Deniz Sarıhanlıoğluİçinde soğuk geçen şarkılar

HABERİ PAYLAŞ

İçinde soğuk geçen şarkılar

Sevgili dünlük, içinde soğuk geçen şarkılar dinliyorum, yağmuru sırtlanmış mor gri bulutlara bakıyorum ve hayalimde tekne direklerini kırıp denize banıyorum! Zira kış bu yıl, yedi sene sürmüş gibi hissediyorum. Kiminle konuşsam sırt, boyun ağrısı çekiyor. Soğuktan kendimizi öyle çok sıktık ki, kasılmak zorunda kalıyoruz. Benim gibi gezene zor iş, biz ılık hava severiz. Üşütmeyen, far far esmeyen, yakmayan, üzmeyen hava severiz. Çünkü yollar, yürümek içindir. Yürüyeceğimiz yolların, gezeceğimiz günlerin hayaliyle bir süre daha idare edeceğiz...

Haberin Devamı

KARİNA KÖYÜ

Söke Güllübahçe’yi bilir misiniz? Keşke bilseniz, çünkü Karina işte yine bu yol üzerinde. Demek oluyor ki Söke’de görülecek çok yer var. Eski ismi Karina, şimdi Doğanbey olan, 1924 yılına kadar Rumların yaşadığı şahane bir köy ve az ilerisindeki sahili benim her yıl birkaç kez gittiğim yerler. Rumlar; 1924 yılından itibaren gerçekleştirilen mübadele ile kendi vatanlarına giderken, onların yerine Balkan ülkelerinden Türkler yerleştirilmiş. Ama maalesef onların yaşamına uygun olmamış. Bu nedenle 1985 yılında köy tamamen boşaltılmış. Bu tarihten itibaren boş kalan köy evleri ve yakın çevresinde; eski gümrük binalarının olduğu Karina’daki yapılar, bu güzellikleri fark eden yeni sahipleri tarafından restore edilerek geçmişteki gösterişli haline kavuşmuş. Rum mimarisinin karakteristik özelliklerini taşıyan usta taş işçiliğinin ilk bakışta göze çarptığı Doğanbey evleri, şapel ve hastanesi ile taş sokakları nefistir.

İçinde soğuk geçen şarkılar

KÖY KAHVESİ

Ne zaman Karina’daki köy kahvesinde çektiğim bir fotoğrafı arkadaşlarıma göstersem, şok geçiriyorlar. Bir köyün, zerafeti, vakur duruşu, kalitesi, imajı ancak bu kadar güzel yansıtılabilirdi. Çalan müzikler, kahvenin çayın fincanı, masaların örtüsü, mutfağın güzelliği, gördüğünüz anda sizi hayran bırakacak. Söz veriyorum. Burada bir soluklanın çünkü şimdi de sahile gidiyoruz.

SAHİL

Karina’ya girişte minik bir tepeden aşağıya doğru süzüleceksiniz. Tam burada bir durum bakmanızı istiyorum. İşte gökyüzü ve deniz arasına sıkışmış küçük mavi çekmece tam burada. Usulca açıp, içini karıştıralım. Burası minicik bir koy, Dilek yarımadasının tam olarak arkasında kalıyor. Renk renk balıkçı kayıkları, çenesi düşük ördekler ve maviye boyanmış tahta sandalyelerle dolu. Burada Ege otlarının en tazesini, balığın mis kokulusunu bulacaksınız. Gün batımına kadar burada olun, çünkü dönüş yolunda harika bir balıkçı barınağı var. Güneş giderken ardından el sallayın ve hayatın ne kadar güzel olduğunu hiç aklınızdan çıkarmayın.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder