Sigorta şirketleri poliçe yaparak bir yıl boyunca güvence veriyor. Poliçenin fiyatlandırmasını yaparken elbet ekonomik konjonktürdeki değişimleri öngörerek yapmaya çalışıyor. Fakat ne yazık ki ekonomik konjonktürdeki dalgalanma sigortacıları çok zorluyor. Aynı zorlanma tüketici için de geçerli. Bu ekonomik zorluklar nedeniyle sigortaya bütçe ayıramamak da bir başka gerçek. Ama asıl gerçek, bu süreçte kaybedilenlerin tekrar yerine konmasındaki zorluklar. Bir arabanız var ve kapınızın önünden çalınıyor. Kaskosu yoksa ve sabit gelirli bir tüketici iseniz tekrar bir araç satın almak, bir kasko yaptırmaktan çok daha maliyetli olabilir. Benim aracım çalınmaz diyebilirsiniz ama her gün onlarca araç hırsızlığı yaşanıyor. Size de denk gelebilir mi? Evet.
TAMAMLAYICI SAĞLIK ÖNEMLİ! AMA
Sağlıkta da aynı durum söz konusu. Devlet hastaneleri dışında özel hastanelerden bir sağlık hizmeti almayı düşünürseniz rakamlar gerçekten ürkütücü. Bunun için de şayet bir sosyal güvenceniz varsa hemen en yakın bir Sigorta acentesine giderek Tamamlayıcı Sağlık Sigortası teklifi almanızı öneririm. Almamışsanız Allah korusun bir sağlık sorunu yaşadığınızda bunu yapmak isteyeceksiniz fakat o zaman da sigorta şirketi size o poliçeyi düzenlemeyecektir. Bu dönemde pandeminin de artışa geçtiğini unutmayalım. Özetle zorlu bir dönemden geçiyoruz. Sigorta sektörünün düzenleyici kurumu olan SEDDK bir taraftan kamu menfaatini kollamak için çok hassas davranıyor. Diğer taraftan da özel sigortalar sisteminin devam edebilmesi açısından kararlar almaya çalışıyor. Şu da bir gerçek ki sigorta şirketleri uzun yıllar sonra ilk kez enflasyon ile yaşama alışmaya çalışıyor. Ve de mümkün olduğunca prim artışlarını enflasyonun altında tutmak için çabalıyor. Sigortalılık oranı yüksek olsa bunları hiç konuşmuyor olacaktık. Fakat ne yazık ki oran düşük. Ben yine de sigortasız kalmamak için elinizden geleni yapmanızı öneririm.