Bilal Emin TuranEkonomide 25 yıllık büyük dönüşüme tanıklık ettik

HABERİ PAYLAŞ

Ekonomide 25 yıllık büyük dönüşüme tanıklık ettik

Türkiye, tarihinin en kritik değişim ve dönüşüm süreçlerinden birini son 25 yılda yaşadı. Krizler, terör olayları, darbe girişimleri ve son olarak koronavirüs... Tüm olumsuzluklara rağmen büyümeye devam eden ülkemiz, otomotivden savunmaya, inşaattan tarıma her alanda yerli imkanlarla üretim kabiliyetini artırdı. Türkiye’de üretilen ürünlerin ulaşmadığı ülke de kalmadı. Nüfus, nitelikli insan gücü, teknolojiye hızlı adapte olabilen nesil bu ülkenin daha büyük potansiyele sahip olduğunu ortaya koyuyor...

Haberin Devamı

POSTA, son 25 yılda baş döndüren değişime şahit oldu. Bu değişimin başında da ekonomi yer alıyor. Özellikle 90’lı yıllarda bilgisayar teknolojilerinin ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla ekonomik aktiviteler baştan aşağı yeniden dizayn edildi. Sanayi devriminden sonra oturan ekonomik yapı ve endüstriyel üretim anlayışı son 25 yılda baştan yazıldı diyebiliriz. Teknolojideki değişimi ve bunun üretim hayatındaki etkinliğini en çok hisseden ülkelerden biri Türkiye.

Artan potansiyel

Küreselleşmenin hızlandığı 90’lı yıllardan itibaren Türkiye’de teknolojinin üretime entegrasyonu verimi, kaliteyi ve buna bağlı olarak artan ihracatı, istihdamı, büyümeyi beraberinde getirdi. 1995-2020 yılları arasındaki rakamsal değişim gelinen noktayı özetliyor. Kişi başına gelir 1995’te 2.759 dolarken 2019 sonu itibarıyla 9.213 dolara ulaştı. Yine yıllardır mücadele ettiğimiz ve halen istikrar açısından tehdit olarak algıladığımız enflasyon, 25 yıl önce yüzde 76 seviyelerindeydi. Bugün yüzde 11.89 ve bu seviyeler bile yüksek bulunuyor.

Ekonomide 25 yıllık büyük dönüşüme tanıklık ettik

Rekorlarla geçen dönem

İhracat çeyrek asırda 21.6 milyar dolardan 180 milyar doların üzerine çıktı. 9 katlık artıştan söz ediyoruz! Cumhuriyet’in 100’üncü yılı olan 2023’te ihracatı 226.6 milyar dolara çıkarma hedefi var.

Kriz şoklarına dayanaklılığı birçok kez test edilen sanayicimiz ve ihracatçımız özellikle son 15 yılda rekorlara imza attı. Önce 100 milyar dolarlık ihracat sınırı, sonra 150 milyar dolarlık psikolojik eşik aşıldı. Teknolojik dönüşümde Türkiye’nin yakaladığı ivmeyi en iyi özetleyen ise kilogram başına ihracat tutarı oldu. 1995 yılında 0.12 dolar olan kilogram başına ihracat, 2014 yılında 1.59 dolarla tarihin en yüksek seviyesine çıktı. 2019’da bir miktar geriledi, 1.36 dolar oldu. 2023 hedefi ise 2 doların üzerine çıkmak.

Haberin Devamı

Milyarlarca dolar çekti

Rakamlarda her alanda görülen pozitif performans Türkiye ekonomisindeki büyümeyi özetliyor. Bunun yanında Türkiye’nin coğrafi konumu ve üretim kapasitesini destekleyen yetişmiş işgücü, iş yapma kolaylığında üst sıralarda yer alması birçok firmanın gözünden kaçmadı. Asya’dan Avrupa ve Amerika’ya kadar binlerce şirket buradaki potansiyele güvendi ve milyarca dolarlık kalıcı yatırımlar yaptı. 1995’te 3.161 olan yabancı sermayeli şirket sayısı 100 bini aştı. Bu şirketler şu ana kadar 200 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım gerçekleştirdi. Sanayi, tekstil, gıda, bankacılık, tarım... Yabancı sermayeli şirketler onlarca alanda faaliyet gösteriyor. Yabancı sermaye sanayideki dönüşüme çok önemli katkılar sundu.

Ekonomide başı otomotiv çekiyor

Sanayi alanındaki gelişmede lokomotif sektör ise otomotiv oldu. POSTA Gazetesi’yle yaşıt son 25 yıllık dönemde en güçlü atılım otomotiv sanayiinde görüldü. Toyota’nın rahmetli iş insanı Sakıp Sabancı tarafından ikna edilip ülkemizde yatırım yapmasıyla başlayan süreçte, Toyota’yı Honda, Hyundai ve Ford takip etti. Bugün Türkiye, otomobil üretiminde dünyada söz sahibi ve merkez ülkelerden. Türkiye 1996’da yurt dışına yalnızca 35 bin araç ihraç ederken 2017- 2018 yıllarında bu rakam 1.3 milyonu geçti. İhracatta otomotivin payı da yüzde 4’lerden yüzde 16’lara çıktı. Son veriler ihracatta otomotivin başı çektiğini gösteriyor.

