Sevgili dünlük, her insanın aşırı tutkulu olduğu en az bir konu olmalı hayatında. Benim en büyük tutkum yemek. Yemek yaparken de yapılışını izlerken de yerken de yemeğin katmanları vardır. Harika bir yemek ortaya konduğunda “tamam zannedersiniz” üstüne bir sos gelir. Artık bitti sanıp tam çatalı batıracakken, tavada çevrilmiş nefis kokulu bir baharat eklenir, siz daha ne olabilir ki diye düşünürken ise bir limon kabuğu rendesi ya da muskat dahil olur olaya, artık o tabak bir yemek olmaktan çıkıp sanat eserine dönüşmüştür.
Bu hafta şehrimizde bir festival başladı. Festivalin ayrıntılarına yani katmanlarına baktığımda bana tadına doyulmaz bir yemeği anımsattı. Tüm detayları size aktarmaya başlıyorum. Ne sanata ne de şehrimize doyulamayacak güzellikte bir festival olacak, çok şanslıyız bence!
İZMİR’E İZİMİZİ BIRAKTIK
Yaşadığımız şehri çok seviyoruz. Her sokağı, her parkı, her dükkanı çiçek gibi mis gibi olsun istiyoruz! Önceki gün kızlarımı da alıp Kentimiz İzmir Derneği’nin “İZMİR’e İZİNİ BIRAK” etkinliğine gittik. Hem harika insanlarla tanıştık hem de Kestelli yokuşunun başında bulunan Kontak Yenilikçi Öğrenme Merkezi binasının yan duvarını boyadık.
Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Sivil Toplum Destek Programı III. Dönem projeleri arasında yer alan Despertar İzmir projesi kapsamında gerçekleşen etkinlik çok eğlenceli ve öğreticiydi. Günümüzde birçok kentte artık sokaklardaki duvarları boş görmüyoruz. Sanatçılar, duvarlara duygularını aktarıyor ve karakterlerinden bir izi bırakmak için bu duvarları kullanıyor.
Yaşadığı kente izini bırakmak isteyen etkinlik katılımcıları da duvar boyama etkinliği ile bunu hayata geçirdi. Tamamen ücretsiz gerçekleşen etkinlikleri takip etmenizi tavsiye ediyorum.
2’NCİ İZMİR ULUSLARARASI FİLM VE MÜZİK FESTİVALİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü destekleri ve Kültürlerarası Sanat Derneği işbirliği ile düzenlenen 2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali, sanatseverlerle şehrimizde buluştu. 19 Haziran’a dek sürecek festival tam bir şölen olacak.
Geçen yıl pandemi koşullarında ilki gerçekleştirilen İzmir Uluslararası Film ve Müzik festivali, İzmir’in kurtuluşunun 100. yıldönümü nedeniyle ise 100’ü aşkın uzun metrajlı film içeren zengin bir programla seyirci karşısına çıkıyor. Avusturya Başkonsolosluğu, Goethe Institut, Institut français, İtalya Büyükelçiliği ve İzmir İtalya Konsolosluğu, İspanya Büyükelçiliği, Cervantes Enstisütü, Yunanistan Melina Mercouri Vakfı’nın da ortak katılımıyla gerçekleşen festival bence kısa sürede global anlamda ses getirecek.
Festivalin açılışı dün Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde Rengim Gökmen yönetiminde Ahmed Adnan Saygun Senfoni Orkestrası’nın seslendirdiği Zülfü Livaneli film müzikleri konseri ile yapıldı. Festival kapsamında, 2 açık, 5 kapalı, toplam 7 mekanda gösterilecek filmlerin yanı sıra söyleşiler, konserler ve Müzik Temalı Kısa Film Geliştirme Atölyesi yer alacak.
Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi, Ege Park-Cinema Pink, Fransız Kültür Merkezi, İzmir Sanat, Karaca Sinema, Konak Sineması-Nazım Hikmet K.M, Kadifekale Gemisi Açıkhava Sineması Göztepe, Kültürpark Açıkhava festivalin mekanları olarak belirlenmiş. Olabildiğince katılmanızı öneriyorum.