Patronlar neden korkuyor?
Kış aylarının gelmesiyle birlikte ortaya çıkan gribal enfeksiyonlar, işgücü ve performans kaybına neden oluyor. Prof. Dr. Serhat Ünal'a göre işverenler en çok kış aylarında çalışanlarının hasta olmasından korkuyor
Hastalıklar herkesin korkulu rüyası... Fakat basit olarak adlandırdığımız grip ya da nezle gibi enfeksiyonların ciddi ekonomik sıkıntıları var. Prof. Dr. Serhat Ünal’a göre, ABD’de bir yıl içinde sadece gribal enfeksiyonların 250 milyon iş günü kaybına yol açıyor.
Grip sonrası, personel işe gelse de iş gücü azalıyor. Posta’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Serhat Ünal, patronların sevmediği hastalıkların nezle ve grip olduğunu söyledi. Ünal, solunum yolu enfeksiyonlarının her ne kadar basit hastalıklar olarak algılansa da, yeryüzünde en çok işe ve okula gidememe nedeni olduğunun altını çizdi. Ünal’a göre, kişilerin bu hastalıkları geçirmesi durumunda halsizlik ve bitkinlik nedeniyle evinde 4-5 gün dinlenmesi gerekiyor.
GRİP SONRASI İŞ GÜCÜ AZALIYOR
Sadece bu kadar da değil, dinlenme süresini atlattıktan sonra işinin başına geçtiğinde yeniden eski performansını yakalaması en az 10 gün sürüyor. Serhat Ünal, bu noktada öncelikle nezle ve gribin birbirinden ayırt edilmesi gerektiğini vurguluyor.
NEZLE VE GRİP NASIL AYIRT EDİLİR?
Prof. Dr. Serhat Ünal , “Nezle dediğimiz tablo gripte de bulunmaktadır. Kişinin burnu akar, hapşırır, boğazında gıcıklanma hissi vardır, ateşi vardır ama birinci ayrım burada meydana gelir. Gripte ateş 39–40 derecedir, yani şiddetli ateş vardır. Nezlede ise ateş, 37,8–37,9 arasındadır yani 38 derecenin etrafında dans eder. İkinci ayrım ise kas ağrısı; nezlede de halsizlik ve bitkinlik vardır ama gripte ‘paçavra hastalığı’ yani çok şiddetli kas ağrısı vardır. Tek kelimeyle hastayı yatağa yapıştırır. En önemli fark budur. Eğer bir kişi, öksürüyorsa, 40 dereceye yakın ateşi varsa, halsizliği ve bitkinliği varsa ve mevsimsel grip zamanındaysa, aksi ispat edilene kadar grip olmuş gibi davranmak gerekiyor” dedi.
GRİPTEN VE NEZLEDEN KORUNMANIN YOLLARI NELERDİR?
Tüm hastalıklardan korunmanın genel kurallarını; sağlıklı yaşamak, düzgün ve dengeli beslenmek, istirahata dikkat etmek, spor yapmak ve yeterince uyumak olarak sıralıyor Prof. Dr. Serhat Ünal. Bu sıraladıkları tabi grip ve nezle gibi solunum yolu hastalıkları için de geçerli.
startFlvPlayer_Posta("divFlvPlayer12625","12625","201310","12625-73862.jpg");HASTALIKLARDAN KORUNMA KURALLARINI NE ŞEKİLDE UYGULAMAMIZ GEREKLİ?
Vücudun dengesi açısından gereken yeterli uyku süresinin yaşa göre bir skalası olduğunu belirten Prof. Dr. Serhat Ünal, ortalama 7-8 saat uyumak gerektiğini söyledi. Haftada en az 4-5 gün, en az 40-45 dakika kalp hızını belli bir rakama çıkaracak sayıda, en azından hızlı yürüyüşler yapılmasını ve bütün bunların yanında stresten uzak durulması gerektiğinin altını çizdi. Enfeksiyon hastalıklarından korunmanın yolu ise öncelikle temizlik. Ünal’a göre vücut temizliğine dikkat edilmeli örneğin elleri sık yıkamaya, dişleri fırçalamaya dikkat edilmesi gerekiyor. Ünal, solunum yolu enfeksiyonuna yakalanan hastanın, “hapşırdığı zaman havaya asılan damlacıklardan mikropların yayılmaması için” maske takılmasını öneriyor. Prof. Dr. Serhat Ünal’a göre ayrıca, enfekte kişilerle karşılaşıldığında tokalaşılmaması gerekiyor. Bu hastalıkların aynı eşyayı paylaşmakla, hatta aynı kapı koluna dokunmakla bile geçebileceğini belirtiyor.
