Kleopatra’nın güzellik sırrını paylaşıyoruz! Düzenli kullanımda kırışıkları azaltıyor

İnsan vücudunda yaşayan sayısı trilyonlarla ifade edilen yararlı bakterilere probiyotik adı veriliyor. Bazı gıdalarla vücudumuza aldığımız bu bakteriler, bağışıklık sistemimizi güçlendirerek vücudumuzu hastalık ve mikroplara karşı dirençli kılıyor. Probiyotiklerin kansere karşı da vücudumuzu koruduğu biliniyor. Zaman içinde antibiyotik kullanımı ve kötü beslenme alışkanlıklarından dolayı bağırsak floramızın bozulduğuna ve probiyotik bakterilerin azaldığına dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, bu nedenle en iyi probiyotik kaynakları olan kefir, boza, yoğurt, turşu, tarhana ve şalgam suyu gibi gıdaların bolca tüketilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Son yıllarda probiyotiklerin bilinen bu faydalarının yanı sıra cilt sağlığı üzerindeki etkileriyle de öne çıktığını söyleyen Dr. Kıdır, probiyotik içeren ve deri florasını koruyan cilt bakım ürünlerinin yükselen trendler arasında yer aldığının altını çiziyor.

Kleopatra’nın sırrı probiyotikti

Aslında probiyotiklerin çok eski çağlardan beri cildi güzelleştirmek için kullanıldığını anlatan Dr. Mehtap Kıdır, “Çok eski çağlarda Mısır’da Kleopatra’nın süt banyosu yaptığı söylenir. Aslında Kleopatra’nın kullandığının ekşimiş, bozulmuş süt olduğu bilinmektedir. Fermente olmuş yani ekşimiş süt, laktik asit ve probiyotik bakımından zengindir. Laktik asitin peeling etkisi vardır. O dönemde probiyotik kavramı bilinmese de insanlar ekşimiş sütte faydalı bir şeyler bulunduğunun farkındaydı” diyor.

Sivilce ve egzama oluşumunu önlüyor

Probiyotiklere erken yaşlarda başlamanın cildin daha sağlıklı ve sıkı olması açısından iyi bir yatırım olduğunu söyleyen Dr. Kıdır, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Özellikle hassas cilt yapısına sahip, egzamaya yatkın ciltlerde probiyotik içerikli temizleyici, nemlendirici ve serumların kullanımı ile cildin onarımı sağlanır, tahrişlerin önüne geçilebilir.

Probiyotik içerikli ürünler, akneye neden olan bakterilerin cilt üzerinde sivilce yapıcı etkisini azaltıp, aynı zamanda yağ salgısını düzenliyor. Atopik dermatit gibi çocukluk çağında başlayan egzamaların tedavisinde de probiyotikli veya mevcut probiyotik ortamı destekleyen kremler kullanılıyor. Probiyotik içerikli kremler cildin üst koruyucu tabakasının florasını güçlendirerek egzama oluşumunun önüne geçiyor.”

Düzenli kullanımda kırışıkları azaltıyor

Yapılan bilimsel çalışmalarda üç ay boyunca düzenli olarak probiyotik besinler tüketen kadınlarda kırışıklıklarının azaldığı ve ciltteki nem oranının arttığının görüldüğünü belirten Dr. Kıdır, probiyotiklerin ciltteki hasarı giderdiğine de dikkat çekiyor. Hava kirliliği, sigara, güneş ışınları ve cilt yapısına uygun olmayan temizleyicilerin kullanımı sonucu bozulan cilt florasının probiyotik içerikli kremlerle onarabileceğinin altını çizen Dr. Mehtap Kıdır, bu ürünler yardımıyla çevresel nedenlerle oluşan yaşlanmanın önüne geçilerek, kolajen ve elastin üretiminin de desteklendiğini söylüyor.