Giriş
Sevgili dünlük, dün sabah camdan dışarı baktığımda, küçük pembe bir bulut gördüm. Her yeni gün bir yeni yolsa, o yolda yürürken işaretlere inanırım ben. Gördüğüm pembe bulutların, o gün iyi şeyler olacağına dair bir işaret olduğunu düşünürüm. Buna mutluluk oyunu da diyebiliriz. Şimdilerde kış soğuğu başladı ve bu mutluluk oyunlarına çok ihtiyacımız var. Pembe bulutlara da, köpük köpük dalgalı denize de, sahillerin ıslak çimenlerine de çok iş düşüyor. Çünkü İzmir’in; geç gelse dahi kışı, erken kararan havayı, balkonda yemek yiyemeyecek olmamızı kabullenmesi hayli uzun sürüyor. Ben de nerelerden mutluluk çıkarsak üzerine düşündüm. Haydi biraz yakından bakalım; çünkü dört yanımızı saran yeni yıl ruhunun bizi çok mutlu etmesi oldukça mümkün.
KIŞ KOKUSU
Kışın bir kokusu var mıdır? Ya da kış denildiğinde burnunuzun ucuna hangi koku gelir? Benim en sevdiğim koku, sobanın üstüne atılmış mandalina kabuklarının kokusu. Sizin de zihninizde, kışın da mutlu olunabileceğine dair kokular vardır mutlaka. Ağır ağır kaynamış, elma kabuklu, limonlu ıhlamur kokusu. Dökme tavada, kuzinede ya da sobada kızaran kestanenin kokusu.
Bal kabağının toz şekerler pişerken yaydığı mükemmel koku. Karanfilli şerbetle buluşan ayvanın kokusu. Ve tabi ki yağmurun toprakta bıraktığı olağanüstü güzel koku. Başka mevsime denk gelse böyle güzel olur muydu bilemiyorum. Üşüyen ellere en güzel ilaç, bir bardak çay. Ve doğanın bu eğlenceli dansına eşlik etmek de bizim elimizde. Hadi oynayın şu mutluluk oyunlarını.
YENİ YIL MARKETLERİ
İlla büyük büyük alışverişlere hiç gerek yok. Yeni yıl marketleri kurulan sokaklardan geçerken, bana her şey daha güzel görünmeye başlıyor. Renkler, ışıklar, tezgahlar, tarçınlı kekler, el yapımı çikolatalar, hediyelik eşyalar, içimdeki coşkuyu, geleceğe dair umutları artırıyor. Kocaman koşuşturmalar içinde kendimize iyi bir an, güzel anılar hediye etmek, en anlamlısı bence.
Üreticilerle sohbet etmek ve hiçbir şey satın almasanız da güzel fotoğraflar çekmek, saklamak, hayattan çalmaktır! İçlerinde en sevdiklerimden biri, Fransız Kültür Merkezi’nin bahçesinde kuruluyor. 16-17-18 Aralık tarihlerinde saat 13.00 ile 20.00 arası açık olacak. Mutlaka görmenizi öneririm. Bir diğeri de İzmir Arena’da 12 Aralık’a kadar sürecek.
