“Bir semtin sokak hayvanları sizden kaçmıyorsa orada yaşayın, çünkü komşularınız güzel insanlardır” Goethe...
Sokakta, evde herhangi bir yerde, masum bir hayvana eziyet eden birinin size aynı şeyi yapması mümkün müdür? Mümkündür...
Küçücük bir kediyi parçalayan, yakan, bir köpeğin patilerini kesen; ata, eşeğe, köpeğe, kediye cinsel saldırıda bulunan birine normal demek peki? Elbette mümkün değil!
O halde... Hayvanlara yapılan şiddet ve istismar neden yasalar çerçevesinde hala kabahat sayılıyor? Sosyal medyada, gazetelerde, televizyonlarda izlediğimiz bu caniler yakalanıp, gözaltına alınıp serbest bırakılıyor.
Sonra da tüm bu sapkın ruhlar, bastıramadıkları cani ve vahşi isteklerini tekrar tekrar en yakınındaki masuma uyguluyor.
GEÇEN HAFTA ANKARA, BURSA, İZMİR
Geçen hafta Ankara’nın Yenimahalle ilçesinin Batıkent semtinde sokak köpeklerini zehirleyerek öldürmekle suçlanan üç kişi çıkarıldıkları nöbetçi mahkemede serbest bırakıldı.
Ardından Bursa’da aynı şeyler tekrarlandı. Bizler o vahşetin ruh halini atlatamadan bu defa İzmir Menemen’de, 5 gün önce doğan 5 kedi, başları ve patileri kesilerek, telef edildikten sonra sitenin bahçesine atıldı.
POSTA İZMİR’de manşete taşıdığımız bu vahşete diyecek kelime bulamadık. Haftasonu ise Ankara’da katledilmiş onlarca köpek bulundu. Kim bilir, bir haftada gözden kaçan kaç saldırı, vahşet, işkence yaşandı?
SUÇ SAYILSIN
Meclisteki tüm partilerin bu yasa için hazır olduğunu biliyoruz. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha gündeme getirdiğini de...
O halde tekrarlamakta fayda var: Hayvana şiddet de kabahat değil suçtur. Yıllardır tartışılan Hayvan Hakları Yasası’nın bir an önce çıkarılmasını bekliyoruz.