Martı, dünya finans merkezinin kalbi olan ve trilyon dolarlık şirketlerin işlem gördüğü New York Borsası’nda doğrudan halka açılan ilk Türk teknoloji girişimi oldu. Şirketin Kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Oğuz Alper Öktem, “Burada kaynak yaratmak diğer her yere göre çok daha kolay. Şampiyonlar ligine yeni çıkmış bir takım gibiyiz. Bu, daha başlangıç. Martı’nın gücünü kanıtladıkça daha çok yatırım alacağız” dedi.
5 YIL İÇİNDE GELEN BAŞARI
2018 yılında kurulan ve ilk sürüş deneyimini Mart 2019’da gerçekleştiren Türkiye’nin e-mobilite şirketi Martı, henüz 5 yaşında dünya finans merkezinin kalbi olan New York Borsası’nda halka açıldı. Böylece Martı, 231 yıllık New York Borsası’nda hisseleri doğrudan işlem gören ilk Türk şirketi oldu. Bu tarihi günde şirketin kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Oğuz Alper Öktem ve yönetim ekibi borsa binasının tarihi işlem salonundaki törene katılarak açılış gongunu çaldı. Salondaki ekranlar Türk bayrakları ve Martı logolarıyla donatıldı.
Oğuz Alper Öktem
YERLİ TEKNOLOJİNİN TEMSİLCİSİ
POSTA, Hürriyet ve Milliyet ekibi olarak biz de bu tarihi ana şahitlik ettik ve New York Borsası’ndayken Oğuz Alper Öktem’e bağlanarak yaşanan süreçle ve gelecek hedefleriyle ilgili sorular yönelttik. “Türk teknolojisinin iyi bir temsilcisi olarak burada olmak, dünyanın finans merkezinde, kapitalizmin kalbinde olmak ve Türk bayrağını buraya dikmek inanılmaz bir şey” diyen Öktem, halka arzla sağlanan ve bundan sonra sağlanacak kaynaklarla Türkiye’de yatırımları artırıp daha çok şehre gidip daha çok vatandaşa hizmet vereceklerine dikkat çekti.
DAHA ÇOK İSTİHDAM DAHA İYİ ÜRÜNLER
Açılış gongunu çaldınız, öncelikle duygularınızı almak istiyoruz.
Bir Türk şirketi olarak müthiş gururluyuz. Türkiye’yi temsil ederek, Türk teknolojisinin iyi bir temsilcisi olarak burada olmak, dünyanın finans merkezinde, kapitalizmin kalbinde olmak ve Türk bayrağını buraya dikmek inanılmaz bir şey. Arkamı görüyorsunuz. Her tarafta Martı ve Türk bayrakları var. Kendi adına, ailem ve Martı çalışanları adına inanılmaz gururluyum. Memleketimi burada temsil ediyor olmak tüylerimi diken diken ediyor.
Amerika’da halka arz haftasında yoğun bir gündeminiz vardı. Biraz o gündemden bahsedebilir misiniz? Neler yaşandı?
Yatırımcılarla görüştük. Çünkü biz Türkiye’ye ve Martı’ya neden yatırım yapılması gerektiğini anlatmaya geldik. Global finans piyasaları Türk start-up’larına, Türk ekosistemine, Martı gibi şirketlere yatırım yapsın ki biz bu paraları Türkiye’ye getirelim. Daha çok istihdama dönüşsün. Daha iyi ürünler geliştirelim. Daha çok insana hizmet verelim. Biz bunun için buradaydık. Bu hafta yatırımcı temaslarımız oldu. Washington’da sayın büyükelçimizle görüştük. Amerikan Ticaret Odası’na gittik. Orada görüşmelerimiz ve temaslarımız oldu. Türk Evi’ne gittik, orada temaslarımız oldu. Bu hafta bayağı yoğun geçti ama bu haftanın en önemli günü bugün (önceki gün). Bugün de çok gururluyuz.
İSTANBUL’DA TAKSİ SORUNU VE NEW YORK’TA DURUM
İstanbul’da taksi sorununa sürekli dikkat çeken ve tartışmaların merkezinde yer alan bir kişi olarak, New York’ta taksi sorunu yaşadınız mı ya da bu konuda gözlem yapma şansınız oldu mu?
