Giriş
Üniversiteler ki bir ülkede düşüncenin, ifadenin en özgür olması gereken alan. Bizde durum ortada. Vazgeçtim siyasetçileri, memleketi yönetenleri, rektörü bile eleştirince kapının önüne konuyorsun. O üniversitede geçtiğimiz gün bir akademisyen vahşice öldürüldü. Ceren Damar kopya çekerken yakaladığı bir öğrenci tarafından önce tabanca ile vuruldu, sonra da defalarca bıçaklanmak suretiyle canı alındı. Peki üniversiteye elinde bıçak belinde silahla nasıl girdi bu katil? Kantinde öğrencilerin okuduğu kitaplardan, gazetelere kadar fişleyen özel güvenlik, polis neredeydi? Anlaşılan üniversiteye düşünce hariç her şeyle girmek serbest.
BU DANGALAKLIĞA 'ZARİF' YANIT VERİLMEZ!
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo bir röportajında ABD’nin Suriye’de ortaya koyduğu misyonun parçası olarak “Türklerin Kürtleri katletmemelerini sağlamanın önemi” diye bir laf ediyor. Bizim dışişleri bakanlığı bu zırvaya dün bir cevap verdi. “ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun dün (3 Ocak) bir internet haber sitesine verdiği mülakatta Suriye bağlamında ülkemiz hakkında sarf ettiği ifadeleri gerek üslup gerek içerik bakımından reddediyoruz. Bakan Pompeo’nun PYD/YPG terör örgütünü Kürtlerle özdeşleştirmesi, eğer kasıtlı değilse, endişe verici bir bilgi eksikliğini göstermektedir.” Herif çıkmış bize “katil” diyor, “Kürtleri katlediyorsunuz” diyor bizim dışişleri hâlâ nezaketi elden bırakmıyor. Reddediyormuşuz da, endişe vericiymiş de... Adam sana alttan alta “bıraksak katliam yapacaklar” diyor farkında mısın? Peyede-meyede özdeşleştirme... Hâlâ ne bahsediyorsun? “Terörle mücadele adı altında Afganistan’da, Irak’ta çoluk çocuk demeden katleden kendinle beni karıştırma” desene! “Senin Suriye’de kol kola yürüdüğün o teröristler benim ülkemde halk otobüsü durağına bomba yüklü araçla dalıyor” desene! “Katil senin babandır, atandır” desene!
BAYRAKTAR'A NASIL KUMPAS KURULDU?
17 Aralık soruşturmasında eski Savcı Bekir Gencer’in tanık sıfatıyla anlattıkları tüyler ürpertici. Gencer, Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın o kumpasa FETÖ tarafından nasıl dahil edildiğini belgeleriyle anlatıyor. Yargının bir terör örgütünün hakimiyetine girdiğinde adalet yerine zulüm dağıttığının, türlü kumpasla günahsız insanların nasıl celladına dönüştüğünün belgeseli adeta...
DSP İLE NOSTALJİ ZAMANI MI? :)
İddia o ki DSP, CHP’nin aday göstermeyeceği İstanbul’un ilçelerinde artık sembolleşmiş eski belediye başkanlarını aday gösterecek. İsimler enteresan: Şişli’den Mustafa Sarıgül, Kadıköy’den Selami Öztürk, Beşiktaş’tan İsmail Ünal. CHP hâlâ İstanbul ilçelerinde göstereceği adayları açıklamadı. Lakin şu isimlere bakınca bu ilçelerde “Bunlardan daha güçlü kim aday gösterilebilir?” sorusu CHP adına ciddi bir özeleştiri. Umarım yaparlar. Zira tablo ortada: Gelenlerin tamamı gidenleri aratmıştır.
