Bir ülkenin teknolojik gelişiminde sosyal sorumluluk projelerinin katkısı hiç şüphesiz çok büyük. Teknolojiye ulaşılabilirlik, teknolojiye erişimde fırsat eşitliği, dijital okur-yazarlık eğitimleri, dezavantajlı kesimlere, yaşlılara, kadınlara ve çocuklara yani toplumun farklı kesimlerine teknolojik imkanların sunulması bu anlamda ilk akla gelenler. Tabi bunların dışında kültür sanat ve spor aktivitelerinin sponsorluklarla her anlamda desteklenmesi de bir o kadar kıymetli. Türkiye’nin önde gelen iletişim ve teknoloji markası Turkcell, 30 yıldan fazla bu alanlarda topluma ve ülkeye değer katmak için yoğun çaba gösteriyor. Şirketin en güncel uygulama ve projelerini Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç anlattı.
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç
SON 10 YILDA 12 MİLYARI AŞTI
Topluma değer katan hangi çalışmaları yürütüyorsunuz?
Eğitimden çevreye, sanattan spora kadar çok geniş bir yelpazede ve farklı toplum kesimlerine yönelik sosyal fayda projelerine imza atıyoruz. Kadın-erkek, çocuk-yaşlı ve dezavantajlı bireylerin tüm spor ve kültür sanat aktivitelerine erişimi için sponsorluklar gerçekleştiriyoruz. Milli Takım sponsorluklarımız ve spor federasyonlarımıza verdiğimiz desteklere de devam ediyoruz. Sadece son 10 yılda sosyal fayda projeleriyle 12 milyar TL’den fazla destek sağladık. Teknolojinin gücünden yararlanarak, 7’den 70’e herkesin hayata eşit katılımını sağlamak için projeler geliştirmeye devam edeceğiz.
YAŞLILAR İÇİN ‘DİJİTAL BAHAR’ GELDİ
Huzurevi sakinlerine yönelik de girişimleriniz var...
Turkcell olarak, teknolojinin fırsat eşitliği sağlamadaki gücüne inanıyoruz. Bu kapsamda, her yaştan bireyin bilgiye erişimde eşit imkânlara sahip olmasını amaçlayan sosyal sorumluluk projelerimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Dijital Bahar da bu vizyonun en güzel örneklerinden biri. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı himayesinde, 2021 yılından bu yana devam eden bu proje ile huzurevlerinde teknolojiyle donatılmış dinlenme ve deneyim alanları oluşturuyoruz. Dijital Bahar Projesi kapsamında 20’nci teknoloji odamızı Gaziantep’te hayata geçirdik ve kısa süre önce açılışını gerçekleştirdik. Dijital Bahar Projesi ile huzurevi sakinleri, yeni beceriler kazanarak dijital dünyada daha aktif hale geliyor. E-devlet ve e-nabız gibi platformları kullanabiliyor, dijital oyunlarla keyifli vakit geçirebiliyor, görüntülü görüşmeler yapabiliyor ve sanal gerçeklik (VR) deneyimi yaşayabiliyorlar. Ayrıca odalarda televizyon ve müzik sistemleri de yer alıyor.
‘18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası’na özel olarak ‘Dijital Bahar Büyük Yarış’ isimli bir etkinlik düzenlendi. Farklı şehirlerdeki huzurevlerinde yaşayanlar, araba yarışı simülatörlerinde keyiflfli anlar yaşadı.
ONLINE DÜNYADA TÜKETİCİ DEĞİL ÜRETİCİ OLUYORLAR
Özellikle kadınların ve çocukların teknolojik bilincinin artması ülkenin kalkınması açısından da kritik. Bu noktada nasıl bir yaklaşım sergiliyorsunuz?
Turkcell olarak, kadınların ve çocukların teknolojik bilinçlerini artırmanın, ülkemizin kalkınması ve dijital dönüşüm sürecinde mesafe kat etmesi için kritik olduğunun bilincindeyiz. Bu doğrultuda hayata geçirdiğimiz projelerle onların dijital yetkinliklerini geliştirmeyi hedefliyoruz. Örnek vermek gerekirse, ‘Geleceği Yazan Kadınlar Yapay Zeka’ projemizle, kadınların yapay zeka alanında kendilerini geliştirmelerine olanak sağlıyor ve yenilikçi çözümler üretmelerini teşvik ediyoruz. ‘Zeka Gücü’ projemizle de çocukların ve gençlerin dijital becerilerini geliştirmeyi ve onları teknolojinin şekillendireceği geleceğe hazırlamayı amaçlıyoruz. Bu sayede, çocuklarımızın online dünyada tüketici değil, üretici olmalarını sağlamayı hedefliyoruz.
