"Kevgire dönen" yemek borusundaki metallerden kurtuldu

Vaktinin çoğunu hayatından ümit kesildiği dönemde dünyaya gelen ve adını taşıyan torunuyla geçiren Bulut, ikinci baharını yaşamaya başladı.

Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü: "Hastamızın yemek borusu lime limeydi, kevgir gibi delikler vardı. Yediği her şey akciğerine gidiyordu. 2010 sonunda ilk stenti taktık. Daha sonra hemen her yıl bir stent, ayrıca eriyebilen toplam 9 stent taktık. Artık yemek borusundaki deliklerin hepsi kapandı, normal beslenmesini yapıyor"

Adana’da kanser teşhisi konulan ve uzun süre zorlu tedavi süreci geçiren Abdurrahman Bulut, yediği gıdaların akciğerine kaçması nedeniyle yemek borusuna takılan metal stentlerden de 9 yıl sonra kurtularak, sağlığına kavuştu.

Merkez Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçesi Mahallesi’nde yaşayan 54 yaşındaki Bulut’a, 10 yıl önce yemek borusundaki tıkanma sonucu gittiği hastanede kanser teşhisi konuldu. Hastalığı ilerleyen ve yaşamından umut kesildiği dönemde dünyaya gelen altıncı torununa adının verilmesiyle moral bulan Bulut, ailesinin de desteğiyle tedaviye olumlu cevap vermeye başladı.

Yemek borusunun büyük bölümü alınan ve yaklaşık altı ay bağırsaktan tüp yardımıyla beslenen Bulut, daha sonra tekrar ameliyat edildi. Operasyon sonrası oluşan daralma nedeniyle hastanın tükettiği gıdalar akciğerine kaçınca, İç Hastalıkları Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü tarafından Bulut’un yemek borusuna özel bir hastanede metal stent takıldı.

Her yıl bu işlem tekrarlanan ve yemek borusuna 9 metal stent takılan Bulut, üçte biri alınan, kalan kısmının da yüzde 90’ı metal olan yemek borusuyla hayata tutundu. Zamanla durumu daha iyiye giden ve ilaç tedavisi sona eren Bulut, Prof. Dr. Gümürdülü’nün gerçekleştirdiği son operasyonla stentlerden de kurtularak tamamen sağlığına kavuştu.

"ÇOK ŞÜKÜR HAYATTAYIM"

Abdurrahman Bulut yaptığı açıklamada, 10 yıl önce konulan yemek borusu kanseri teşhisiyle yaşantılarının değiştiğini söyledi.

Adana ve Ankara’da gittiği doktorların kendisine uzun süre yaşamayacağını belirttiğini anlatan Bulut, "Doktorlar altı ay ömrüm kaldığını söylemişti, çok şükür hayattayım. Bir sıkıntımız yok, sağlığımız iyi. Hocalarımıza teşekkür ediyorum. Şu anda herhangi bir ilaç kullanmıyorum. Hayat devam ediyor." diye konuştu. Bulut, rahatsızlığı sürecinde 96’dan 44 kilograma düştüğüne işaret ederek, sağlığına kavuştuktan sonra 63 kilograma çıktığını, hayatından ümit kesildiği dönemde dünyaya gelen ve adı verilen torununun da 9 yaşına girdiğini dile getirdi.

Tedavisi boyunca eşiyle adeta bir bebek gibi ilgilenen Şadiye Bulut (43) da yaşadıkları kötü günlerin artık geride kaldığını aktardı. Eşinin rahatsızlığı nedeniyle çok zorluklar çektiklerini vurgulayan Bulut, "Çok üzülüyorduk, ağlıyorduk. Sanki altı ay bitecek ve dünyamız yıkılacaktı. Maşallah iyi geçti. Biz de çok emek verdik. Çok zorluk, acı çektik, gözyaşı döktük ama inşallah başardık, iyi oldu." ifadelerini kullandı.

"GÖZLERİNDE YAŞAMA SEVİNCİ VARDI"

Operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü ise Bulut’un yediği her şeyin akciğere kaçması şikayetiyle kendisine geldiğini kaydetti. Çok kilo kaybeden hastaya, akciğere kaçağı engelleyecek ve yediği yemeği mideye götürecek stent taktıklarını bildiren Gümürdülü, şöyle devam etti:

"Gittiği bazı doktorlar hastaya ’altı ay ömrün var’ demiş. Hasta, bana ’üç ya da altı ay yaşamanın bir farkı yok, ne gerekiyorsa yapın’ dedi. Gözlerinde yaşama sevinci, yanında bir o kadar fedakar eşi vardı. Hastamızın yemek borusu lime limeydi, kevgir gibi delikler vardı. Yediği her şey akciğerine gidiyordu. 2010 sonunda ilk stenti taktık. Daha sonra hemen her yıl bir stent, ayrıca eriyebilen toplam 9 stent taktık. Artık yemek borusundaki deliklerin hepsi kapandı, normal beslenmesini yapıyor. Yaklaşık altı ay ömür biçilen bu hastamız, sağlıklı şekilde yaşıyor."