Giriş
Orman Genel Müdürlüğü’nün kendi raporları diyor ki “Turistik bölgelerdeki yangınların tamamı şaibeli!”
Bugüne kadar gördüklerimiz de diyor ki ne zaman turistik bir merkezde bir yangın çıksa çok değil birkaç yıl içinde orada bir inşaat projesi başlıyor hatta çoğu zaman bitiyor.
Hal böyleyken burada devletin refleksi çok önemli.
İşte tam da bu noktada Çevre Bakanı Murat Kurum’un önceki gün Muğla’da attığı adım çok önemli.
Kurum’u plastik poşetlerin yasaklanması gibi cesur ve siyaseten de riskli bir adımla tanıdık.
Bugün başta denizlerimiz olmak üzere çevre konusundaki en büyük tehditlerden birine yönelik bu adımla dikkat çeken Çevre Bakanı önceki gün Muğla’da çok “meşhur” 8 otelde toplamda 1600 yapıyı “kaçak yapılaşmadan” mühürledi.
Otel dediğime bakmayın her birinin sahibinin Ankara’da hatırı sayılır bir tesiri, “lobisi” var. Bu lobi, ilk kabine revizyonunda Murat Kurum’u yemek için çalışmaya başladı bile...
Buna rağmen gözünü karartıp gidip hepsini mühürlemek cesaret isteyen ve desteklenmesi gereken bir adım.
İBB’DE İŞTEN ÇIKARMALAR
“İBB Medya AŞ’den 50 gazeteci çıkarıldı.” Sosyal medyada böyle bir söylenti dolaşıyor. Araştırdım. Bir kere hiçbir meslektaşımın işsiz kalmasını savunmam. Bu ayrı... Lakin İBB’nin hizmet alanı medya değil. Bir kamu kurumu olan belediyenin neden gazetecilik faaliyeti yürüttüğü de ayrı bir tartışma olmalıdır. İşten çıkarılanlara gelince... Tek tek dosyaları bilmiyorum o yüzden herkes için konuşamam. Bir genelleme asla yapmam. Haksız yere çıkarılan bir kişi bile varsa ona haksızlık etmiş olmaktan korkarım. Fakat işten çıkarılan birkaç kişinin gördüğüm profilleri ve paylaşımları üzerine dehşete düştüğümü de ifade etmek zorundayım. Seçim sürecinde açıkça İmamoğlu’na hakaret eden mi istersiniz, Atatürk’e hakaret eden mi... Benzer ifadeleri bir bakana ya da AK Parti yöneticisi için kullansalar şimdi cezaevindelerdi. Bu arkadaşların yerinde olsam sessizce o koltukları terk ederim. İşten çıkarılarak yırtarlarsa kendilerini şanslı addetsinler. Zira konu yargıya taşınırsa çok somut suç delilleri var.
ORHAN AK’IN İSTİFASI
Orhan Ak çok önce istifa etmeliydi. Hem Beşiktaş için hem kendi kariyeri için... Dün neyse ki geç de olsa doğruyu yaptı ve bıraktı. Bırakırken daha önce iki kez istifa ettiğini, kabul edilmediğini söyledi. O istifayı kabul etmeyen Abdullah Avcı kendisinin de Orhan Ak’ın da gereksiz yere yıpranmasına neden oldu. Bu süreç de bir sürü lüzumsuz kriz, gerilim yaşandı. Avcı, hem bir yandan Ak’ı ekibinde tutmak isterken diğer yandan da ortalıkta çok göstermemeye çalıştı. Bu büyük bir hataydı. Bir karar vereceksiniz ve ona göre davranacaksınız. Bildiğim kadarıyla Abdullah Avcı kendi özel iletişim ekibiyle çalışıyor. Değerli hocamız ve ekibi umarım bu tatsız hadiseden bir ders çıkarmışlardır. İletişimde asla yapılmaması gerekenler listesinin tepesinde “mış gibi” yapmak yazar.
