Oytun Erbaş, Canan Karatay, Mehmet Öz derken salgında bu kez okların hedefinde bir başka hekim var: Ercüment Ovalı. Ercüment Hoca’nın sosyal medya merakı başta Sağlık Bakanı olmak üzere bilim çevrelerinden büyük tepki gördü. Özellikle ağzından çıkan her kelime milyonlarca insan tarafından umutla takip edilen Ercüment Hoca gibi saygın bilim insanlarının, toplumla iletişim halindeyken çok daha dikkatli olmaları şart.
Bu yüzden Ovalı’ya yönelik eleştirilerin gerekçesine kimse itiraz edemez. Ne yalan söyleyeyim ilk duyduğumda “Bu adam ne yapıyor” diye kızarak zehir zemberek birkaç cümle de ben yazdım. Ancak sonra içime sinmedi, kendi kendime, “Bir dakika yahu, yavaş” dedim. Tüm yazdıklarımı sildim. Niye mi?
Ercüment Ovalı, milyonlarca insanın sıcak evlerinde güvenle ve huzurla oturduğu şu günlerde kliniklerinde arkadaşlarıyla hastalığa çare bulmak için çabalayan bir bilim insanı. Bütün derdi yaşadığı vatanına, milletine faydalı bir iş yapmak. Hatalı bir paylaşımı yüzünden kariyeriyle, dünyaya ve ülkesine duyarlılığıyla saygınlık kazanmış bir bilim insanına Şeyma muamelesi yapıp linç edilmesine kimsenin gönlü razı gelmemeli.
Zonguldak Valisi ve özür
Zonguldak Valisi akla izana sığmayacak bir laf etti. Tepkiler üzerine Vali Bey çıktı hiç kemküm etmeden “Konuşmamın maksadı bu değildi, hata ettim” dedi ve özür diledi. Zonguldak şu an Türkiye’nin -büyükşehir olmamasına rağmen koronavirüsten en kötü etkilenen şehirlerinden biri…
Ne vali ne bakan ne de başka biri… Hiçkimsenin salgınla mücadelede en ön safhada savaşan fedakar sağlık çalışanlarını üzecek bir söz söylemesine kayıtsız kalmayız. Kalamayız da… Ancak bir insan hatasından ötürü çıkıp özür dilediyse ve o saatten sonra samimi olarak o özrün tüm gerekliliklerini yerine getiriyorsa uzatmanın da anlamı yoktur.
Umarım Vali Bey için bu özür bir ders olur. Bu hatasıyla değil de Zonguldak’ın koronavirüsü yenmesine vesile olan valisi olarak hatırlanır.