Nasiba Mamatklova, Ayşegül Aktürk, Carmen Florentina Aydoğan, Miray Yılmaz, Nargül Yıldız, Güler A., Eda Nur Şahin, Hatice Çelik, Aslıhan Alkılınç, Hülya K.... Hepsi tüm dünya pandemi ile uğraşırken bu ayın ilk 10 gününde öldürüldü. Dışarıya çıklamadığımız, karantinada olduğumuz günlerde de yine kadınlar evlerinde öldürülüyor, şiddet görüyordu.
KARANTİNA SÜRECİNDE ŞİDDET
Normalleşme sürecinin başladığı haziran ayında da kadın cinayetleri arttı. Kadınlar sokak ortasında, işyerlerinde, çocuklarının gözleri önünde öldürülmeye devam etti. Kimisini evli olduğu, kimisini birlikte olduğu, kimisini reddettiği, kimisini babası, ağabeyi, kimisini tanıdığı, kimisini tanımadığı erkekler öldürdü. Üstelik kadınlar karantina sürecinde haklarını kullanmayı ertelediler. Nereyi, kimi arayacaklarını, yaşadıklarını kime nasıl belli edeceklerini bilemediler.
BİREYSEL SİLAHLANMA ÖNLENİRSE...
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre; 2020 yılının ilk 5 ayında 119 kadın, 11 Mart-20 Mayıs tarihleri arasında ise 53 kadın öldürüldü. Görüldüğü gibi dünyada her şeyin durduğu bu dönemde bile tek durdurulamayan şey vardı: Kadın cinayetleri ve şiddeti! Bireysel silahlanmanın önlenmesi ve cezaların daha da artırılmasıyla belki bu kanayan yaramızı bir nebze durdurabiliriz.
BABALAR GÜNÜ NOTU
Dün Babalar Günü’ydü... Buradan geç de olsa tüm babaların gününü kutlarım. Not: Kadınlara yönelik şiddet, taciz, sapkınlık, vahşet ve güç gösterisinde bulunanlar hariç!! Dostoyevski şöyle der: Sadece hayat veren değil, hayat verip hak eden, baba adını taşıyabilir.