Okullar açıldı…
Kış mevsimi kapıda…
Pandemiden bahsetmiyorum bile…
Bir de evde okula ya da kreşe yeni başlayan bir çocuk varsa hastalıktan kaçmak zor.
Son haftalarda mail kutuma sıklıkla hastalık tablosu sonrası yemek yemeyi kesen çocuklarla ilgili mailler geliyor. Fayda sağlaması adına bu haftaki yazımı hastalık sırasında çocuk beslenmesinde dikkat edilmesi gerekenlere ayırdım. Zira hastalık sırasında ve sonrasında çocuk beslenmesinde hassas davranmamak kalıcı yeme reddinin en yaygın nedenlerinden biri. Biz çocuklar iyileşsin, bağışıklık sistemleri güçlensin diye onları güçlü gıdalarla beslemeye çalışırken onlar günlerini açlıkla geçirmeyi, her kaşığı reddetmeyi tercih ediyorlar. Ailelerin çoğu da bu noktada çocuklar iyileşsin diye onları ısrarla hatta bazen çaresizlikle zorla besliyorlar.
Bu noktada ailelere ilk önerim: Çocuğunuz iyileşsin diye onu zorla beslemeyin. Doktora gitmekle, iğne olmakla tehdit etmeyin!
HASTALIK SIRASINDA İŞTAHIN DÜŞMESİ NORMALDİR
İnsan bedeni hastalık sırasında az gıdayla hayatta kalabilecek donanıma sahiptir. Vücut iyileşmeye odaklanırken diğer işlevlerini yavaşlatır. Çoğunlukla uyku haline geçişle beslenme ihtiyacı da minimuma iner. Vücudumuzun bu kontrol mekanizması hastalık sırasında iştahsızlığın en büyük nedenidir.
Bir diğer neden de kullanılan ilaçlardır. Özellikle çocuk bedeninde kullanılan bir çok ilaç yemek yemeyi zorlaştıracak türden yan etkiler yaratabilir. Bunlar mide bulantısı, koku ve tat almada farklılık, karın ağrısı vb olabilir. Çocuklarımız çoğunlukla hissettikleri durumları sözlü olarak anlatamadıklarından bu tür detayları biz yetişkinler düşünemeyebiliriz. Ayrıca ilaçların etkisinin hastalık geçse bile bir süre daha devam edebildiği de hatırlanmalı.
ZORLA BESLEMEK NEDEN KALICI YEME BOZUKLUĞU YARATIR?
Gelelim hastalık sırasında zorla beslenen çocuklarda görülen kalıcı yemek reddinin nedenlerine.
Hastalık sırasında istemediği yiyecekleri yemek zorunda kalan, ihtiyaç duyduğu miktardan fazlası için zorlanan, alışık olmadığı karışım ve bitki çaylarını içen çocuklar vücutlarında hissettikleri tüm ağrı ve huzursuzlukları yemeklerle bütünleştirmeye başlarlar.
Hasta olduğu için midesinin bulandığını düşünmek soyut düşünme becerisi gerektirir. Oysa ki bu durum çocuklarda ancak ilkokul çağına doğru gelişir. Çocuklar için hastalık gözle görülen, elle tutulan bir şey değildir. Biz onları yemeye zorladığımızda vücutlarında artan huzursuzluğa somut bir neden ararlar. Biz onları zorla beslediğimizde bu somut neden oluşur. Çocuklar ‘yemek yedim midem bulandı’, ‘yemek yedim boğazım acıdı’ gibi çıkarsamazlar yaparlar. Eğer besleme ısrarı sürerse semptomlar daha da artacağından bir süre sonra çocuk kusarak beslenmeye karşılık vermeye başlayacaktır. İşin içine kusarak yemeyi reddetme girdiğinde bunun izlerini silmek gittikçe zorlaşır.
Aynı durum hastalık sonrası bir kaç hafta için de geçerli. Hastalık bitip çocuğunuz iyice kendini toparlayana kadar ona basit, hafif ve çok küçük porsiyonlarda yiyecekler verin. Sağlıklı olmak kaydıyla çocuğunuzun sevdiği yiyecekleri önceliklendirin. Bir kaç kaşık çorba, yarım muz, küçük bir kase yoğurt gibi yiyecekler çocuğun hastalık sırasında beslenmesi için yeterli olacaktır. Fazlası için zorlamayın.
SIVI KAYBINA İZİN VERMEYİN
Çocuğunuz hastayken onu beslemeye çalışmak yerine yeterince sıvı aldığından emin olmak çok daha hayati öneme sahip. Özellikle de küçük yaş grubundaki çocuklar, yüksek ateşle seyreden ve kusma ile ishale neden olan hastalıklar için. Eğer çocuğunuz anne sütü alıyorsa onu istediği kadar emzirin. Aynı şey devam sütü alan çocuklar için de geçerli. Hem anne sütü hem de formül mamalar içerdikleri besin öğeleriyle çocuğun hastalık sırasında ihtiyaç duyduğu direnci korumasına yardımcı olacaktır. Aynı zamanda sıvı kaybını da önleyecektir.
Anne sütü yada formül mama almayan yaş grubundaki çocuklar için ise öncelik bol bol su tüketmek olmalı. Suyun yanında çocuğunuzun normal zamanda tükettiği bitki çaylarını yada meyve çaylarını ona sunabilirsiniz. Ancak çocuğunuz bitki çayı tüketmeye alışık değilse sırf iyileşsin diye ona alışık olmadığı karışımları vermeyin. Suyun dışında tüketebileceği sağlıklı sıvıları ona sunun. Miktarları yine az tutun, fazlası için ısrarcı olmayın. Sık sık az miktarlarda su ve diğer sıvılardan alması için destekleyin. Eğer her ne yaparsanız yapın su dahil hiçbir sıvıyı tüketmiyorsa mutlaka tıbbi destek alın.