Nisan ayının ikinci günü, tüm dünyada otizm konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla, 2008 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ‘Dünya Otizm Farkındalık Günü’ olarak ilan edilmiştir. ‘Otizm Spektrum Bozukluğu’, kısaca otizm doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir ‘nöro-gelişimsel’ farklılıktır. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Her toplumda görülebilir
Bugün, otizm spektrum bozukluğuna neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğuna ilişkin bulgular vardır. Ancak hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu henüz bilinmemektedir. Çevresel faktörlerin de otizme yol açabileceğine ilişkin görüşler vardır. Hem genetik temellerin hem de çevresel faktörlerin etkileri üzerine çok sayıda araştırma yapılmaktadır. Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşulları ile hiçbir ilişkisi yoktur. Bu nedenle otizm spektrum bozukluğuna her toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır.
Yüzde 50’sinde ilerleme görülüyor
OTİZM BELİRTİLERi: Başkalarıyla göz teması kurmaması İsmini söylediğinizde bakmaması Söyleneni işitmiyor gibi davranması
Parmağıyla istediği şeyi göstermemesi Oyuncaklarla oynamayı bilmemesi Akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermemesi Bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylemesi Konuşmada akranlarının gerisinde kalması
Sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri yapması Aşırı hareketli olması ve hep kendi bildiğince davranması Gözlerinin bir şeye takılıp kalması Bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapması Günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki vermesi.
Bütün bu davranış kalıplarını otizm olarak değerlendirmek gerekir. Erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde 50’sinde otizmin belirtileri kontrol altına alınabilmekte, gelişim sağlanabilmekte, büyük ilerleme kaydedilmekte ve hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmayabilmektedir.
Yaşlara göre eğitim olanakları
ERKEN ÇOCUKLUK: Çocuğunuz 3 yaşından küçükse ve otizm ya da yaygın gelişimsel bozukluk tanısı almışsa, erken çocukluk dönemi eğitimi alabilir. Bu eğitim, çocuğun doğrudan eğitimi, çocuğun eğitimine katkı sağlamak amacıyla ailenin bilgilendirilmesi ve desteklenmesi yoluyla okul ve kurumlarda veya gerektiğinde evde yürütülür. Eğitimin planlanması ve koordinasyonu Rehberlik ve Araştırma Merkezi (RAM) bünyesindeki özel eğitim hizmetleri kurulu tarafından yapılır.
OKUL ÖNCESİ: Çocuğunuz 3-6 yaşları arasında ise okul öncesi özel eğitim alabilir ve zorunludur. 37-66 ay arasındaki çocukların öğrenim gördüğü okul öncesi kurumları, özel eğitim anaokulu, özel eğitim okul ve kurumları bünyesinde 48-66 ay arasındaki çocuklar için açılan sınıflar ise anasınıfları olarak isimlendirilmektedir. Okul öncesi eğitim, mümkünse normal gelişim gösteren çocukların devam ettiği yuva ya da anaokulu gibi okul öncesi eğitim kurumlarında kaynaştırma yoluyla sağlanır.
İLKOKUL: Çocuğunuz 6-10 yaş aralığında ise, normal gelişim gösteren çocuklarla birlikte ilkokulda kaynaştırma eğitimi alabilir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise, özel eeğitim uygulama merkezine ya da normal ilkokul bünyesinde bir özel eğitim sınıfına devam edebilir. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla ilkokula başlama yaşı 66 aya çekilirken, özel eğitime ihtiyacı olan çocukların gelişimsel özellikleri dikkate alınarak okul öncesi eğitim süreleri 78 aya kadar uzatılabilecektir.
ORTAOKUL: Çocuğunuz 10-14 yaş aralığında ve bir ilkokul diplomasına sahip ise, ortaöğretimini kaynaştırma uygulamaları yoluyla akranları ile bir arada genel ve mesleki ortaöğretim kurumlarında sürdürebilir. Bu mümkün değilse özel eğitim uygulama merkezine ya da normal ortaokul bünyesinde bir özel eğitim sınıfına devam edebilir.
LİSE: Çocuğunuz 15-23 yaş aralığında ve ortaokul diplomasına sahipse, liseyi kaynaştırma uygulamaları yoluyla akranları ile bir arada genel ve mesleki kurumlarda ya da normal lise bünyesinde bir özel eğitim sınıfında sürdürebilir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise özel eğitim iş uygulama merkezine devam edebilir.
Meslek kursları açılabilir
Zorunlu öğrenim çağında olup özel eğitime ihtiyacı olan bireyler için ortaöğretimin zorunlu eğitim kapsamına alınması nedeniyle evde ve hastanede eğitim hizmeti bu kademede de verilecek. ‘Hastane ilköğretim okulu’ olarak sürdürülen eğitim ve öğretim hizmetleri, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde de ‘hastane sınıfı’ olarak düzenlenecektir. Zorunlu öğrenim çağı dışında kalan ve genel eğitim programlarından yararlanamayacak durumda olan otizmli çocuğunuz; temel yaşam becerilerini geliştirmek, topluma uyum sağlamak, iş ile mesleğe yönelik beceriler kazanmak amacıyla farklı konu ve sürelerde meslek kurslarına devam edebilir. Ayrıca, aileler bulundukları ilin valiliğine otizmli çocukları için halk eğitim merkezlerinde meslek kursu açılması talebinde bulunabilirler.
Kaynak: www.tohumotizm.org.tr/
OTİZMİN RENGİ MAVİ
Otizmli çocuklarda yapılan araştırmalarda göz bileşenlerinde anormallik olduğu tespit edilmiş ve çocukların yüzde 85’inin normal gelişen çocuklara nazaran renkleri olduğundan daha yoğun algıladıkları tespit edilmiştir. Parlaklığı az olan renklerin bu spektrumdaki çocuklar için sakinleştirici etki yarattığını gözlemleyen uzmanlar, soğuk renk olarak görülen mavi rengin çocukları rahatlattığını tespit etmiş ve bu sebeple otizmin rengi mavi olarak belirlenmiştir.
‘Ben otizmliyim’ bilgi kartı
Yurt dışı örneklerine baktığımızda iletişim ve davranışsal yönden zorluk yaşayan otizmli bireyler için bir kart tasarlanmış. Bireyin yanında taşıdığı bu kart, çevresindekilere durumu ile alakalı bilgi vermekte ve iletişimi kolaylaştırmakta. İngiltere’deki ‘Ulusal Otizm Derneği’ ücretsiz olarak edinebileceğiniz bilgi kartına şöyle yazmış:
Merhaba, adım...
Değişime, çevremdeki yeni durumlara karşı ve tanımadığım insanlarla konuşmakta zorlanabilirim. Beni çok endişeli görebilirsiniz. Işık, gürültü ve çok fazla bilgi yüzünden kendimi boğulmuş hissedebilirim. Kafamda bir bilgiyi işlemek, sorulara cevap vermek ve talimatları yerine getirmek için fazladan zamana ihtiyacım var. Her şey üst üste geldiğinde tükenmişlik hissi beni içime kapatabilir.
Ayrıca kartta çocuğunuzla alakalı daha spesifik bir durumu yazabilmeniz için de bir alan yaratılmış. Halkın çoğu otizmi ve hafife aldıkları şeylerin otizmli bireylerde ne kadar büyük zorluklar yarattığını anlamıyor. Bu kart, sizin otizmli olduğunuzu ve belirli durumlarda biraz daha zamana veya yardıma ihtiyacınız olabileceğini bildirmenin harika bir yoludur.
Kaynak : https://www.autism.org.uk/