2024 yılının bitmesine sayılı günler kaldı. Bu yıl döviz ve borsa, yatırımcısına faiz kadar kazandırmadı. Altın için güzel bir yıldı ancak bileşik getiride mevduat veya günlük para piyasası TL fonları yine öne çıktı. Peki 2025’te paranın rotası ne olacak? Nasıl bir strateji izlenmeli?
YILIN GETİRİ ŞAMPİYONU TL
Piyasalar yılın son düzlüğüne doğru yol alırken tasarruf sahipleri 2025’e doğru yatırım stratejisiyle başlamanın hesaplarını yapıyor. 2024’te yatırımcıların yüzünü en çok TL güldürdü. Bir başka deyişle yüksek faiz getirisinin etkisiyle mevduat ve para piyasası TL fonlar yatırımcısına bileşik hesapla yüzde 60’a yakın kazandırdı. Yani ocak ayında 100 bin lirasını günlük fona veya 32 günlük mevduata yatıranın parası 160 bin liraya ulaştı. Bu yılın ikinci kazandıranı ise yüzde 52 ile gram altın oldu. Borsa ise yüzde 31’le üçüncü sırada bulunuyor.
DÖVİZ VE BORSA KAYBETTİRDİ
Dolar yüzde 18’lik yıllık getiriyle dördüncü, Euro ise yüzde 12’lik getiriyle beşinci sırada. İlk 11 aydaki enflasyon yüzde 42.9. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini ise yüzde 44. Bu öngörüde 1-2 puan sapma olsa dahi bu yıl faizin ve altının reel getiri sağladığını söylemek mümkün. Borsa ve döviz ise yatırımcısına kaybettirdi. Faizi 2.5 puan düşüren Merkez Bankası’nın kademeli faiz indirimi yapması bekleniyor. Ancak enflasyonda kalıcı iyileşme olmadan bu indirimlerin dozunun artması da beklenmiyor.
TL FONLAR HIZLI HAREKET ETMEYİ SAĞLIYOR
* Parası olanlar bu yıl yüksek enflasyon ve yüksek faiz ortamında daha risksiz yatırım araçlarına yöneldi. Para piyasası TL fonlar bu noktada öne çıktı. Hem günlük likidite sunması hem de mevduat üzerinde getiri sağlaması nedeniyle rağbet gördü. Bu yüzdendir ki yıl başından sonra dövizden ve KKM’den çıkan para piyasası fonlarına park etti. Son 1 yılda bu fonlara giren para 900 milyar lirayı aştı. Para piyasası fonları faizlerin yükseldiği dönemde avantajlı.
* Ancak faizlerde düşüş öngörüsü olduğu noktada ise günlük getiriler azalabiliyor. Bu noktada acil ihtiyaç yoksa vadeli mevduat bir tık ek kazanç sağlayabilir. Ama politika faizi yüzde 40’ın üzerinde kaldığı sürece, farklı yatırım araçlarına hızlı geçiş sağlayabilmek için para piyasası fonları cazip olacaktır. Çünkü bu fonlar; borsa, altın veya gayrimenkulde bir fırsat çıktığında hemen nakde dönüp yeni pozisyon almaya imkan tanıyor. Yani 32 veya 92 gün vade sonunu bekleme derdi yok.
ALTINDA BU YILKİ PERFORMANS BEKLENMİYOR
Geleneksel yatırım aracı altın, yatırımcısına kazandırdığı gibi kaybettirebiliyor da. Nitekim Trump’ın tekrar başkan seçilmesi, güçlü dolar ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki yüksek seyir altının son 2 ayda değer yitirmesine neden oldu. Ekimde ons altın 2 bin 790 doları, gram altın 3 bin 75 lirayı test etmişti. Gelinen noktada ons altın 2 bin 625 dolar seviyelerinde, gram altın ise 2 bin 970 liralarda bulunuyor. 2025’te altında bu yılki gibi bir yükseliş henüz öngörülmüyor. Ons için 2 bin 900-3 bin 300 dolar arası, gram için de 3 bin 500- 4 bin lira arası beklentiler dile getiriliyor. Ne zaman gerçekleşir bilinmez ancak bu hedefler yakalanacak olsa bile altında yüzde 25-35 civarı bir getiri potansiyelinden bahsedilebilir. Böyle bir riskli getiriye odaklanmak yerine günlük fonlarda park edip, anlık gelişmelere göre yatırım pozisyonu almak bir seçenek olabilir. Çünkü fonların öngörülen faizlere göre 2025’in genelinde ortalama yüzde 35-40 civarı getiri sağlama potansiyeli bulunuyor. Karar sizin!
DENGELİ SEPET YA DA KARMA FONLAR
Faizlerdeki düşüş trendinin borsayı destekleyeceği sıkça dile getiriliyor. Bu noktada paranın bir kısmıyla profesyonellerin yönettiği hisse fonlarına yatırım yapılabilir. Tam da bu noktada 2025’in sepet yapmak için en uygun olduğu yıl olduğunu söyleyebiliriz. Bir tarafta faizler cazibesini bir süre daha devam ettirecek. Diğer yandan olası global riskler altını harekete geçirme potansiyeline sahip. Dövizde de ‘sıçrama olmaz, enflasyon kadar artar’ öngörüsü var.
TEK ŞEMSİYE ALTINDA
Düşen faiz ortamında paranın gayrimenkul ve otomobil dışında gideceği diğer bir adres borsa gibi duruyor. Yani bu enstrümanların risk algınıza hitap edecek şekilde dağılımını sağlayan karma fonların yılı olabilir. Bu fonların varlık dağılımında şu enstrümanlar yer alıyor:
* Hisse senedi
* Yabancı hisse senedi
* Özel sektör tahvilleri
* Ters repo
* Bono mDevlet tahvili
* Kamu dış borçlanma araçları.
Özetle hisseye, dövize, faize, yurtdışı borsalara tek fonla yatırım yapılabilir.
MEVDUAT İLK 6 AYDA DA KENDİNE YER BULACAK
Faizlerde indirim döngüsü başladı. Ancak bu noktada enflasyondaki seyir belirleyici olacak. Enflasyonu dizginlemek için sabırla sıkı para politikası uygulayan Merkez’in bunun sonucunu görmeden hızlı bir parasal gevşemeye gitmesi öngörülmüyor. Uluslararası kuruluşların 2025 sonu politika faizi beklentisi yüzde 29-30 seviyelerinde bulunuyor. Faizde indirimlerin ilk 6 ayda nispeten yavaş, ikinci 6 ayda ise temposunu artırabileceği tahmin ediliyor. Bu senaryoya göre ilk 3-4 ayda mevduat yüzde 39-40 üzeri getiri sunabilir.
YÜKSEK FAİZLİ İSE UZUN VADE
Bazı bankalar mevduat faizinde hızlı bir indirim uygulasa da müşteri sayısını artırmak isteyen bankaların kampanyalarla piyasa faizinin 3-4 puan üzerinde teklifler sunabileceği unutulmamalı. Faizlerde düşüş senaryosu konuşulurken bugünkü nispeten yüksek faizlerle uzun vadeli pozisyon da açılabilir. Şu sıralar 32 gün için yüzde 45-53 bandında teklifler varken 92 gün vadelerde yüzde 46’lar konuşuluyor. 182 gün (6 ay) vadelerde ise faiz yüzde 35’lerin altına iniyor. Yani uzun vadede yüksek faizi bulup değerlendirmek cazip gibi.