‘Enfeksiyon hastalığından korunma deyince iş aşıya gelir’
Ünal, “Şükür ki gribin aşısı var, mevsimsel grip başlamak üzere. Tabii aşıyı mevsim başlamadan 3-4 hafta önce yaptırmak gerekir ki, antikorlar yani koruyucu elemanlar ortaya çıkabilsin. Şimdi tam zamanıdır. Grip aşısını diğer aşılardan farklı olmak üzere her sene tekrar yapmak zorundayız. Çünkü o sene salgın yapacak mikroplar değişiklik gösteriyor. Ünal’a göre grip aşısının efektif koruma süresi bir yıl civarındadır. Yılda bir vücuda hatırlatma yapmak gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün, Nisan ve Mayıs aylarında, o yıl ortaya çıkması muhtemel virüslerin bir analizini yaptığını ve genellikle 2A ve 1B tipindeki virüslerin bilgilerini aşı üreten fabrikalara gönderdiğini belirten Ünal, “bütün fabrikalar aynı ‘suçu’ kullanır ve aynı aşıyı üretir” diyor. Bu üç mikroba yani kendi tabiriyle üç ‘suça’ karşı, Eylül sonunda ve Ekim başında yeni aşı üretilmiş oluyor. Aşıların piyasaya sürülmeden önce etkinlik testleri ve yan etki testlerinin yapıldığını belirten Ünal, bütün bu aşamalardan geçtikten sonra Eylül ayı sonu gibi aşıların piyasaya sürüldüğünü” belirtiyor.
GRİP AŞISINI KİMLER YAPTIRMALI?
Prof. Dr. Serhat Ünal’a göre risk grubu önem sırasına göre değişiyor. Ünal, 65 yaş üstü kişiler ile 50 yaş üzerindeki kronik akciğer rahatsızlığı yaşayan kişilerin birinci grupta olduğunu vurguluyor. İkinci grubu kalp yetmezliği, üçüncü grubu ise böbrek yetmezliği çeken hastaların oluşturduğunu söylüyor. Ünal’a göre dördüncü grubu ise karaciğer yetmezliği olan hastalar oluşturuyor. Ünal’a göre, beşinci ve en önemli grubu diyabetik hastalar oluşturuyor. Ona göre bunun sebebi, bu gruptaki hastaların emül sistemlerinin zedeli olmasından kaynaklanıyor. Altıncı grubun ise romtolojik hastalığı olan kişiler ya da kanser hastaları olduğunu belirten Ünal, “kanser hastalığı seyreden, emül sistem zedeleyici ilaç verilmese bile altta yatan ciddi hastalığı olan kişilerde grip daha sık olur ve daha ölümcül seyreder” şeklinde özetliyor. Bu nedenle bu gruptaki hastalara da grip aşısı yapılması zorunlu hale geliyor. Ünal, 50 yaşının altında olan ve hiç bir rahatsızlığı bulunmayanların da, hastalıklardan korunmak için grip aşısı olmasında hiç bir sakınca olmadığını belirtiyor. Öte yandan sağlık çalışanlarının da olası bir enfeksiyon durumunda, hastalığı hem kendi çevrelerine hem de sağlık merkezlerindeki diğer hastalara bulaştırmamaları için grip aşısı yaptırmalarının yararlı olacağını ifade ediyor.
- Diş ağrılarında bilinçsiz kullanılan antibiyotikler ölüme kadar götürebilir!
- Sık unutuyorum diyenler dikkat! Sadece saat çizerek demans şüphesini ortadan kaldırabilirsiniz, 5 dakika ayırmak yetiyor!
- Sinsice ilerleyen hastalık! Kemikleri zayıflatıp inceltiyor: Bağırsak ve KOAH hastaları risk altında
- Lodoslu günlerde migren ataklarına dikkat!
- Cinsel performansı arşa çıkarıyor! Sadece 1 kaşık yemek yetiyor, cinsel performansı yüzde 200 yükseltiyor