Daha hesaplı ürünler sunan semt pazarlarının aile bütçesine yaptığı katkı her geçen gün artıyor. Bu yüzden son dönemde hiç uğramayanlar da pazar seçeneğini değerlendiriyor. Hem taze hem bütçe dostu ürünlerin bulunabildiği pazarlarda alışverişin püf noktalarını bilen daha çok kazanıyor!
Türkiye’nin 81 ilinde, yüz binlerce noktada kurulan semt pazarlarında sebze meyveden kuru gıdaya, süt ürünlerinden balığa, kıyafetten ev eşyalarına kadar çeşit çeşit ürün satılıyor. Seçenek bol, özellikle sebze ve meyveler taze. Fahiş fiyatlarla ilgili denetimlerin arttığı böyle bir ortamda fiyatlar da cazip. Pazarda, ürününe göre yüzde 50-60 avantaj sağlamak mümkün. Bu avantajı daha da artırmak sizin elinizde. Bunun için pazarda alışverişin ince detaylarını bilmeniz gerekiyor. İşte 10 başlıkta pazar ekonomisi!
1- LİSTE HAZIRLAYIN
Liste hazırlamak tüm alışverişlerde artık altın kural. Ne alacağınızı, ne kadar alacağınızı tek tek yazın. Alışveriş için ayırdığınız bütçeyi de bu listeye ekleyin. Aksi durumda fiyatı uygun diye aklınıza gelen gelmeyen birçok ürünü görüp almak isteyebilirsiniz. Ya ni tüketeceğinizden çok ürün alarak fazla harcamış olursunuz. Ayrıca fazla aldığınız ürünler tüketilemeden çöp olabilir. Listeyle ihtiyacınız kadar alın! Alışverişte otokontrol sağlayamıyorsanız, yanınızda harcamayı planladığınız kadar nakit bulundurun.
2- NAKİT KULLANIMI
Günümüzde internetten ve kartla alışveriş nedeniyle artık paranın yüzünü unuttuk. Pazarlar daha çok nakit paranın döndüğü yerlerdir. Paraya dokunan ve alışverişte nakit kullanan kişi kredi kartına göre daha az harcar. Nakdin elden çıkıp gitmesi harcarken bir kez daha düşünmenizi sağlar. Böylece ihtiyaç dışı harcamalarınızı frenleyebilirsiniz.
3- ZAMAN AYARI KRİTİK
Semt pazarları, zamanın iyi kullanılması halinde tasarruflu alışveriş için bulunmaz mekanlardır. Bunun için de en uygun zaman saat 17.00’den sonradır. Buna ‘akşam pazarı’ da deniyor. Satılması hedeflenen ama elde kalan ürünlerin daha uygun fiyatlarla satıldığı bu saatlerde, sabah alışverişine göre daha kazançlı çıkarsınız. Buna karşılık, ürünlerin daha iyi ve tazelerinin tükenme ihtimalini de göz önünde bulundurun. Ancak örneğin; sadece domates için 10 farklı tezgah olduğunu düşünürsek ürünün tükenme ihtimali zayıf.
4- İLK TEZGAHTAN DEĞİL!
Aceleniz yoksa pazar alışverişlerinde ilk gördüğünüz tezgahtan alışveriş yapmayın. Önce hızlı bir fiyat kontrolü yapmak için pazarı baştan sona dolaşın. Fiyatlar aynı gibi olsa da küçük farklar oluyor. Gerekirse fiyatları not alın. Turu tamamladıktan sonra en iyi ürünü en iyi fiyata veren tezgahlardan alışverişinizi yapın.
5- İNDİRİM İSTEYİN
Pazarların en önemli avantajından biri de kasa sisteminin olmayışı. Yani, ‘etiket fiyatı neyse o fiyattan satılacak’ kuralı pazarda işlemiyor. Pazarda direkt satıcıyla muhatap olup pazarlık yapma şansınız var. Özellikle akşama doğru pazarcı ürünü elden çıkarma telaşıyla ister istemez fiyat düşürüyor ve pazarlık da kolaylaşıyor.