Haberin Devamı

60 yıllık hayale giden yol

Otomotiv ve otomotiv yan sanayiinde merkez haline gelen Türkiye, ilk otomobil girişimi Devrim’den tam 60 yıl sonra yerli otomobil projesini hayata geçirmek için de emin adımlarla yürüyor. İlk prototipi 27 Aralık 2019’da gösterilen yerli otonun üretileceği fabrikanın temelleri ise 18 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Gemlik’te atılmıştı. 22 milyar liraya kurulacak tesiste, 2022 yılının son çeyreğinde ilk seri üretim araç banttan inecek. Diğer yandan ülkemizde üretilen araçlarda ortalama yerlilik oranı yüzde 55’in üzerinde. Bazı markalarda yüzde 65’ler yakalanmış durumda. Yerli otomobil TOGG, yüzde 51 yerlilikte piyasaya çıkacak ve araçtaki yerlilik oranı 2026 yılında yüzde 68 seviyesine yükselecek.

Ambargolara inat yerli silah gücü

SİHA'lara bağımlılık kalmadı

Baykar tarafından üretilen TB2 Bayraktar SİHA’larının Azerbaycan tarafından Karabağ’da kullanılmasının ardından Kanada merkezli Bombardier Recreational Products şirketi motor ve kamera sistemleri için ambargo uygulamıştı. Ama bu karar üretimi ve projeyi hiç etkilemedi. Önceki ambargo tecrübesiyle SİHA’larda yerlilik oranı yüzde 93’lere ulaşmıştı. Yani, ileri teknolojiyle üretilen SİHA’ların üretiminde artık hiçbir ülkeye ihtiyaç duyulmuyor.

Sıçramanın anahtarı

Türkiye'de son 25 yılda en çok atılımın yaşandığı alanlardan biri de savunma sanayii oldu. Bir zamanlar piyade tüfeğine kadar dışa bağımlı olan Türkiye, bugün savunmada yüzde 70 yerliliği yakaladı. Örtülü ambargolar, tehditler, teröre verilen destek savunma sanayiinde sıçramanın da anahtarı oldu. Alamadığı silahı ve teçhizatı yerli imkanlarla üreten Türkiye’nin dev firmaları bugün dünya arenasında boy gösteriyor.

Sıra savaş uçağında

SİHA’ların Suriye’de ve sınırlarımızda terörle mücadelede gösterdiği üstün başarı ortada. Şimdi sıra yerli savaş uçağında. Yerli savaş uçağının 2028’de hangardan çıkması bekleniyor. 25 yıl önce tüm bunlar birer hayalden ibaretti. Bugün ise tek tek gerçeğe dönüşüyor. Dünyanın en iyi ilk 100 firması arasında Türkiye’den 7 firmanın yer alması ve her geçen yıl bu sayının artıyor olması savunmada Türkiye’nin elini global arenada daha da güçlendiriyor.

1.8 milyar dolarlık oyun

25 yılda teknolojinin birçok alanında hızla evrim geçiren Türkiye, cep telefonunu ilk yaygınlaştıran ülkeler arasında yer alıyor. Dünya mobil iletişimde 4G kullanırken Türkiye 4.5G’ye geçti ve 5G için sayılı günler kaldı. Teknolojiyi sadece kullanan değil artık üreten, yazılımda söz sahibi olan bir nesil de var. Türk girişimcilerin ürettiği yazılımlar, geliştirdiği oyunlar dünyanın dev şirketleri tarafından milyarlarca dolar karşılığında havada kapılıyor. Örneğin; geçen haziranda İstanbul merkezli mobil oyun şirketi Peak Games, 1.8 milyar dolara ABD’li oyun devi Zynga’ya satıldı. Bu son 25 yıla damga vuran belki de en önemli gelişmelerden biri.

Ekonomide 25 yıllık büyük dönüşüme tanıklık ettik

Doğalgaz rezervleri

Son 25 yılda sanayiden teknolojiye, altyapıya ve savunmaya kadar birçok alanda radikal değişimlere tanıklık ettik. Ama bunlar içerisinde özellikle enerjideki milli hamleler en dikkat çekici olanıydı. 21 Ağustos’ta Karadeniz’de 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervi keşfedildi. 17 Ekim’de buna 85 milyar metreküplük rezerv daha eklendi.

Toplam 405 milyar metreküplük rezerv tarihe geçti. Değeri 85-90 milyar doları bulan kaynak, enerjide dışa bağımlılığı önemli ölçüde azaltacak. 2023 itibarıyla kullanıma sunulacak doğalgazın hanelerin enerji faturasını da düşürmesi bekleniyor. Bu arada Akdeniz ve Karadeniz’de arama faaliyetleri sürüyor. Açıklamalar benzer keşiflerin yakın olduğuna işaret ediyor.

Ekonomide 25 yıllık büyük dönüşüme tanıklık ettik

Çeyrek asırlık hikayeyi rakamlar çok net özetliyor

25 yıllık değişimi ve tarihi dönüm noktalarını anlatmaya sayfalar yetmez. 25’inci yaşımızı kutlarken gelinen noktayı özetlemek için sektörlerin ve tarihi olayların röntgenini kısaca çekmeye çalıştık. Her yeni yaşta daha güçlü ve büyük bir Türkiye’ye şahitlik edeceğimize inanıyoruz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder