Sigorta sektörü için sağladığı trilyon TL’lik teminatlar ile gerek bireylerin gerekse Türkiye Ekonomisi’nin garantisi diyebiliriz. Sigorta hayatımızın her alanında var. Sektörün slogan söylemlerindendir, “Sigorta olmasa uçak bile kalkamaz.” Doğru, gerçekten de ‘Sigortasız olmaz’. Özel sigortalar gelişmiş ülkelerde devletin üzerinden yükü alan bir sistemdir. Ama gelişmekte olan ülkelerde ne yazık ki hâlâ “Devlet baba”ya sırtımızı dayama alışkanlığı var. Tabii ki Devlet Baba vatandaşın zor gününde yanında olacak, kabul. Ama üzerine düşen sorumluluklara alternatif olarak sigorta garantisi de varken orayı teşvik etmek daha kolay değil mi?
Sigorta şirketleri neredeyse ağızları ile kuş tutuyorlar ama hâlâ güvenirlilikleri tartışılıyor. Sporun her alanına bakın sigorta şirketlerinin katkılarını daha iyi görüyorsunuz. Çevre bilinci konusunda da sigorta şirketleri hazırladıkları birçok proje ile sorumluluk üstlenmiş durumdalar. Gençlere ufuk açmak için onların yanındalar. Daha saymakla bitmeyecek katkıları ile yaşamımızın her alanında varlar.
Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Lütfü Elvan, TSB’nin Genel Kurulu’na bir video ile katıldı. Sektöre güven ve cesaret veren söylemleri oldu. Ben de sektörü takip eden bir gazeteci olarak Sayın Bakanın ilgisinden mutlu oldum. Fakat sigorta ile ilgili konuştukça konu hep BES sistemine geliyor. Bireysel Emeklilik Sistemi, yarattığı fon nedeniyle her dönem Devleti yönetenlerin odak noktası oldu.
Devletin bu sisteme dünyada eşi olmayan bir katkısı da var. Sonrasında ekonomik çalkantılarda reel sektör için önemli olan Alacak Sigortası, Kefalet Sigortası, Bina Tamamlama Sigortası ve çiftçilerimizin güvencesi Tarım Sigortaları gibi konular var. Ve tabii ki DASK var.
SEKTÖRÜN TANITIMA İHTİYACI VAR
Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Lütfü Elvan konuşmasında, “Tanıtıma önem verin, sigorta bilincini toplumda yaygınlaştırmaya çalışın” mesajıyla tamamladı. Sigorta şirketleri olabildiğince bu konuda çaba sarf ediyor. Bu benim görüşüm. Daha fazlası olur mu? Elbet olur. Bu konuda bir çaba da var.
Sayın Bakanımız ve yardımcıları, deprem, fırtına, sel, yangın sonrası basına verdikleri demeçleri arasında vatandaşlara, “Devletimiz tüm mağdurların yanında olacak” kısmına ek olarak; “Devlet olarak imkânlarımız kısıtlı, sizler aynı zamanda özel sigortalar ile ilgili güvencenizi oluşturun” dese çok daha iyi bir bilinçlendirme olmaz mı?
Diyeceksiniz ki, “Vatandaş bu ekonomik sıkıntılarla uğraşırken nasıl sigorta yaptırsın?” Sigorta ile güvence oluşturmak hiç pahalı değil, ama bu tür mesajlarla yaygınlaştırıldıkça da primlerin çok düşeceğini ayrıca belirtmek isterim.