Sevgili dünlük, tüm haftanın konusu elbette COVID-19 aşısıydı. Aşının geldiği ülke, etkileri, “Yaptırır mısın, yaptırmaz mısın?” tartışmaları, genel olarak aşıların sistemi ile ilgili bilgisizliğimiz vesaire derken, neredeyse başka bir konuda konuşamadık. Gönül isterdi ki, gündemimizi bu kadar uzun süre işgal eden konu, hastalık olmasaydı. Ancak bir yıldır hayatlarımızı ele geçiren bu hastalıktan bir türlü kurtulamadık. Bu süreç, herkesi epey yıprattı. Pek çok olumsuzluğu yanında getirse de ben olaya daima pozitif bakmaktan yanayım.
Öncelikle, hayatlarımızda sahip olduğumuz birçok özgürlüğün kıymetini anladık. Ailelerimizle ve sevdiklerimizle birlikte bol bol zaman geçirdik. Hobiler edindik, meraklarımızın üstüne gittik. Evlerimizle ilgilendik, mutfak konusunda kendimizi geliştirdik.
Uzun süredir izleyemediğimiz filmleri izledik, kitapları okuduk. Beden sağlığımızı korumak için evlere kapandık ama bakın neler kazandık. İyi hissetmenin yolu, iyi düşünceden geçiyor. Tam da bu sebeple, Yiğit Özgür’ün çok yıllar önce çizdiği bir karikatürde yazdığı gibi ‘BAKIŞ AŞI’sı lazım bize! Pozitif bakış aşısı olsa yaptırır mıydınız?
MEVSİMİNE UYGUN TÜKETİM
Ben bu hafta mutfakta çok vakit geçirdim; eminim sizler de benimle aynı durumdasınızdır. Uzun süredir, mevsimine uygun ürünleri tüketmeyi çok önemsiyorum. Çünkü hormon takviyesi ve tarımda kullanılan kimyasallar, özellikle zamansız yetiştirilen ürünlere çok fazla uygulanıyor.
Bu nedenle, artık her mevsim her şeyi bulabiliyor olsak da, meyve ve sebzeleri mevsiminde tüketmeye çalışmak en mantıklısı. Mevsiminde tüketilen meyve ve sebzelerin besin değeri daha yüksek tabi ki. Mevsimine göre tercih ettiğimiz besinler, mevsim koşullarına göre bağışıklık sistemimizi de destekliyor, ayrıca daha ekonomik ve lezzetli oluyorlar.
Şimdi elimizde; mandalina, portakal, greyfurt, limon, elma, armut, muz, kivi, ayva, nar, balkabağı, muşmula, yer elması, kereviz, pırasa, beyaz lahana, kırmızı lahana, brüksel lahanası, pazı, kırmızı turp, karnabahar, havuç, ıspanak, şalgam, pancar ve kestane var. Daha ne olsun?
VİTAMİN KAYNAĞI NAR
Mevsim güzeli nar, çocukluğumda annemin küçük kaselere ayıklayıp bir kaşıkla bize yedirdiği; lezzetli, tatlı, ekşi bir meyveydi benim için. Güllacın ve aşurenin üstünde süstü. Nar ekşisini bilirdik, başka da bir kullanım alanı yoktu açıkçası kafamda. Yine son yıllarda, gastronomiye olan merakım, bu büyülü meyveyi bana daha çok kullanmayı öğretti.
Mutfaklarımızın baş tacı peynirle ve özellikle yeşil zeytinle narın ne kadar uyumlu olduğunu biliyor muydunuz? Diğer yandan faydalarını saymak gerekirse; antioksidan, antiviral ve anti-tümör özelliklerine sahip olduğunu söylüyor uzmanlar.
Özellikle A, C ve E vitaminleri ile folik asidin iyi bir vitamin kaynağı olan narın bir bardak suyu, günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 40’nı karşılıyormuş. Ayrıca suyundaki antioksidanların ve yüksek konsantrasyonlarının Alzheimer hastalığının ilerlemesini durdurduğu ve hafızayı koruduğuna inanılıyor.