Büyük Menderes Nehri’nin suladığı bereketli ovalar üzerinde kurulu Aydın’da neredeyse dört mevsim tarım yapılabiliyor. İncirden pamuğa, zeytinden kestaneye, narenciyeden çileğe ürün çeşitliliğine sahip kentin nüfusunun yüzde 55’i tarımla geçimini sağlıyor. Ekonomik hayatın temelini oluşturan tarımın ağırlığı, sanayi ve ticaret sektöründe de yoğun hissedilir bu bereketli şehirde.
Sanayi tesislerinin üretiminin yüzde 90’ı da doğrudan veya dolaylı olarak tarıma dayanır. Türkiye’de incir ve kestane üretiminde birinci olan Aydın; zeytin, pamuk, enginar ve çilek üretiminde ikinci, yer fıstığı üretiminde üçüncü sırada. Üretilen yaş sebze ve meyveler, salamura zeytin, konserve, salça, işlenmiş incir gibi tarımsal ürünler ve sanayi ürünleri kapsamında üretilen tarım makineleriyle, iç piyasa ve ihracatta önemli bir potansiyele sahip kentler arasında ilk sıralarda. İnciri, pamuğu çoğumuz biliyoruz ama enginar üretiminde de ilk sıralarda yer aldığını belki de bilmeyiz. Aydın’da ülkemiz enginar ihtiyacının yarısından çoğu üretiliyor. Hele bir mahalle var ki neredeyse tamamının geçim kaynağı enginar.
Salgınla birlikte saymakla bitmeyen faydaları ile semt pazarlarının en gözde sebzesi haline gelen enginar, Aydın’ın merkez Efeler ilçesine bağlı Gölhisar Mahallesi’nde yaygın olarak yetiştiriliyor. İlk olarak 80 yıl önce ekilen ve 15 yıldır enginar ekili arazilerin çoğalmasıyla Türkiye’nin enginar deposu haline gelen Gölhisar’da enginar yetiştiriciliği, belediyenin de desteğiyle daha da geliştiriliyor. Bir araya geldiğimiz Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay, en büyük hedeflerinden birinin ilçede yetiştirilen enginarın daha da değer kazanması olduğunu vurguluyor. Efeler’i marka kent yapma vizyonuyla projeleri art arda hayata geçirdiklerinin altını çizen Atay, kısa vadede Türkiye, uzun vadede Avrupa ve dünya pazarına sunmayı amaçladıkları enginarın, Efeler Belediyesi’nce üretilmeye başlandığını anlatıyor.
Atıl durumdaki tarım arazisini üretime açarak toplam 50 dönüm arazide enginar yetiştiren belediye, ürettiklerini sadece kadınların istihdam edildiği Tarımsal Ürün Fabrikası’nda işleyerek, halkın tüketimine sunacak. Şevketibostan, kekik, kestane, incir, domates gibi yöresel ürünlerin çiftçilerden alınıp bu fabrikada kadın çalışanlar tarafından konserve haline getirilerek ülkenin dört bir yanına hatta Avrupa’ya ulaştırılması da hedefleniyor. Gençlere, tarıma ve kadına destek verdiklerini anlatan Başkan Atay, “Ben ayrımcılık yapan bir belediye başkanıyım. İki kesime ayrımcılık yapıyorum; birincisi gençler ve çocuklar, ikincisi kadınlar. Bir erkek olarak kadınlara ayrımcılık yapmaya devam edeceğim. Kadınlarımız hakettiği değeri alana kadar belediye başkanı olarak sonuna kadar yanlarındayım. Kadın olarak nelerin başarılabileceğini bu topluma gösteriyorlar” diyor.
