KFC Türkiye’nin 18 ay gibi kısa bir sürede üstelik pandeminin de tüm süreçleri etkilediği bir dönemde büyümeye hız verip 100’den fazla restoran açması global arenada ses getirdi. Bu başarıyı 250’nci restoran açılışına katılarak kutlayan KFC Global Üst Yöneticisi (CEO) Sabir Sami, Türkiye’nin sunduğu fırsatlara da değindi.
Türkiye, genç nüfusunun potansiyeli, coğrafi konumu ve üretim gücüyle birçok global şirketin de odağında bulunuyor. Bu şirketler arasında yer alan hızlı servis restoran markası KFC’nin, 2020 itibarıyla operasyonlarını İŞ Gıda çatısı altında yürütmesiyle birlikte yaptığı yatırımlar ve hızlı büyümesi dikkat çekiyor. Önceki gün KFC Türkiye’nin İstanbul Kağıthane’deki 250’nci restoran açılışına bizzat katılmak ve bu süreci yakından izlemek için İstanbul’a gelen KFC Global Üst Yöneticisi (CEO) Sabir Sami, “KFC, 33 yıl önce Türkiye’ye girmiş bir global marka. KFC Türkiye’nin lokasyon ağını iki katına çıkarması ve daha önce bulunmadığı illere girerek, erişimini artırması bizi heyecanlandırıyor” dedi. Şirketin 1989’dan bu yana Türkiye’deki yolculuğu ve stratejisi dahil birçok konuyu Sabir Sami ile konuşma fırsatı bulduk. İşte global CEO’nun gözünden KFC Türkiye’nin başarı hikayesi...
İŞ GIDA PARTNERLİĞİYLE 30 YILLIK DÖNEMİ AŞTI
Hem büyüme hızı, hem İş Gıda’nın başarı iştahı, hem de iletişim tonu...KFC’nin Türkiye’de bir değişimden geçtiğini söyleyebilir miyiz? Bu değişim ve İŞ Gıda ile olan partnerliğinizle ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?
KFC Türkiye, 2020’nin Mayıs ayında İŞ Gıda çatısı altında hizmet vermeye başlayarak markanın Türkiye’deki hikayesinde yeni bir sayfa açtı. KFC Türkiye, sadece Türkiye’de değil bütün dünyada yankılarını hissettiğimiz kolay olmayan bir dönemde dönüşüme girdi ve yılın son üç ayında 10 yeni restoran açılışına imza atarak Türkiye’deki büyüme stratejisini başlattı. Misafirlerini çok iyi tanıyan, kalbine içgörüyü konumlandıran ve dijitalleşmeyi önceliklendiren İŞ Gıda, markanın Türkiye’deki 30 yıllık geçmişinde tanık olmadığımız bir büyüme yolculuğu izliyor. Değişen tüketici davranışlarını analiz ederek yenilikçi çözümler sunan ve tedarikçilerden danışmanlarına kadar sağlam işbirlikleri yaratarak uzun vadeli sağlıklı bir büyüme elde ediyor.
2 BİN KİŞİYİ DAHA İŞE ALACAK
KFC Türkiye’nin büyümesinin odağına insanı koyduğunu biliyoruz. Globalde de bu bakış açısından yola çıktığınızı biliyoruz. Biraz insan odaklı olmanın öneminden bahseder misiniz? İŞ Gıda’nın Türkiye’deki istihdam fırsatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Samimiyetle söyleyebilirim ki KFC’de; kültür ve insan, tüm sistemimizin merkezinde. Başarının büyük bir kısmını misafirlerimiz, restoran ekip üyelerimiz ve çevremizdeki insanlarda yarattığımız olumlu etki üzerinden ölçüyoruz. Misafirlerimiz tatmin olduğunda, çalışanlarımız başarıyı hissettiğinde ve hizmet sunduğumuz toplumumuz büyüdüğünde bu bizim için başarı demek. Her bir KFC çalışanımız, kendilerinin en iyi versiyonu olabileceği, fark yaratabileceği ve bunları yaparken keyif alabileceği ‘İnsan Vaadi’ ilkemizle hareket ediyor. İŞ Gıda, KFC’yi Türkiye’de hızla büyüten ve paralelde yarattığı istihdam fırsatları ile Türkiye için katma değer yaratan bir partnerimiz. İŞ Gıda, 18 ay içerisinde çalışan sayısını iki katına çıkararak, 2022 yılı sonunda 2 bin kişiye daha ek istihdam yaratmış olmayı hedefliyor.
RESTORAN SAYISI KISA SÜREDE 2 KATINA ÇIKTI
1989 yılında ilk kez Türkiye’ye giriş yapmış markanın 18 ay gibi kısa bir sürede 100’den fazla yeni restoran açarak daha önceki yıllarda görülmemiş bir büyüme hızına şahit oluyoruz. Türkiye’deki bu büyüme hızının sırrı nedir?