55 ŞEHİRDE 66 BİN ÖĞRENCİYE ULAŞTI
Teknolojide fırsat eşitliğinin kıymetli olduğu bir dönemden geçiyoruz. Turkcell ‘Zekâ Gücü Projesi’ bu anlamda güzel bir örnek. Projenin etki analizine bakarsak çıktıları nasıl?
Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz ‘Zekâ Gücü’ projesi, özel yetenekli çocuklarımızı ve gençlerimizi geleceğin dünyasına hazırlamayı amaçlayan çok önemli bir sosyal sorumluluk projesi. 9 yıldır sürdürdüğümüz proje kapsamında, bugüne kadar açtığımız ve her türlü teknolojik donanıma sahip olan Zekâ Gücü sınıflarının sayısı; deprem bölgesinde 13’e, ülke genelindeyse 87’ye ulaştı. Türkiye’nin 55 şehrinde yer alan sınıflarımızla her yıl 66 binin üzerinde öğrencimize ulaşıyoruz. Projemiz kapsamında 2025’in ilk sınıfını da Kahramanmaraş Elbistan Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) bünyesinde açtık. Öğrencilerimiz, şu ana dek ulusal ve uluslararası yarışmalarda 400’den fazla ödül ve şampiyonluk kazanarak bizleri gururlandırdı. Türkiye’nin teknolojide rekabet gücüne sahip bir ülke olması için gençlerimize imkanlar sağlamaya devam edeceğiz.
47 TON ELEKTRONİK ATIK EKONOMİYE KAZANDIRILDI
Teknoloji baş döndürücü hızla değişirken, cihaz atıkları da çoğalıyor. Elektronik atıkların ekonomiye kazandırılması için yani döngüsel ekonomi için neler yapıyorsunuz?
Vizyonumuz, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak. 2019’dan bu yana devam eden ‘Eğitime Dönüştür’ projesi de bu vizyonun en anlamlı uzantılarından. Türkiye’de müşterilerinden tekno atık toplayan ilk telekom şirketi olmanın yanı sıra, tüm bayilerinde toplama çalışması yapan tek operatörüz. Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) işbirliği ile yürüttüğümüz bu proje kapsamında, yaklaşık 47 ton tekno atık toplayarak geri dönüşüme kazandırdık. Bu sayede yüzlerce öğrencinin 1 yıllık nitelikli eğitimine destek olduk. Bu konudaki farkındalığı pekiştirmek amacıyla ‘5 Haziran Dünya Çevre Günü’ ve ‘14 Ekim Uluslararası E-Atık Günü’ kapsamında da düzenlediğimiz çeşitli etkinliklere hem vatandaşlarımız hem de çalışanlarımız büyük ilgi gösterdi. Dileyen herkes, tüm yıl boyunca tekno atıklarını mağazalarımıza getirerek daha yaşanabilir bir dünya hedefine ve çocuklarımızın eğitimine katkıda bulunabiliyor.
TEKNOLOJİDE KADIN GÜCÜ
‘Geleceği Yazan Kadınlar Yapay Zeka’ projeniz stratejik bir misyona sahip. Bu projeden biraz bahseder misiniz?
Bu özel proje, 11 yıldır sürdürdüğümüz ve geleceğin yazılımcılarını desteklediğimiz ‘Geleceği Yazanlar Programı’ kapsamında yer alan ‘Geleceği Yazan Kadınlar’ projesinin yeni bir ayağı olarak tasarlandı. ‘Geleceği Yazanlar Programı’ ile bugüne dek 10 milyonu aşkın insanımıza ulaştık. ‘Geleceği Yazan Kadınlar Yapay Zeka’ ile ise hedefimiz; yapay zeka gibi geleceğin en kritik alanlarından birinde 17 bin kadına ulaşarak, onların bu konudaki yetkinliklerini artırmak, yenilikçi proje fikirleri geliştirmelerini desteklemek. Teknoloji sektöründe daha aktif rol oynamalarını ve liderlik pozisyonlarında yer almalarını sağlamak.