BU FABRİKADA SADECE KADINLAR ÇALIŞACAK
“Kadının özgürleşmesi, ekonomik hayata katılması çok önemli. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız” diyen Başkan Atay’ın Aydın’a kazandırdığı ve sadece kadınların istihdam edileceği ‘Yüzde 100 Kadın Emeği Tarımsal Ürün Fabrikası’ kısa süre önce açıldı. Fabrikada otomasyondan paketlemeye, barkotlamadan yönetim kademesine kadar üretimin her aşamasında 200’den fazla kadın istihdam edilecek. Belediyeye ait tarım arazisinde yetiştirilen şevketibostanlar ve enginarlar toplanarak, fabrikaya ulaştırılacak. Enginar başta olmak üzere şevketibostan, kekik, kestane, incir, domates gibi yöresel ürünler fabrikada kadın çalışanlar tarafından işlenerek, ülkenin dört bir yanındaki vatandaşların tüketimine sunulacak. Atay, şöyle devam ediyor:
“Eşitlik ve güçlü kadın istiyoruz. Güçlü kadın olabilmek için üretken, bağımsız ve özgür olmak ile birlikte para kazanmaları gerekiyor. Pozitif ayrımcılık anlayışı ile kurduğumuz fabrikamızda 200 civarında kadın işçi kardeşim çalışacak. Arkadaşlarımız üretecek bizler de ürettiklerini alarak fabrikada işleyerek para kazanacağız. İnanıyorum ki iki yıl içinde bu fabrikanın geliri Efeler Belediyesi’nin bütçesinin yarısına eşit hale gelecek. Kadınlarımız her şeyin en iyisine layık. Yüreklerinde beslediği sevginin mutluluğa dönüşmesi için bu fabrikayı açtık. Bütün kadınlar fabrikada çalışamayacak ama hepsini patron yapmaya kararlıyım. Köye gidip tarlalar kiralayacaklar. Tohumu, fidesi, gübresi, traktörü, traktörün akaryakıtı benden. Üretmek onlardan. Elde ettikleri ürünleri de peşin olarak alacağım.” Fabrikada üretilen ürünlerin Efe Bakkal’da satışa sunulacağını söyleyen Atay, yerel üreticiyi ve vatandaşları sevindiren ‘Efe Bakkal’ projesinin bakkal veya marketlere rakip olmadığını belirterek, burada kadınların ve yerli üreticilerin emekleriyle üretilen ürünlerin satıldığını dile getiriyor.
İNCİRDEN SONRA EN BÜYÜK NİMET
Başkan Atay, ‘En büyük hedefim’ dediği ve değer kazanması için projeler geliştirdiği kentin yöresel ürünlerinden sakız enginarının çok yıllık bir bitki olduğunu belirterek, şöyle anlatıyor:
“Enginar, Tanrı’nın bize incirden sonra bahşettiği en büyük nimetlerden. Belediyemizin tarım arazisinde Aydın’ımızın yöresel ürünlerinden enginarın üretimine başladık. Yetiştirdiğimiz enginarlar belediyemiz tarafından Tarımsal Ürün Fabrikası’nda kadın çalışanların ellerinde işlenerek, konserve haline getirilecek. Konserveler Efe Bakkallar’da halkın tüketimine sunulacak. Ürünlerimiz internet üzerinden yurt içi ve yurt dışı alıcılarla da buluşacak. Enginar ülkede en çok Efeler’de yetiştiriliyor. Tüm Türkiye ve Avrupa’nın Efelerimizin sağlıklı ürünlerini tüketmesini hedefliyoruz. Enginarı özellikle kadınlar ve Efeler halkımızla bir bütün olarak görmeliyiz. Sadece enginar yetiştirmiyoruz, mutlu bir toplum yaratmanın temellerini atıyoruz. Bu fabrikayla tarım ürünlerimizin sanayisi gerçekleşecek.”
YAVRU VATANA UZANACAK YOLCULUK
Belediye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki kardeş şehri Güzelyurt Belediyesi’nin “Efeler’den Güzelyurt’a Uzanan Enginarın Yolcuğu” ortak projesi kapsamında enginarın yavru vatan topraklarında hayat bulacağını söyleyen Atay, “Efeler enginarının orada 4 dönümlük arazide yetiştirilmesi planlanıyor. Kadın istihdamına ve tarımsal üretime katkı sağlayacak projenin Efeler enginarının tanıtımına olumlu etkisi olacak, ayrıca katma değer sağlanacak” diyor.
