E olmaz tabii. Günü kahveyle açar çayla kapatırsan, az uyur az hareket edersen, fayda yerine riski görmeyi alışkanlık edinmişsen, bir de kendinden önce karşındakini mutlu etmeye yeminli gibiysen, olmaz tabii modun.
Genel bir isteksizlik, anlam kaybı, olumsuza takılmaya meyil görüyorum çevremde, ülkemde, dünyamda.
Sonra alışkanlıklara bakıyorum, çünkü cevap tam da orada gibi geliyor. Haydi bakalım klişe çözümlere, bu çözümleri hep okudu hiç uygulamadıysan bunlar hep klişe kalacak. Ben değişemem de deme, dene. İnsan canlısı değişmeye müsait yapıdır, önce buna ikna ol ve başla bu basit önerileri denemeye.
Örneğin sabah kahvesiz ayılamıyorsun, hemen sor kendine, "10 yaşındayken nasıl ayılıyordum ben kahvesiz?”
Her sabah kendine ne verirsen tüm gün onun etkisiyle geçiyor, fark et. Sabah ertelediysen alarmı 5 kez, güne zaten sürünerek başlıyorsun, öyle de devam ediyor. Alarmı ertelemeyerek başla. Gözünü açtığında kalk yatağından. Yatağın dışında sürün gerekirse, illa ki uyanacak bedenin. Bir bardak suyunu iç, faydalı bir şeyler atıştır, giyin, başla güne. Evdeysen bile pijamayla gezme.
Evden çıktıysan “günaydın” demeyi dene, ilk göz göze geldiğin birine. Her sabah uğradığın bir yer varsa, sor günün nasıl geçiyor diye. İletişim insanın vazgeçilmez ve en etkili ilaçlarından biridir.
Öğlen yemeğe çıktın. Ofis masandan kalkıp restoran masasına oturmak yerine bu kez de yürüyerek yemeyi dene. Her gün yapma tabii, ama haftada bir öğlenini böyle geçirmeyi dene.
Sevdiğin müziği her gün en az bir kere dinle. Müziği dinlerken sadece müziği dinle bugün itibarıyla. En fazla beş dakikanı müziğine ayırabilirsin bence.
Sevdiklerinin halini hatrını sor gün içinde. Vaktim yok deme. Vaktin var. Telefon elinden düşmüyor büyük ihtimalle. Sosyal hesabından çık, bir mesaj at.
Sosyal olarak yapılacak aktivitelerde canın istemiyorsa olma orada. Başkasının neye darılacağına, neye üzüleceğine ya da ne düşüneceğine kafa yormayı bırak. Kimsenin beyninin içinde olamazsın, bunu kabul et. Kırıcı olmadan hayır demeyi öğren, yeter.
Güzel uyu, en az 7 saat uyu. Beynini uyku moduna almanın kıymetini yeterince uyuma alışkanlığı edinmeden anlayamazsın. Bırak beynin tüm gece işlesin bugününü, dinlendirsin kendini. Sonraki gününe hazırlasın sistemini.
Uyumadan önce, geçen gününü şöyle bir geçir gözünün önünden. Neler yaptın bugün? En çok “aferin bana” dediklerini düşün. “Daha iyisini yapabilirim” dediklerini de koy yargılamadan bir kenara.
Sonraki günlerinde enerjin yükselecek. Söz ki gün be gün daha da yükselecek. Öyle her şey hemen harika olmayacak belki, ama bir sabah “hava ne kadar güzel” diye uyanacaksın. Tüm sorumluluklarına, sorumluluklarının yüküne, hayatın acımasızlığına rağmen. Kendini görmeyi öğrendikçe modun da olacak, enerjin de. Eğer her sabah, hayatım daha iyi olduğunda şöyle şöyle yapacağım diyorsan da kendine hatırla ki, o şöyle şöyleleri yaptıkça hayatın daha iyi olacak.
Hem bakarsın modun yükselince hep ertelediğin o müthiş aktivite, spor alışkanlığı ya da herhangi başka bir plan için de bir adım atacak gücü bulursun kendinde. Kim bilir?