Sevgili dünlük, ne diyor şair; “Beni bu güzel havalar mahvetti, böyle havada istifa ettim evkaftaki memuriyetimden…” Öyle doğru ki bu his! Güzel havaların insan üstünde, alıp uzaklara sürükleyici bir etkisi olduğu kesin bence. Kaldı ki yollara sürüklenme de iyidir çünkü yol iyileştirir, şifa verir, mutlu eder, bedeni çalıştırır, kafayı yorar, anlamsız sürtüşmelerden uzaklaştırır, öğretir, dindirir, büyütür, yeni insanlar çıkarır karşına, yol öğretmendir, doktordur ve dosttur. Bazen işten güçten uzun uzak yollara düşememek ise, şehrimizin küçük köylerini keşfetmeyi öğretebilir. Bu aralar bol güneşli erken bahar havasının tadını çıkarıyoruz. Manzara güzel kahve sıcaksa daha ne isterim? Haydi minik bir köye doğru yola çıkalım!
YELKİ KÖYÜ
Ne zamandır aklımdaydı. Güzelbahçe ve Seferihisar arasına saklanmış bu tatlılar tatlısı minicik köye gitmeyi çok istiyordum. Köy diyorum ama mahalle ve sonunda kendisiyle tanıştım, tanıştığıma da elbette çok memnun oldum. Beyaz kireç boyalı evleri, sokak sıra boyu turunç ağaçları, şirin meydanı, muhtarlık köy evi ve tertemiz camisiyle karşıladı beni Yelki. Sokakta bisiklet binen çocuklar, kapı önü mis gibi, sohbete dalmış, güler yüzlü kadınlar, her geleni keyifle karşılayan esnaf, ilk andan iyi hissettirdi bana kendimi. Yelki; Güzelbahçe ilçesine bağlı bir mahalle aslında. Günümüz itibarıyla 5.410 kişilik nüfusa sahip.
NE YAPILIR?
Daha çok, şehrin gürültüsünden kalabalığından uzaklaşmak isteyenlerin yerleştiğini gördüm. Sanatçılar, evden çalışan beyaz yakalılar ve emeklilik hayatına geçiş yapanlar yaşıyor köyde.
Hal böyle olunca, köyün modern yüzü de çıkmış ortaya. Sokaklarında gezerken, Alaçatı, Cunda, Urla hissi verdi bana. Gelişmeye açık, bence gelecek yıllarda, restoran ve butik otellerin de bolca konumlanabileceği, küçük bir turizm noktası olmaya aday. Yelki’ye gitme nedenlerimden biri, baharın gelişiyle birlikte botaniğe merak sarmam oldu. Yelki meydanında yer alan nefis bir botanik cafe var, görür görmez vuruldum. Yüzlerce çeşit bitkinin, tasarım ev ve bahçe ürünlerinin, mis kokulu taze kahvenin ve tatlıların olduğu bir yer.
Coşkuyla canlanan doğayı, evlerimize taşımak keyifli oluyor. Ayrıca “Bitki ve çiçekleri çok seviyorum ama nasıl yetiştirip korayacağımı bilemiyorum?” diyenler için de mucize önerileri ile yardıma koşuyorlar. Ayrıca köydeki kahvelerden, istediğinize oturup, traktör tepesine tünemiş horozun gürültüsüne aldırış etmeden, keyifle kurulmuş yaşamları izleyebilir, kitap okuyabilir ve geleceğe dair hayaller kurabilirsiniz. Cumartesi günleri kurulam pazardan taze otlar, ekmekler, zeytinyağlı yaprak sarması, çeşit çeşit börek de almak mümkün. Bu pazarın içinden aldıklarınızla evinize lezzet ve keyif taşıyabilirsiniz.
NASIL GİDİLİR?
Özel aracınız varsa, sahil yolunun manzarası eşliğinde Seferihisar’a gidiyor gibi gidebilirsiniz. Yelki tabelasını görünce biraz tırmanmanız gerekecek. “Başka nasıl ulaşırım?” diye sorarsanız, Fahrettin Altay meydanından kalkan Yelki dolmuşları sizi rahatça köye ulaştıracaktır. Umarım gidip bu güzel köyün keyfine ortak olursunuz. Şimdiden yolunuz açık ve aydınlık olsun.