Makine mi? İşte Türkiye

Sistem mistem... Final oynarmış, ezer geçermiş... Makineymiş, tıkır tıkır işlermiş... Birisi çıkar, o makineyi bozar, havasını da alır böyle... Çılgın Türkler’i ne zaman hafife alsan böyle yamulursun işte. Merih Demiral’ın maçın başında tavana astığı gol, bir anda Avusturya’nın oyun planını bozdu. Montella’nın planı ise bu golle ilk yarıda neredeyse kusursuz işledi. 4’lü savunma, önlerinde güçlü savaşan İsmail ve Kaan, önlerinde de rakibin geriden oyun kurmasını önleyecek Orkun, Kenan, Barış ve Arda. Avusturya belki oyunun hakimi gibi göründü ancak Türk duvarına çarpıp durdu. Kalecimiz Mert’in son dakika hariç çıkardığı tek pozisyon yoktu dersek daha doğru olur. Zaman zaman ileriye attığımız uzun toplarla da rakibi zorladık. İlk yarıda öyle ikili mücadeleler vardı ki son bölümde iki takımda da yorgunluk emareleri görüldü. İkinci yarı değişikliklerle daha agresif saldırdı Avusturya. Merih bu sefer öyle yükseldi ki kalecinin üzerinden kafayla çaktı ağlara... 2-0’a rağmen kolay olmayacağını biliyorduk. Orta sahamız da yorgunluktan aksamaya başladı. Rakibin farkı bire indirmesi displinimizi bozmadı, yerinde değişikliklerle de oyunu tuttuk ve Mert’in maç biterken nefis kurtarışıyla sonunda son 8’deyiz. Maç sonu bir kez daha memleketim, sonuna kadar memleketim.