Sevgili Okurlar;
Güzellik her zaman sağlıktan ve doğallıktan geliyor. Sağlığını ve doğal dengelerini koruyamayan hiçbir şey güzel kalamıyor. Dış görünüşümüzü oluşturan en büyük organımız özelliğindeki cildimizin güzel gözükmesi için, özellikle kış aylarında ona kaybettirdiğimiz doğallıkları geri kazandırmamız gerekmekte. Bunu yapmanın yolu da cildimizi dış etkenlerden bir kalkan gibi koruyan cilt bariyerini kuvvetlendirmek ve kaybettiği nemi geri vermekten geçiyor.
Soğuk havalar cilt bariyerinin zayıflamasına ve cildin nemlenmesi için doğal olarak ürettiği maddelerin azalmasına neden olur. Bu değişiklikler ciltte kuruma ve pul pul dökülme olarak kendini gösteriyor. Modern yaşamın bize getirdiği uzun çalışma saatleri ve stres de cildimizin doğal antioksidan sisteminin zarar görüp, ciltteki hücre yıkımının hızlanmasına sebep oluyor. UV ışınları ise yaz kış cildin en büyük düşmanı. Yaz aylarında direkt olarak bize temas eden ışınlar, kış aylarında da ıslak yüzeylerden ve ışığın yansıma yapabildiği her yerden yansıyarak zararlı etkilerini sürdürmeye devam eder.
Cilde nemini geri vermek denildiğinde hyalüronik asit akla gelen ilk bileşik. Hyalüronik asit ciltte bulunan temel bileşenlerden birisi. Göz, cilt, eklem yerleri, vajinal flora dahil tüm vücutta en fazla bulunan kolajen olma özelliğinde. Dokuları nemli tutarken hücrelerin serbest dolaşımı ve etkileşimleri için de yardımcı olur. Ciltteki doğal nemlendirici moleküller için su tutar. Sünger gibi işlev görürken cildin ve dokunun düzenlenmesinde suyu yakalar ve korur. Epidermisin kurumasını önlemek için cildin alt tabakası olan dermiste suyu hapseder.
Hyalüronik asit cilt nemlenmesini ve esnekliğini geliştirirken suyu ve nemi tutan benzersiz kapasitesi sebebiyle mükemmel bir nemlendiricidir. Bu nedenle cilt bakımı için inanılmaz değerli bir maddedir ve sıklıkla "doğanın nemlendiricisi" olarak anılır.
Neme doymuş bir cilt daha dolgun ve sağlıklı bir görünüme sahiptir. Kırışıklık ve çizgilerin belirgin olmasının sebebi nemsiz kalmış bir cilttir.
DOĞADAN GELEN MUCİZE: TERMAL SU
Cilt bakımında kullanılan termal sular doğanın yatıştırıcı etkisine sahip. Cildi yatıştırıptahrişleri gideriyor. Cildin bağışıklık sistemini güçlendirip toksinlerden arındırıyor ve nemlendiriyor.Bu suları benzersiz yapan özellik, içerisinde barındırdıkları güçlü mineraller. Demir, potasyum, kalsiyum, mangan, sodyum gibi 15'e yakın mineralle zengin termal su yatıştırıcı, güçlendirici ve yenileyici özellikleriyle biliniyor.
Keşfedilmelesi yüzlerce yıl öncesine dayanıyor. Cilt problemlerinde ziyaret edilen termal su kaynaklarının neden bu kadar başarılı olduğu, bileşenlerinin araştırılması, yaraları iyileştirici ve cilt bariyerini kuvvetlendirici etkisinin olduğu aydınlatılınca anlaşılıyor. Zengin mineral içeriğiyle cildi tazeleyip rahatlatıyor, tahriş olmuş cildi yatıştırıyor, cildin doğal savunmasını güçlendirip cilt hücrelerinin yenilenmesini hızlandırıyor.
Vücudumuzun mineral üretmesi mümkün değil. Doğadan gelen bu mineraller ise sağlıklı cilt için doldurulamaz bir yere sahip. Hyalüronik asit ve termal sular doğadan gelen güzelliğin yaratıcısı olacak.
3 YENİ MESAJINIZ VAR
Süper İnce ve Esnek Elektronik Deri Üretildi
Kullanıcının kalp atışlarını ölçebilen esnek ve ultra ince elektronik deri üretildi. Yapay deri, içine gömülmüş sensörler ve kablosuz ağ bağlantısı sayesinde ölçüm verilerini akıllı telefonunuza, harici depolama cihazınıza ya da buluta gönderebiliyor.
İlaç Araştırmalarında Çip Organ Dönemi
Araştırmacılar bağırsak dokusunu çip üzerinde üretmeyi başardı. Geliştirilen bu yeni organ çip ile, bağırsak dokularımıza göre kişiselleştirilmiş ilaçların tasarlanması mümkün olabilir.
TÜRKLERDEN KAN ALMADAN ŞEKER ÖLÇEN CİHAZ
Kendisi de şeker hastası olan genç Türk mekatronik mühendisi, kan olmadan şeker ölçümü yapan bir cihaz icat etti. Cihaz kandaki glukoz düzeyini ölçmek için özel bir dalga boyunda ışık kullanıyor.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
- Biotin, L-sistein ve çinko’nun birlikte saç, tırnak ve cilt gibi hızlı çoğalan hücrelerin metabolizmasını destekleyerek sağlıklı oluşumuna yardımcı olduğunu,
- L-arginin yaşlanmanın etkilerini azaltan, damar sağlığını ve dolaşımı destekleyen, doku yenilenmesine katkı sağlayan önemli bir aminoasit olduğunu,
- Hücrelerin sağlıklı çoğalması için B12 vitaminin gerekli olduğunu, kan yapımındaki önemli rolünün de buradan kaynaklandığını biliyor muydunuz?