Tarih boyunca Anadolu, Mezopotamya ve Doğu Akdeniz arasında köprü vazifesi görmüş Adana. Konumu gereği farklı kültürlerin de birleşme noktası olmuş. Her uygarlık kendi kültür çeşitliliğini bir sonrakine aktararak bir kültür mozaiği oluşturmuş. Hititler, Romalılar, Araplar, Selçuklular, Ramazanoğulları, Osmanlılar, Türkmen ve Yörük aşiretlerinin yöre kültürünün çeşitlenmesine katkıları olmuş. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda Adana ovasında yerleşimin yoğunlaşmasıyla tarımda ve sanayileşmede büyük atılımların olması, yörenin kültürünü oldukça zenginleştirmiş. Ülkenin en verimli ovalarından Çukurova’da günümüzde pamuk, buğday, ayçiçeği, zeytin, nar, mısır, narenciye, muz, kivi, baklagiller, şekerkamışı, patates, domates, biber, marul, lahana, soğan, pirinç, soya, üzüm, yerfıstığı, bakla, börülce, fasulye, badem, karpuz, kavun, yenidünya gibi birçok ürün üretiliyor. Türkiye’de yetişen mısır ve soya fasulyesinin yarısı, yerfıstığının yüzde 34’ü ve portakalın yüzde 29’u Adana’da yetiştiriliyor.
MUTFAĞINI BİLMEYEN VAR MI?
Benim de her gittiğimde farklı etkilendiğim, kendimi evimde kendi şehrimde gibi hissettiğim Adana; son yıllarda önemli gastronomi destinasyonlarından biri. Adana mutfağını bilmeyen yoktur. Şimdi ise artık dünya duyuyor. Binlerce yıllık tarihi geçmişi, bu geçmişten günümüze kalan sayısız tarihi eserleri; kaleleri, antik kentleri, konakları, mutfağı, doğal güzellikleri, el sanatları; coğrafi ve iklim özellikleriyle Adana, turizm potansiyeli ve çeşitliliğiyle büyük zenginliklere sahip. Bu özelliklerinin yanında; kültür ve sanat alanında da çok sayıda evrensel değerleriyle sadece Türkiye’nin değil dünyanın önemli şehirlerinden. Festivaller şehri Adana’nın yıl boyunca on binlerce insanı şehre çeken birçok yerel ve uluslararası geleneksel festivali bulunuyor. 2021’de Adana’da konaklayan turist sayısı 989.939 olmuştu.
ARTIK FESTİVALLER ŞEHRİ
Türkiye’nin en prestijli ve köklü film festivallerinden olan “Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali”, 1969’dan bu yana sinemaseverleri, yönetmenleri ve oyuncuları bir araya getiriyor. Festival, Adana’nın kültür sanat hayatına önemli katkılar sağlarken, aynı zamanda Türk sinemasının gelişmesine de destek oluyor. Bu yıl, 30’uncusu düzenlenecek Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, 18-24 Eylül arasında sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Her yıl mart ayında perdelerini açan Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali ise heyecanla bekleniyor. Festivalde Türkiye’den ve yurt dışından birçok tiyatro grubu sahne alıyor. Uluslararası Rhapsodi Adana Piyano Festivali ve Yarışması da her yıl mart ayında gerçekleşiyor. Uluslararası Çukurova Karikatür Festivali, yurt dışından ve Türkiye’den dünyaca ünlü karikatüristleri bir araya getiriyor. Adana’nın sanat ve kültür sahnesini canlı tutan diğer etkinlikler arasında birçok başarılı oyun sunan Adana Komedi Oyunları Festivali, Jakaranda Kültür ve Sanat Festivali ile doğa ve fotoğraf tutkunlarını bir araya getiren Pozantı Belemedik Doğa ve Fotoğraf Festivali de yer alıyor.