6- TAZELİK TESTİ
Alışverişte tek kriteriniz fiyat olmasın. Bayat bir ürüne daha az ödemenin bir avantajı olmaz. Önemli olan taze ürünü uygun fiyata almak. O yüzden düşük fiyatta tazeliğe dikkat edin. Delinmiş, yarılmış ve kokmaya başlamış ürünlerden uzak durun. Örneğin; taze fasulye kırmaya çalışınca hemen kırılıyorsa tazedir, bükülünce kırılmıyor ve katlanıyorsa tazeliğini yitirmiştir. Yine maydanoz, nane gibi yeşilliklerin rengi solmuş ve diriliği kaybolmuşsa bırakın.
7- KİLO-YARIM KİLO VE 99 KURUŞ OYUNLARI
Pazarda aradığınız ürünün fiyatlarına bakarken çok hesaplı bir rakam dikkatinizi çekti ve hemen 1 kilogram istediniz. Ama öderken sizden 2 kat fazla para talep edildi. İşte burada etiket tuzağına düştünüz demektir. Bazı pazarcılar, ‘yarım’ lafını küçük, ‘KİLO’yu büyük yazarak yarım kiloluk ürün fiyatını etikette gösteriyor. Siz gizlenen ‘yarım’ kelimesini göremezseniz tuzağa düşüyorsunuz. Aynı şekilde 5 lira olan ürünün yanına karınca yazısıyla 0.99 kuruş ekleniyor farketmiyorsunuz. Bu tür pazarcılardan uzak durun ve yazan fiyatı sözlü olarak da teyit edin!
8- AYNI SATICI SİZİ TANIR
Pazarlarda satıcılarla diyalog ve muhabbet de gelişir. Eğer sürekli aynı tezgahtan ürün alırsanız, tanınan müşteri olursunuz. Bu durumda fiyat pazarlığında nazınız geçer. Ayrıca sizi tanıyan pazarcı, sizin için ürünlerin tazesini sunmak ister.
9- KOLAY TAŞIMA
Pazarda ellerde poşetle dolaşmak zor oluyor. Bir süre sonra ağırlık yorgunluk hissi yaratınca, çabucak eve dönme ihtiyacı hissediliyor. Bu da pahalı ya da ucuz olmasına bakmadan ihtiyaçları hemen alıp gitmenize neden oluyor. Ayrıca sağlık açısından da sakıncalı bu duruma karşı tekerlekli pazar arabalarını tercih edin.
10- ÖN YÜZ GÜZELLİĞİNE HEMEN KAPILMAYIN
Pazarda ürünler iki türlü satılır. Ya kendiniz seçersiniz ya da pazarcı kendisi ayarlar. Seçmece olan yerden almanız her zaman daha avantajlı. Ancak bazı pazarcılar ürünleri ellemenize izin vermez. Tezgaha bakınca sanat eseri görürsünüz. Sebze ve meyveler çok düzgün dizilmiştir. Ama varsa kötüsü, bayatı, eziği, çürüğü satıcının elinin altındadır, siz fark etmeden poşete sokuşturulur. Böyle durumlarda poşetin içini kontrol edin. Ezik, çürük varsa değiştirin veya iade edin.
NEREDE, NE ZAMAN KURULUR?
Aynı ilçede farklı günlerde farklı lokasyonlarda pazarlar kuruluyor. Haftanın her günü farklı bir noktada kurulan bu pazarları Ticaret Bakanlığı’nın ‘hal kayıt sisteminden’ öğrenmek mümkün: 1-’hal.gov.tr’ internet adresine girin. 2-’Sorgulamalar’ başlığını tıklayın. 3-’Sorgulamalar’ sekmesinin altında çıkan ‘Pazar Yeri Sorgulama’ butonuna basın. 4-Karşınıza çıkan Türkiye haritasından istediğiniz ili seçerek pazar yerlerinin adresini ve pazarın kurulduğu günü görebilirsiniz.