Ahmet Necdet Sezer, 2007’de Köşk’e veda ederken herkesin aklında şu soru vardı: Yeni cumhurbaşkanı acaba kim olacak? Asker, Köşk’te eşi başörtülü bir cumhurbaşkanı istemiyordu.
Bu tavırlarını 27 Nisan’da muhtıra verecek kadar ileri götürmüştü. Böyle bir iklimde muhtemel cumhurbaşkanı adayları (Tayyip Erdoğan, Vecdi Gönül, Abdullah Gül ve hatta Nimet Çubukçu...) tartışılırken Ankara’da o dönemin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat’la buluşmuştum. Fırat, Erdoğan’ın Köşk’ü şu an için “pasif” bir görev olarak gördüğünü o nedenle başbakan kalmayı tercih ettiğini, bir sonraki dönem çok daha güçlü bir cumhurbaşkanı olarak Köşk’e çıkmak isteyeceğini anlattıktan sonra aynen şöyle demişti: “Bunca yıllık siyasi deneyimime dayanarak ve kurucusu olduğum AK Parti’yi de çok iyi tanıyan bir siyasetçi olarak şunu söylüyorum: Köşk adayımız Abdullah Gül’dür. ” Ve dediği oldu... Birkaç gün sonra Erdoğan çıkıp “Adayımız kardeşim Gül’dür” diyerek Dengir Fırat’ın bu sözlerini doğruladı.
?
Dengir Fırat kurucusu olduğu AK Parti’den koptu. Şimdi HDP’li. Bu dönem yeniden Meclis’te. Ve dün yine önemli bir tespit yaptı: “İki ihtimal var: 1- Abdullah Gül AK Parti’nin başına geçer. 2- Abdullah Gül başka bir parti kurar. Bunca yıllık siyasi deneyimime dayanarak ve kurucusu olduğum AK Parti’yi de çok iyi tanıyan bir siyasetçi olarak söylüyorum ki; Tayyip Bey istemeye istemeye de olsa Gül’ün AK Parti’nin başına geçmesine razı olacak.” Hemen telefona sarılıp Dengir Fırat’ı aradım. “Bunca yıllık siyasi deneyimim ve kurucusu olduğum AK Parti’yi biraz tanıyorsam...” diye başlayan 2007’deki konuşmamızı hatırlatıp dünkü yemin töreni sonrası aynı vurguyla söylediği sözleri sordum. Önce güldü... Sonra anlatmaya başladı: “Gül başka bir parti kurarsa beraberinde hem oy hem de kadrolar anlamında AK Parti’nin yarısını götürür. Tayyip Bey de bunu çok iyi bilir. O nedenle partinin başına geçmesine razı olur. Şu sıralar kulağımıza geliyor zaten, göreceksin...”
?
Meclis’teki yemin töreni sonrası hem “Hayırlı olsun” demek hem de Dengir Fırat’ın öngörüsü üzerine parti içindeki nabzı yoklamak adına tanıdığım birkaç AK Partili’yi de aradım. 7 Haziran’da kaybedilen tek başına iktidar sonrası AK Parti kadrolarında bir iç hesaplaşma beklentisi var... Anladığım kadarıyla; bu hesaplaşma beklentisi özellikle Gül, Erdoğan ve Cemil Çiçek görüşmesi sonrası ciddi bir yenilenme umuduna dönüşmüş... Ve daha da dikkat çeken şu ki; bu yenilenme umudunun merkezinde genel başkanlık koltuğu var. Görünen o ki; Dengir Fırat, Gül tahmininde yine yanılmayacak.