Beslenme problemi birçok ailenin yaşadığı bir sorun. “Acaba doydu mu? Yeterli besin aldı mı? Bağışıklığı düşecek. Az yiyor, doymuyor. Öğünleri kaçıyor” gibi endişeler yaşıyorsanız, farkında olmadan kaygınızı çocuğunuza geçiriyor olabilirsiniz.
Seanslarımda tanıştığım minik dostum demişti ki, “Aslında ben yiyeceğim ama annem doymam diye o kadar çok koyuyor ki sinirlenip yemiyorum. Tabağı bitirirken midem bulanıyor.” Ebeveynin çocuğun iştahsız olduğu konusunda bir endişesi, "Akşam yemeğini bari düzgün yesin de karnı doysun" görüşü vardı. Siz de buna benzer sorunlar yaşıyorsanız bilmeniz gereken temel noktalar var.
Bunların ilki, 'organik nedenler' diye adlandırdığımız çocuğun diş çıkarma, memeden kesme, hastalık öncesi veya sonrası belirtilerin olduğu dönemler. Bu dönemde çocuğun besini az olması normal. Ancak iştahsızlık devam ediyorsa çocuk doktoruyla konuşmanız gerekir.
Çocuğun duyusal bozuklukları ya da hassasiyeti varsa, özellikle otizmli çocuklarda bu durumu (seçici beslenme) çok görürüz. Bu durumda özel bir programla süreci desteklemek gerekir.
İkinci neden ise 'travmatik sebepler' olabilir. Boğazına cisim kaçmış, tüple beslenmiş, oral bölgeyle ilgili operasyonlar yaşamış olan çocuklar bu süreci aşamadığı için yeme istediğinde azalma ya da yeme bozukluğu geliştirebilir.
Ek gıdaya geçiş aşamasında bebeğin yeni besinlere alışmasında keskin tatlar (acı, ekşi vb.) kullanıldıysa çocuk yeni besine karşı tepkili olur. Beslenme aşamasında zorlama olduysa süreci olumsuz etkiler. Özellikle ek gıdaya geçerken bebeklerin beslenme aşamasında kollarının tutulması, zorla ağzına besin verilmesi, bağırılması, korkutulması, yutulması ve çiğnenmesi zor besin yedirilmesi çocuğun ileri de beslenme düzenine etki eder.
Yetersiz uyaran eksikliği bu dönemde çok rastlanır. Aileler genellikle 'yemek yemiyor' diye televizyon ya da telefondan video izleterek yedirirler. Bu çocuğu hem ekran bağımlısı yaptığı gibi hem de beslenme bozukluğunun zeminini hazırlar.
“İştahsız çocuk” tamlamasının altında yatan sebeplerin dikkatle incelenmesi gerek. Çocuğun biyolojik bir hassasiyeti ya da hastalığı mı var ? Yoksa bu travmatik bir durum mu? Ebeveyn tutumları sonucu mu gelişti? Titizlikle incelenmeli ve çalışılmalıdır.
Çocuk yemek yemiyorsa ne yapmalı?
- Çocuğun yaşadığı ortamda bir masa düzeni, birlikte yapılan beslenme saatleri yoksa öncelikle bu oluşturulmalı.
- Çocuk ailece masada oturarak yemek yemesi gerektiğini anlamalı.
- Çocuğun yemek saatinde kendi kendine yemesine izin verilmeli.
- Tabağına az miktarda besinler koyulmalı.
- Masada ilgisini çekebilecek yeni besinler olmalı.
- Yeni besinleri tatması konusunda cesaretlendirilmeli.
- Telefon ve tabletten kesinlikle görsel izletilmemeli.
- Yemek yemediği için elde kaşıkla çocuğun arkasında koşulmamalı.
- Çocuğun doymadığı düşünülerek fazla zorlayıcı olunmamalı.
- Büyük porsiyonlar koyup çocuğun beslenme saatine tepki geliştirmesine izin verilmemeli.
- Kendi yemesi konusunda desteklenmeli.
- Çocuğun her yemek yeme çabası pekiştirilmeli.
- Yemek yemeyen çocuğa aç kaldığını düşünerek ara öğünlerde sevdiği yiyecekler verilmemeli.
- Beslenme düzeni yerleştirilmesi için öğün zamanı ve ara öğünler dikkatlice ayarlanmalı.
- Besinleri çocuğun hazırlamasına izin verilmeli.
- Mutfak saati etkinlikleri yapılmalı.
- Çocuğun yeme problemlerinin altında travmatik bir durum varsa mutlaka destek alınmalı.
Kaygıları kontrol altında tutmaya çalışın. Hiçbir çocuk 1-2 gün aç kaldığı için hasta olmaz. Çocuğunuzun çok yemesinden ziyade dengeli ve yeterli yemesini sağlayın. Fazla yemek ve dengesiz beslenme sağlık problemlerine zemin oluşturur.
Çocuğunuzun beden dilini anlamaya çalışın. Kararlarına saygı duyun. “Doydum” diyen bir çocuğa “Sen bilmezsin , doymadın daha…” gibi cevaplar vermeyin. Bu şekilde davranmanız çocukta tepkiselliğe ve kendini değersiz hissetmeye sebep olur. Çocuğunuzla konuşmalarınızda onu anladığınızı belli eden bir dil kullanın. “Çok yemek yersen büyürsün” cümlesini duyan bir çocuk çok yemesine rağmen ertesi gün ya da 2-3 gün içinde sizin gibi büyüyemediğinde kendini yetersiz ve hayal kırıklığına uğramış hisseder. Bunun için kurduğunuz cümleler gerçekleri yansıtsın ve çocuğu motive etsin. “Bunun içindeki vitaminlere gözlerinin ihtiyacı olacak. Kemiklerinin uzaması için ona yardım edelim” gibi cümleler kullanmayı tercih edin.
Çocuğunuz tüm çabalara rağmen hala yemek yemiyor ve siz bu sorunu aşamıyorsanız bir uzman desteği almanız yararlı olacaktır.
Sorularınız için farkligelisencocuklar@gmail.com adresine mail atabilirsiniz.