KFC Türkiye’nin büyüme iştahı bizi gururlandırıyor. Türkiye’de hızlı servis restoran pazarı çetin rekabetçi yapısı ile dikkat çekiyor. Global markaların çoğu, uzun yıllardır geniş lokasyon ağı ile tüketicilere hizmet veriyor ve bunun yanı sıra yerel markalar, çok yaygın ve geniş bir yelpazede farklı lezzetleri tüketiciler ile buluşturuyor. Dolayısıyla Türkiye’yi, her demografiye ve tüketici profiline yönelik çözümler sunan, lokal ve global hızlı servis restoran markalarının yer aldığı bir pazar olarak görüyoruz. İŞ Gıda partnerliğimizde 18 ay gibi kısa bir sürede restoran sayımızı Türkiye’de neredeyse iki katına çıkardık. Bizim için bir o kadar da önemlisi ise KFC Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme hevesi göstermesidir.
GENÇLER KENDİLERİNİ DİNLEYEN MARKALARLA BAĞ KURUYOR
Geçmişte Yum Türkiye Genel Müdürlüğü ve sonrasında MENAPakT Bölge Direktörlüğü görevini üstlenmiş birisi olarak Türkiye pazarına da hakimsiniz. Globaldeki tüketicileri Türkiye demografisi ile kıyasladığınızda gördüğünüz en büyük fark nedir? Türkiye’deki en büyük potansiyeli ne olarak görüyorsunuz?
Bulunduğumuz bölgede nüfusun yüzde 60’ı 25 yaşın altında. Coğrafi açıdan Avrupa ile de içiçe olan Türkiye’de, çok değerli bir genç nüfus bulunuyor. Toplam nüfusun neredeyse yarısını KFC’nin ana hedef kitlesi olan gençler oluşturuyor. Yaş kırılımına baktığımızda orta değer yaş Avrupa’da 43 seviyesindeyken, Türkiye’de 33. Günümüz dünyasında kültürel alışkanlıkların bir parçası olmayı hedefleyen KFC’nin Türkiye’de öncelikle gençlere dokunması gerekiyor. Gençler kendilerini dinleyen markalarla bağ kuruyor. Gerek iletişim tonu gerekse dijitalleşme yolculuğu kapsamında sunduğu erişim kolaylığı ile KFC, hem marka algısını hem de markayı denetme oranlarını hızla artırıyor. KFC Türkiye’nin lokasyon ağını iki katına çıkarması ve daha önce bulunmadığı illere girerek, erişimini artırması bizi heyecanlandırıyor.
BAŞARININ 3 ANAHTARI
Global bir markayı farklı pazarlara yayarken/ lokalize ederken en çok nelere dikkat edilmeli? KFC Türkiye’nin bunu nasıl başardığını düşünüyorsunuz? Bunu üç ana başlıkta toparlayabilirim:
HER ÜLKEDE AYNI STANDART!
1- Dünyanın hangi ülkesinde olursak olalım KFC’nin en kritik ortak noktası her zaman kalite. Ürün tedariğinden hazırlanmasına ve servis edilmesine kadar Albay Sanders’tan günümüze gelen çok değerli bir mirasımız var. Bir misafirimiz her gittiği ülkede aynı ürünü aynı standartlarda hazırlanmış şekilde deneyimliyor. Kullandığımız 11 baharatlı gizli tarifimiz ve günlük hazırlanan tavuklarımız KFC’nin ülke sınırları tanımayan ortak dili. KFC Türkiye, global standartları yakından takip edip uyguluyor. Özellikle tedarik zincirlerinin yıprandığı pandemi döneminde yerel partnerleriyle yürüttüğü iyi ilişkiler sonucu hem kalitesini hem de misafirdeki güvenini koruduğunu gördük.
HER PAZARIN DINAMIĞI FARKLI
2- Lokal pazarda misafiri çok iyi tanıyarak rota çizilmeli. Her pazarda dinamiklerin farklı olduğu tartışılmaz. Tüketicileri iyi tanımak ve toplum değerlerinin bir parçası olmak KFC’nin DNA’sında var. Misafirin değişen davranışlarını anlamak, çevik yapısıyla hızlı çözüm sunmak günümüzün olmazsa olmazı. KFC, Türkiye’de misafiri stratejisinin kalbinde konumlandıran bir marka.
YERELE ÖZEL INOVASYON
3- Pazarı kusursuz analiz edip, kaliteli ürünü doğru şekilde sunmak beraberinde başarıyı getiriyor. Her pazarda misafir beklentileri doğrultusunda hayata geçen farklı inovasyonlar (yenilik) mevcut ve bu inovasyonlar yerel tatlar, alışkanlıklar, ihtiyaçlar doğrultusunda değerlendiriliyor. Buna paralel KFC Türkiye, 2022 Şubat ayında büyük bir başarıya daha imza attı. Tüketici araştırmaları ışığında Türkiye’de sıfırdan geliştirdiği, bölgede ilk kez lanse edilen Big KFC Burger ile lezzet yolculuğunu daha da üst noktaya taşıdı. Big KFC Burger, misafirimizde karşılık bulan doğru pazarlama stratejisi ile hayata geçerek başarıyı beraberinde getiren bir inovasyon oldu.
İlandır.