Bu bayram hepimiz hakkını vererek, "Nerede o eski bayramlar" demiş olabiliriz, çünkü bu kez gerçekten alışılmışın çok dışında bir bayram yaşadık...
89 doğumlu olarak belki de son 20 yıldır, "Nerede o eski bayramlar" sözünü her bayram en az bir kez duyarım. Şüphesiz sizler de duymuşsunuzdur. Bunun sebebi çocukluğumuzda olan bayram rutinlerinin zamanla yerini yeniliklere bırakmasıyla kültürümüze ait belki de en önemli ritüelleri yitirmeye başlamamız sanırım. Her zaman şuna inanırım; herkes kendi kapısının önünü süpürürse temiz bir dünyada yaşama imkanımız doğar. Buradan çıkarımla tercihlerimizi biraz değiştirerek, 3 yaşındaki oğlumu her bayram unuttuğumuz, özlediğimiz o bayram alışkanlıklarıyla elimden geldiğince büyütmeye çalıştım ve devam ediyorum. Bayram öncesi şeker, hediyelik çikolata, kolonya, kıyafet alışverişi yapmak, geceden yatağının üstüne hazırlanmış kıyafetlerini bırakmak, sabah erkenden el öpüp bayramlaştıktan sonra babayla bayram namazına gitmek, namazdan hemen sonra aile büyükleriyle kocaman bir sofrada yapılan kahvaltı, aile büyüğünün evinde yapılan sarma, tatlı, temizlik gibi hazırlıklara yardım edip misafirleri karşılamak, ikramlar sunmak, harçlık ve şeker toplamak, toplanan harçlıkları bankaya yatırıp alınacak şeyin hayalini kurmak gibi ve belki de bizim de unuttuğumuz ama sizlerin çocukluğunuza ait o şeyleri gizli kaldıkları yerden çıkarmak imkansız değilmiş.
Sosyal medyada hepimizin karşımıza çıktığında duygulandığı 90'lara ait şeyler; güvenle oynanan sokaklar, rahatça gidilen komşular, dışarda özgürce yenen yiyecekler, biriktirilen eşyalar, izlenen programlar gibi bayramların da çok özleniyor olması imkanımız olmasına rağmen yaşamadığımız belki de yaşayamadığımız geleneklerimize bağlı sanıyorum.
Korona sürecinde ailelerimizden ve sevdiklerimizden uzakta geçirdiğimiz, doya doya yaşayıp hissedemediğimiz bu Ramazan Bayramı bana şunu bir kez daha hatırlattı: Sağlıklı olduğumuz, büyüklerimizi ve sevdiklerimizi öpüp sarılma imkanımızın olduğu, kapılar çalma ve kapılar açma şartlarına sahip olduğumuz, ikramlar sunduğumuz ve ikramlarını afiyetle yiyebileceğiniz birileri hala hayattayken kıymet bilmeliyiz.
Kendimiz ve sevdiklerimiz için gerçekten ne istediğimizi kendimize sorup aksiyon almak için, belki de bu bayram bizim için farkındalık anlamında bir fırsattı. Bu günlerden sonrası için ve gelecek ve görülecek onlarca bayram için, özel gün için hatta tüm hayatımızı ve anılarımızı özelleştirebilmek için, arındığımız ve düşündüğümüz bu günleri ileride kötü hatırlamak yerine "Detoks günleriydi ama sonrasında yaşamımıza çok anlamlı dokunuşlar yaptık" diyebilmeyi umuyorum.
Biraz buruk geçse de sevdiklerimizin sağ ve kısa zaman sonra kavuşabileceğimizi bildiğimiz bir yerde olmaları muazzam bir duyguydu. Sevdikleri hayatta olmayanlar ise anılarına ve gelecek nesillerine aktarabilecekleri sevdiklerinden kalan tarifler, dokunuşlar, sözlerle tutundular. Bir dahaki bayram gönlünüzce olsun, iyi bayramlar...