Candaş Tolga IşıkÜniversite darbesi

HABERİ PAYLAŞ

Üniversite darbesi

Erdoğan’ı takip edenler bilir. Cumhurbaşkanımızın 13 yıldır hemen her konuşmasında seçilmişe övgü atanmışa yergi vardır.

[[HAFTAYA]]

Ne yazık ki seçilmişler yerine atanmışların hüküm sürdüğü bir yakın tarihe sahip olduğumuz için Erdoğan’ın bu tavrı demokrasiyi yücelten bir yaklaşım olarak her kesimden takdir almıştır. Kaldı ki Erdoğan son 13 yılda ülkede ne zaman sandık kurulsa, her seferinde en yakın rakibine büyük bir fark atarak zafer kazanmıştır. Dolayısıyla onun sandığı sevdiği kadar sandık da onu sevmiş ve her seferinde liderlik gücünün en büyük kaynağı olmuştur. Öyle ki vaktiyle cumhurbaşkanı olmak Abdullah Gül’den çok kendi hakkıyken bile Erdoğan Meclis tarafından bile olsa ‘atanmış’ bir cumhurbaşkanı olmayı reddetmiştir. Sonunda kendi başbakanlığı döneminde yaptığı düzenlemeyle cumhurbaşkanı seçimini de sandığa götürmüş ve atanarak değil o sandıktan tam 13 yıldır olduğu gibi yine zaferle çıkarak Türkiye’nin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olmuştur.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanımızın siyasi kariyerinden bu kısa kesiti aktardım çünkü ‘halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı’ olan Erdoğan, geçtiğimiz günlerde rektör atamaları yaptı. Gel gör ki üniversitelerin başına üniversitelerin sahiplerinin sandığa gidip seçtiği isimleri değil kendi uygun gördüğü isimleri rektör olarak atadı. Sormak boynumuzun borcudur: Üniversitedeki seçimde sadece 2 oy almış adamı okulun başına rektör olarak atayan ‘atanmış’ cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den ne farkınız kaldı şimdi? Siz değil miydiniz “Sandık demokrasinin namusudur” diyen? Siz değil miydiniz “Sandıktan çıkan iradeye saygı esastır” diyen? Sandıktan çıkan iradeye uymayan, ona karşı atılan her adımı darbe diye tanımlamayı biz sizden öğrendik... Peki, şimdi bu yaptığınızın adı da üniversite darbesi olmuyor mu?

Gazeteciliğe başladığım günden beri yazıyorum: Üniversitelerde sandık kurdurup sonra o karara değil cumhurbaşkanının keyfine göre rektör ataması yapmak üniversiteye yapılmış en ağır hakarettir. Rektörünü bile özgürce seçmesine izin verilmemiş bir üniversitede akademik özgürlük olabilir mi? Özgür düşünce yeşerebilir mi? Burnumuzun dibinde şeriatla yönetilen İran’da ülkenin en özgür yeri üniversiteler ve bu yüzden bugün İran üniversiteleri dünyaya kafa tutuyor. Peki biz ne yapıyoruz? Üniversiteye sular idaresi, başına atanacak rektöre de genel müdür muamelesi... Hiç kusura bakmayın, bu kafa değişmediği sürece Türkiye’deki üniversiteler bilim adamı değil ancak düzen adamı yetiştirir.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder