Sevgili okurlar,
Son dönemde artık hepimizin daha sık duymaya başladığı bütünsel sağlık, fitoterapi ve ayurvedik yaşamla ilgili önemli bilgileri Uzm. Ecz. Levent Gökgünneç’e sizler için sordum.
Öncelikle fitoterapi nedir? Bütünsel sağlık içinde önemi nedir?
En kısa şekliyle “bitkilerin hastalıkların tedavisine destek olarak ve sağlığın korunması için kullanımı“ şeklinde tanımlayabileceğimiz fitoterapi 5000 yıllık geçmişe sahip, Sümerler, Eski Mısır, Antik Yunan, Hint Kültürü, Kuzey ve Orta Amerika uygarlıkları gibi tüm kadim uygarlıklarda yeri olan bir uygulamadır. Fitoterapinin tekrar popüler hale geldiğini görüyoruz.
Günümüzde gittikçe daha çok insan, sağlığına özen gösterip, ne yediğine içtiğine, yaptığı egzersize, hatta ne düşündüğüne dikkat ediyor. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve stresle başa çıkma yöntemleri yaşam kalitemizi yükselten önemli faktörler haline geldi. Günümüzde ortalama yaşam süresi geçmişe göre yüksek ama bu sürenin ne kadarını sağlıklı ve kaliteli geçirdiğimiz veya ne kadar kaliteli yaşlanıyor olduğumuz asıl önemli olan konu. Araştırmalar bunu sağlamak ve kaliteli/sağlıklı yaşam çıtasını yükseltmek amacıyla yapılıyor. Bu konudaki bilgi birikimimiz her geçen gün daha çok artıyor. Fitoterapi üzerine de pek çok alanda araştırmalar yapılıyor.
Ayurveda nedir, kısaca tanımlayabilir misiniz?
Ayurveda’nın da çok eskilere dayandığı biliniyor. Temelde kadim Hint Veda’larına dayalı uzun ve sağlıklı yaşama sanatı diyebiliriz Ayurveda için. Bir tıp sistemi olarak Ayurveda sadece hastalıkları iyileştirmeye odaklanmıyor, hastalıkların kökenindeki nedenleri engellemeye veya düzeltmeye çalışıyor. Burada temel amaç beden, zihin ve ruh arasında dengeye ulaşılmasını sağlamak. Bu amaç için de doğal takviyeler, uygun beslenme, tıbbi bitkiler ve yoga gibi fizik terapiler kullanılıyor.
Ayurveda ve fitoterapi son dönemde özellikle Amerika ve Avrupa’da en çok yükselen ve merak edilen konuların başında geliyor. Geçen ay Londra’da düzenlenen Natural & Organic Products Expo’daki sunumlarda bu konudan ayrıntılı olarak bahsedildi. Üstelik her sosyo-ekonomik grupta tıbbi bitkilerin kullanımının artışından bahsedildi. Yani fitoterapi veya Ayurveda sadece belli grupların değil, herkesin ilgi gösterdiği konular durumunda.
Ayurveda’ya göre var olan 5 elementin birbirleriyle olan etkileşimlerine göre 3 beden tipi bulunuyor. Bu 3 temel beden tipi «Dosha’lar» olarak adlandırılıyor ve herkesin farklı parmak izi olması gibi Ayurveda’ya göre herkesin kendine ait spesifik enerji yapısı var ve kişinin fiziksel, mental ve duygusal karakteristiğini oluşturuyor.
Bütünsel sağlık için nelere dikkat etmemiz gerekir?
Sağlık tanımı sadece fiziksel sağlığı değil zihinsel – duygusal – sosyal ve ruhsal denge durumunu da kapsıyor. Zaten bunların hepsi bütünsel sağlığı oluşturuyor. Ayruveda veya fitoterapi gibi yöntemler fiziksel bedenin yanında tüm bu değişkenleri olabildiğince göz önüne aldığı için son dönemde haklı olarak daha çok ilgi çekiyor. Örneğin beslenme Ayurveda için en önemli konulardan birisi. Yukarıda bahsettiğimiz beden tipleri (ki bunlar Vata – Pitta ve Kapha olarak biliniyor) için özel beslenme tipleri var. Beslenme alışkanlıklarımız sağlığımızı direkt olarak etkiliyor. Aynı şekilde bazı tıbbi bitkiler özel beden tiplerinde daha iyi sonuçlar verebiliyor.
Burada dikkat edilmesi gereken bir konu var. Fitoterapi veya Ayurveda gibi yöntemlerin yeterli bilgi ve deneyim sahibi konunun uzmanı sağlık profesyonelleri tarafından uygulanmaları büyük önem taşıyor. Aksi takdirde kişi kendi kendine kulaktan dolma bilgilerle hareket ederse yarardan çok zarar görme riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Ülkemizde bu konuda son dönem gelişmeler nelerdir?
Az önce bahsettiğim gibi doğal sağlık konuları Avrupa ve Amerika'da gittikçe daha çok ilgi çekiyor. Bizde de durum böyle. Örneğin ilk defa dünyada Ayurveda’nın en önemli bilgi kaynaklarından biri olan Hamdard Üniversitesi işbirliğiyle ülkemizde yeni bir bitkisel ürün grubu üretilmeye başlandı. Bu uzun vadede hem ülkemizdeki çok değerli bitkisel ham maddelerin değerlendirilmesi için çok önemli, hem de bütünsel sağlık üzerine çok önemli katkılar sağlayacak bir proje. Önümüzdeki dönemde bu konuda daha fazla çalışma bekleyebiliriz.
3 YENİ MESAJ
Salyangozlara 'anı nakli' başarıyla yapıldı
Bilim insanları genetik bilgiyi bir salyangozdan diğerine aktararak anı naklini gerçekleştirmeyi başardı. Çalışmanın Alzheimer tedavisi için de umut olabileceği umuluyor.
Burun estetiğinde neştersiz çözüm Türklerden
Burun estetiğinde adını dünya literatürüne yazdıran Türk bilim insanı, kıkırdak dokunun macun haline getirilerek kesi yapılmadan sert doku ihtiyacı olan alana enjekte edildiği yeni bir yönteme imza attı.
Kelliğe karşı yeni bir ilaç tedavisi mi geliyor?
Bir kemik hastalığı olan osteoporozun tedavisi için geliştirilen bir ilacın laboratuvar ortamında saç kökleri üzerinde gözle görülür bir etkisi olduğunu ve saçların uzamasını sağladığını ortaya çıkardı.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
-Çörek otunun bağışıklık sistemini destekleyerek mikroorganizma, bakteri, virüs, mantar ve parazitleri önlemeye yardımcı olabildiğini
-Alıç bitkisinin özellikle endişe ve anksiyetenin yol açtığı fizyolojik problemleri dengeleyip, kalp ve dolaşım sistemine destek olduğunu
-Sarı kantaronun serotonin dengesinin korunmasında ve duygu durumu düzenlenmesinde yardımcı olduğunu
-Gingkobiloba’nın beynin daha iyi beslenmesine, baş-boyun kılcal dolaşımının düzenlenmesine ve yaşa bağlı oluşabilecek hafıza zayıflamasını azaltmaya yardımcı olabildiğini biliyor musunuz?