TÜRKİYE’DE TEK MATEMATİK VE BİLİM PARKI
Atay, diğer projelerinden de söz ediyor. Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan Prof. Dr. Aziz Sancar Matematik ve Bilim Parkı’nı hayata geçirdiklerini kaydederek, şu bilgileri veriyor: “Burası emsalleri arasında dünyanın en büyük matematik ve bilim parkı. Eğitime alternatif bir katkı sunmayı amaçladık. Parkın inşasını ihalesiz bir şekilde kendi imkânlarımızla yaparak 300 bin liradan fazla tasarruf gerçekleştirdik. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün matematiğe olan sevgisi ve heyecanı bize de yansıdı. Atatürk’ün gösterdiği ışıkla, çocuklarımıza matematik parkımızı armağan ettik. Çocuklarımız iyi eğitim almalı. Gençlerimizin ve çocuklarımızın bilim adamı olabileceği, Nobel ödülü alabileceği yönünde hayaller kurmasını istedik.”
HER AY BİR KİTAP KAFE
Her ay bir Kitap Kafe açma sözü verdiğini belirten Atay, “4’üncü şubesini açtık. Kitap kafeler tüm olanaklara sahip. Eğitime çok önem veriyorum ve bilgili nesiller yetiştirmeyi kendime görev edindim. Her mahallede hem Kitap Kafe hem de Hanımevi açacağım. Verdiğim sözleri yerine getirmeye devam edeceğim” diye konuşuyor.
KREŞTE FİDAN DİKECEKLER
İlçeye üç gündüz bakım evi kazandırdıklarını da ekleyen Başkan Atay, “Burası çocuklarımızın okul öncesi eğitimlerini alması için bilimsel olarak yapılmış bir gündüz bakımevi. 5 yıldızlı bir otel gibi yaptık. Bilgiye nasıl ulaşacaklarını, kardeşliği, dayanışmayı, arkadaşlığı, her şeyden önemlisi üretmeyi ve paylaşmayı öğrenecekler. Bahçede fidan dikecekler. Fidanlar büyüdükçe neler üretebildiklerini görerek özgüven kazanacaklar. O özgüvenle de eğitimlerini tamamlayarak bu ülkeyi yönetecekler” diyor. Atay, vatandaşların ücretsiz destek alabileceği Kadın Aile Çocuk Psiko-Sosyal Destek ve Beslenme Danışmanlığı Merkezleri ile Hanımevleri’ni da ilçeye kazandırdı.
ÖZEL BİREYLER İÇİN BÖLGENİN EN KAPSAMLISI
Kapasitesiyle dikkat çeken Otizm Yaşam Merkezi’ni hayata geçirmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Atay, “Bölgenin alanında en kapsamlı merkezi. Benim işim vatandaşlarımla empati kurmak, sorunlarını çözmek. Otizmli birey sayısındaki artış ortadayken buna duyarsız kalamazdık. Otizmli bireylerimizin farklılıkları bu dünyaya çok şey katacak, yeter ki farkında ve yanlarında olmayı bilelim” diyor. Atay, şöyle devam ediyor:
400 KİŞİYE HİZMET
“Otizmli bireyler, eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanabilecek, sanatsal faaliyetlerle yaratıcılıklarını geliştirip sosyalleşebilecek. Merkez, 400 otizmli bireye hizmet verebilecek kapasitede. Kendi alanlarında uzman 10 eğitici ve 5 yardımcı personel hizmet sunuyor.”
Tarihin bilinen en eski notaya dökülmüş şarkısı, Efeler ilçesi sınırlarında bulunan Tralleis Antik Kenti’nde keşfedilmiş. Eser, Seikilos’a ait ve ismi ‘Seikilos Ağıdı’dır.