New York’tayız. Burada Martı ile birlikte gelen arkadaşlarımız, “Ne kadar büyük bir lüks. Tuşa bastığımızda taksi geliyor. Bastığımızda TAG (Tek Araçla Gidelim) benzeri uygulamalar çalışıyor” diyor. Esasında bu bir lüks değil. Bunun bir standart olması lazım. İstanbul kadar güzel bir yerde, maalesef 20 milyonu küçük bir çıkar lobisi, kendisine ‘taksi lobisi’ diyen küçük bir lobi İstanbul’u esir almış durumda. İstanbul’a eziyet ediyor. Burada bir Türk şirketi dünyanın en büyük borsasında bayrak dalgalandırıyor. İnşallah biz inovasyonumuzla, yatırımımızla gençliği temsil ederek bu problemi halledeceğiz.
- 2018: Martı’nın kuruluş yılı.
- % 67: Martı’nın halka açıklık oranı.
- 15: Faaliyette olduğu il sayısı.
- 45 bin: Martı’nın sahip olduğu toplam araç sayısı.
DEVLER LİGİNDE YERİNİ ALDI
Neden İstanbul borsası değil de New York borsası?
Öncelikle Türk’ün gücünü herkes görsün. Ama onun dışında şu var, burası 213 yıllık dünyanın en derin borsası. Burada kaynak yaratmak diğer her yere göre çok daha kolay. Bu sadece halka arzla bitmiyor. Biz yıllar boyunca burada uzun bir maratondayız. Yani biz kendimizi kanıtladıkça, Türk startup’larının, Martı’nın gücünü ve performansını kanıtladıkça daha çok yatırım alacağız. Ülkemize sürekli döviz getiriyor olacağız. Sürekli Türkiye’de ürünlerimizi geliştirip daha çok şehre gidip daha çok insana hizmet veriyor olacağız. Bizim için önemli olan bu. Biz bunun için buradayız. O yüzden bu derinlikte dünyanın en büyük borsasını seçtik. Biz devler ligindeyiz, şampiyonlar ligindeyiz. Kendimize şu anda süper lige yeni çıkmış bir takım gibi bakıyoruz. O yüzden öncelikli amacımız kalıcı olmak, sonra da yükselmek. Bu iş sadece halka arzla bitmiyor. Daha çok finansman kaynağımız olacak.
Halka arzdan ne kadarlık bir gelir elde ettiniz ve bu kaynak nerede kullanılacak?
60-70 milyon dolar civarı. Milyarlarca lira diyebilirsiniz yani. Böyle bir kaynak elde edildi ama bu bir başlangıç. Bu daha Martı’nın ilk gongu, ilk açılışı. Daha bizim burada yıllarımız var. Bu para, bu dolarlar yurtdışı yatırımcısından Türkiye’ye getirilecek. Türkiye’de ulaşım ekosistemini iyileştirmek, Türk teknolojisini geliştirmek ve İstanbullunun içinde bulunduğu bu kepazeliği sonlandırmak için kullanılacak.
ÇALIŞANLARA 200 MİLYON LİRALIK HİSSE
Halka arz öncesinde çalışanlarınıza hitaben ‘devler liginde kalıcı olmak ve oyun kurucu olmak’ istediğinizi vurguladınız. Burada geleceğe dönük planlarınız nedir?
Çalışanlarımız bizim ailemiz. Onlar olmasaydı biz burada olmazdık. Bu iş tek başına yapılmıyor, bir ekiple yapılıyor. Biz çok güçlü bir ekibiz. O yüzden dedik ki yalnız yiyen yalnız ölür. Çalışanlarımıza 200 milyon liralık hisse verdik. Bundan da çok gurur duyuyoruz ve inşallah ileride daha da fazla vereceğiz. Şu anda bizim konsantre olduğumuz şey çalışmak. İşimizi daha iyi yapmak. TAG ve Martı’nın diğer ürünlerini geliştirmek, İstanbul’daki bu ulaşım sorununa çare olmak ve Türk teknolojisinin adını dünyaya duyurmak.
TRAFİĞE VE ÇEVRE KİRLİLİĞİNE ÇÖZÜM
Martı ve benzeri uygulamaların çevre ve doğa için sağladığı faydalar neler?
İstanbul ve başka bir sürü şehirde egzoz dumanından geçilmiyor. Hava zehir. İstanbul’da evinizden işinize, işinizden evinize gitmek için 1.5 saat harcıyorsunuz. 3 saatten bahsediyoruz. Ne kendine, ne ailene ayıracak zamanın kalmıyor. İstanbul trafiği, egzozu, zehri insanların hayatlarından çalıyor. Zaten zor hayatlarımız. Martı burada çözüm, çare. Martı inşallah yoluna dimdik devam ederek İstanbul’daki bu ulaşım sorununa çare olacak ve tekrar ediyorum bu İstanbul’u ve 20 milyonu esir almış, çıkar lobisinin İstanbul’a eziyet etmesine müsaade etmeyecek.