KARPUZ VE NARENCİYE DENİNCE DE ADANA
Narenciye cenneti olarak kabul edilen Adana, her yıl baharın gelişini Türkiye’nin ilk ve tek karnavalı olan Portakal Çiçeği Karnavalı ile kutluyor. Nisanda Adana sokaklarını turuncuya boyayan karnaval, kentin en simgesel etkinliklerinden. Türkiye’de karpuz denilince akla ilk gelen isimler Adana ve Çukurova bölgeleri, bu lezzetli meyveyi Adana Karpuz Festivali ile kutlarken, diğer lezzetli festivaller ise Uluslararası Adana Lezzet Festivali, Kültür Sanat ve Kiraz Festivali, Karakışlakçı Bal ve Çilek Festivali, Sarıçam Nar Festivali olarak karşımıza çıkıyor. Geleneksel festivallerden bazıları ise Uluslararası Çukurova Yörük Türkmen ve Hıdırellez Festivali, Adana Geleneksel El Sanatları Festivali, Geleneksel Kızıldağ Karakucak Güreş Müsabakaları, doğa ve adrenalin sporları tutkunları için de Yumurtalık Kiteboard Festivali, Toroslar Aladağ Bisiklet Festivali, Havacılık ve Yamaç Paraşütü Festivali bulunuyor. Kış mevsiminde ise Kızıldağ Kar Festivali ile Aladağ Kardan Adam Festivali yapılıyor. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adana’yı ve projelerini şu sözlerle anlatıyor:
TARİHİ LEZZETE EVRİLMİŞ KADİM KENT
“Adana zaten sanatın ve kültürün kentiydi, biz Adana’yı festivaller kenti haline getirdik” diyen Başkan Karalar, şu ifadelere yer veriyor: “Adana şimdi sanatıyla, sinemasıyla, kültürüyle, tarihi ve doğasıyla, enfes lezzetleriyle, festivalleriyle konuşuluyor. Adana, verimli toprağı ve topraktan mutfağa uzanan güzel ürünleri ile tarihi lezzete evrilmiş, köklü, kadim bir kent. Olağanüstü güzel ve çok sayıdaki zenginliği bir arada barındırıyor. Adanalılar bu güzellikleri Türkiye ve dünyayla paylaşmak istiyor. Biz bu güzelliklerin Adana’mıza getirisini artırmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Adana’nın bu özelliklerini, güzelliklerini tanıtmaya yönelik yaptığımız çalışmalar Adana’yı başka bir noktaya getirdi. Çalışmalarımız kent ve ülke ekonomisine de katkı koyuyor.
TÜRK SİNEMASININ BAŞKENTLERİNDEN
Sinema ve sinemaya ilham veren, edebiyat alanında çok önemli isimler yetiştirmiş olan Adana’mız, Türk sineması için vazgeçilmez bir coğrafya olma özelliğini geçmişten günümüze gururla taşıyor. Ülkemizde çekilen filmlere konu, mekân ve insan kaynağı ile hem ev sahipliği yapan hem de film endüstrisinin ülkemizdeki gelişiminde Adana’mızın tanınmasında önemli katkıları olan ‘Adana Altın Koza Film Festivali’nin 30’uncusunu bu yıl 18-24 Eylül arasında gerçekleştireceğiz. Festivalin bu yılki ‘Onur Ödülleri’, 60 yılı aşkın süredir sanat dünyasında derin izler bırakmış, Türk sinemasının ve tiyatrosunun usta isimleri Cihan Ünal ve Perran Kutman’a veriliyor. ‘Orhan Kemal Emek Ödülleri’ ise bu yıl Türk sinemasına sesiyle büyük emeği geçen Belkıs Özener ile senarist, yazar ve yönetmen Ahmet Soner’e verilecek.”
GÖBEKLİTEPE OLMAYA ADAY
Adana’ya yeni dünya turizm trendine uygun müze ve botanik kafe kazandırdıklarını söyleyen Karalar, şöyle anlatıyor: “Tarihi bir yapının restorasyonunun ardından oluşturduğumuz Bülent Ecevit Müzesi ve Meyan Botanik Kafe’nin açılışını yaptık. Bülent Ecevit Müzesi, tarihi bakımdan önemli bir destinasyonda bulunuyor. Antik Çağ, Roma, sonrasındaki kavimler, Osmanlı dönemi gibi önemli medeniyetlere ev sahipliği yapan bölgedeki kazılara destek sağladık. Burası bir Göbeklitepe olmaya aday nokta. Tarihi zenginliklerimizi gelecek nesillere taşımamız gerektiğinin bilincindeyiz. Dünyadaki turizm trendlerinde artık tematik müzelere önem veriliyor. Ecevit çiftinin manevi evlatları Engin Nuhut’ta bulunan Bülent Ecevit’e ait özel eşyalar, Büyükşehir tarafından alındı ve oluşturulan müzede sergilenmeye başlandı. Müzede sergilenen eşyalar arasında merhum Bülent Ecevit’in son sigarasından şapkasına, Yaser Arafat’ın hediye ettiği Kur’an-ı Kerim’den cezaevindeyken kendi yaptığı tespihe kadar geniş yelpazede eşya mevcut. Müzenin giriş bölümündeki avlu ‘Meyan Botanik Kafe’ olarak dizayn edildi. Adana’da meyan kökünden yapılan Aşlama içeceği ünlüdür. Meyan kökü olarak bilinen bitki Çukurova bölgemizde doğal olarak yetişiyor. Kafede bu bitkiden üretilen çeşitli ürünler ile bölgemiz doğasında yetişen şifalı bitki çaylarını bulmak mümkün.”
“13 BRANŞTA 30 BİN ÇOCUĞA ULAŞTIK”
Adana’yı spor kenti haline getirdiklerini belirten Karalar, “Adana deyince artık akla her türlü güzelliğin yanında bir spor kenti de geliyor. Çocuklarımız yaz boyunca, eğitmenlerinin gözetiminde spor yaparak sokağın muhtemel tehlikelerinden kurtuluyor. Bu yıl 13 branşta yaklaşık 30 bin çocuğumuza ulaşacağız. Yaz boyunca 40 yüzme havuzunda 10 bin çocuğa da yüzme eğitimi veriliyor. Böylece Adana’da yaz aylarında yaşanan boğulma olaylarının azaltılmasını hedefliyoruz” diye kaydediyor.
HARNUP FİDANINDAN BUZAĞI YEMİNE KADAR ÇİFTÇİYE DESTEK
Karalar, tarımsal kalkınmaya da büyük önem verdiklerini dile getirerek, “Çilek fidesinden harnup fidanına, lavanta fidesinden yonca tohumuna, domates fidesinden buzağı yemine, üzüm bağından organik gübreye, arı kovanından ceviz fidanına, güneş panelinden hayvan ilacı ve aşısına kadar geniş yelpazede desteklerimizi merkez ve kırsal ilçelerde üreticilerimize ulaştırıyoruz. Rutin belediyecilik anlayışının dışında çalışmaya, sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerini sergilemeye devam ediyoruz. Tarım ve hayvancılığın gelişmesi, güçlenmesi için büyük çaba sarf ediyoruz” diye konuşuyor.
ÇUKUROVA’NIN KALBİ ŞİDDETTEN ARINMIŞ MOR YERLEŞKE
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun hayata geçirdiği Mor Yerleşke Projesi’ne destek vererek protokol imzaladıklarını belirten Karalar, “Kadına şiddetin arttığı bir dönemde bu yerleşke çok önemli. Kadınların erkeklerle eş ve eşit olduğu, demokratik bir ülkede yaşamak istiyoruz. Güney Yıldızı Parkı’nda bulunan Mor Yerleşke’nin açılışını yaptık. Şiddetten arınmış güvenli alan olarak kurulan Mor Yerleşke’de depremden etkilenen kadınlar, çocuklar, bakıma muhtaç yaşlılar ve engelli bireylerin koşullarının iyileştirilmesi, psikososyal destek sağlanması, mağduriyet ve travmalarının ortadan kaldırılması, sağlık taraması yapılması hedefleniyor” diyor.