Yüzükleri bazen evlilik, nişan, söz gibi ilişkilerimize bir sembol olması, bazen de sadece aksesuar amaçlı kullanıyoruz. Bununla birlikte, yanlış yüzük seçimi günlük hayatta bazı kazalara sebep olabiliyor. El ve Mikro Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Uzman İsmail Bülent Özçelik, konuyla ilgili detayları anlatıyor.
Genellikle yetişkinlerde iş kazaları, çocuklarda da kapıya parmaklarını sıkıştırmaları sonucunda parmak kopma vakalarıyla karşılaşıyoruz. Yine aynı şekilde parmaklarımıza büyük gelen yüzükler tercih ettiğimizde yüzüğün birçok yere takılması söz konusu olabiliyor, bu da aynı şekilde parmak kopma kazalarına sebep olan durumlardan bir tanesi.
Durumu kadın ve erkek açısından inceleyecek olursak, kadınlar genellikle minibüsten inerken kapıya ya da merdivendeki tırabzanlara yüzüklerinin takılması sonucunda bu tür durumlarla karşılaşabiliyor. Erkeklerde ise iş kazalarında parmak kopma vakaları görüyoruz.
Parmak kopma vakalarını incelediğimizde kopma durumunun çoğunlukla dördüncü parmakta meydana geldiğini görüyoruz. Bu yaralanmalar ‘yüzük avisyon yaralanmaları’ olarak adlandırılmaktadır. Bu tür kopmanın kesici alet kopmalarından bir farkı var. Kesici aletle gerçekleşen kopmalar eşit seviyede gerçekleşen kopmalar oluyor; ancak yüzüğün takılması sonucu kopma gerçekleştiğinde, bu kopma kesici aletteki gibi eşit seviyede gerçekleşmiyor. Avuç içindeki sinirlerde kopmalar meydana geliyor ve bu durum tedavi edilse bile damarlarda tıkanmaya sebep olabiliyor. Uzuv tekrar tutmuş görünse bile ani tıkanmalar gerçekleşebiliyor. Şunu da belirtmek gerekir ki, çekerek kopma sonucu yapılan tedavilerin başarılı olma olasılığı diğerlerine göre daha azdır.
PARMAK KOPMASI DURUMUNDA NELER YAPILIR??
Kopma meydana geldikten sonra hastada tansiyon düşmesi, bayılma gibi durumlar oluşabilir. Bu durumda ayaklar yükseğe kaldırılmalı, kanamanın durması için yaranın üzerine temiz bir bez ile baskı yapılmalı, sargı ile sıkıca sarılmalı ve yaralanmanın gerçekleştiği el kalp seviyesinin üzerinde tutulması için yükseğe kaldırılmalıdır. Büyük damarlarda bir kopma gerçekleştiğinde ise kol üst tarafından sıkı bir şekilde bağlanmalı ve böylece kanın durdurulması sağlanmalıdır. Bu işlem tansiyon aleti ile de gerçekleştirilebilir.
SÜLÜK TEDAVİSİ BİR SEÇENEK OLABİLİR
Kopma durumlarını tedavi amaçlı gerçekleştirilen ameliyatlarda atardamar ve toplardamarların ikisi de dikilir. Bununla birlikte, bazen ileri derece kopmalarda toplardamarlar dikilemeyebiliyor ya da onarılmış olan toplardamarlar, atardamarın getirmiş olduğu kanı geri götürmekte zorlanabiliyor. Böyle bir durumda sülük ile yapılan tedavi faydalı olabilir; ancak bu tür bir tedavide enfeksiyon riskinin fazla olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
20 GÜN RİSK AÇISINDAN ÖNEMLİ
Kopma kazalarının tedavisinde kopan parçanın tekrar tutunması yaralanmanın çeşidiyle, sonrasında kopan yerin taşınma biçimiyle ve hastanın genel durumuyla doğrudan ilgilidir. Aynı zamanda tedaviyi gerçekleştiren cerrahın deneyimi de büyük önem arz etmektedir.
Kopma ameliyatları saatler süren, saç telinden çok daha ince olan bütün ipliklerin ve yapıların tek tek onarılmaya çalışıldığı, sabır isteyen ameliyatlardır. Ameliyat sonrası risk 20 gün devam eder; ancak hastanın 1 hafta boyunca hastanede yatması yeterlidir. Bu 20 günde onarılan damarlarda tıkanma meydana gelebilir. Böyle bir durumla karşılaşmamak, damarların daralmasına engel olmak için hasta soğuğa maruz kalmamalı, kahve, çay, sigara gibi maddelerden kaçınmalıdır.
Ameliyat el cerrahisinde tecrübeli bir hekim tarafından yapılmalıdır. El cerrahisi ise ortopedi ve plastik cerrahinin her ikisinde de ihtisas yapıldıktan sonra yapılan bir üst seviye ihtisastır.
Kopma durumunda parça kirlendiyse temiz bir suyla kirler temizlenmelidir. Kirleri temizlemek amaçlı kesinlikle dezenfektan madde kullanmamalısınız. Vakit kaybetmeden en yakın sağlık merkezine gidilmeli, eğer sağlık merkezi uzak bir mesafedeyse temizlenip sarılan parça temiz bir torbanın içine yerleştirilmelidir. Bir sonraki aşamada ikinci bir torbanın içine buz doldurularak parçanın konulduğu birinci torba ve buz dolu ikinci torba, ayrı bir üçüncü torbanın içine konulmalıdır. Kopan parça buz ile direkt temas ettirilmemelidir; çünkü bu durum kopan parçanın donarak dikilmesini imkânsızlaştırabilir. Kopan parçanın buzla taşınması önem arz etmektedir; çünkü soğukla birlikte dokuların oksijen isteği azalır ve bu da uzun süre bu dokuların canlı kalmalarını sağlar.
KOPAN PARÇA NE ZAMANA KADAR DİKİLEBİLİR?
Yaralanmadan sonra kopan her türlü parça anlatılan şekilde hastaneye ulaştırılmalı, kopan her bir parçanın önemli olduğu unutulmamalıdır. Özellikle, parmaklardan daha üst tarafta olan parçalar kesinlikle kaybedilmemelidir. Tedaviyi yapacak doktor her bir parçayla ilgili değerlendirmeyi yapacak ve süreci ona göre yönetecektir. Tedavinin başarı oranını artırmak içinse kas dokusu içeren parçalar en fazla 6, parmaklar da en fazla 10-12 saat içerisinde dikilmelidir.