Derya ÖzelDijital parmak izi nedir biliyor musunuz?

HABERİ PAYLAŞ

Dijital parmak izi nedir biliyor musunuz?

Neredeyse artık hepimizin en az bir tane sosyal medya hesabı var. Hatta iş o kadar büyüdü ki annelerimiz ve oranları az da olsa büyük annelerimiz bile birer sosyal medya hesabı sahibi oldular. Anneler daha çok çocuklarını sosyal medya üzerinden takip etmek için bir hesap açmış olsalar da, iş bir süre sonra siyasi paylaşımlar, el işi örnekleri, kek börek tarifleri, altın günündeki masa süslemesi paylaşımlarına kadar vardı. Bilgilerini eksiksiz girerek teyze, kuzen, yeğen, amca, kardeş kim varsa da onları özellikle Facebook hesaplarında belirttiler.

Haberin Devamı

İşte size kusursuz dijital parmak izi. Neyse ki profil kilitleme özelliği eklendi de biraz olsun mahremiyet sağlandı. Ama asıl mesele nereye kadar mahremiyet. Mahremiyet isteyen insanın sosyal medyada işi ne diyebilirsiniz. Fakat dünya öyle bir hale geldi ki, kişisel hesaplarımız olmadan neredeyse kimliksiz yaşar hale geldik. Çoğu kurumsal şirket CV yerine işe alacağı elemanın sosyal medya hesaplarını inceliyor. Hiçbir sosyal medya hesabınız olmasa bile bir tane elektronik posta adresiniz olması gerekiyor yoksa internetten sipariş veremiyor, çocuklarınızın okulundan gelen duyuruları göremiyor ya da haber sitelerini takip edemiyorsunuz. İşte bu noktada açtığın ilk elektronik posta hesabı da sizin dijital parmak iziniz oluyor.

Resmi olmayan bir araştırmaya göre instagram hesabınızda paylaştığınız fotoğraflar ve kişisel bilgi kısmına yazdıklarınız, sizin ruh halinizi yansıtıyormuş.

Bir de işin başka bir boyutu var. Sizinle ilgili bilgi sahibi olmadan sadece koyduğunuz fotoğraflarla ilgili fikir sahibi olanların yürüttüğü mantık. Sadece belli bir konuda bilgi paylaşım hesabınız varsa ya da doğa fotoğrafları çekiyorsanız o ayrı ama kişisel hayatınızdan anlık paylaşımlar yapanlardansanız vay halinize. Kendilerine sanal bir dünya yaratıp olmayan bir hayatın baş rolündeymiş gibi paylaşım yapanlardan gelen acımasız yorumlardan tutun, sizin hep mutlu olduğunuzu düşünenler, hayatın size her zaman bonkör davrandığını var sayanlar, dilediği her şeye kolay ulaşabildiğinizi zannedenlerle baş başa kalıyorsunuz. Bunlar sizin sabrınızı sınarken diğer yandan aldığınız övgüler de ruhunuzu okşuyor. Aslına bakarsanız ruh sağlığımızı durduk yere kendimiz bozuyoruz sevgili okur. Ne için paylaşım yapıyoruz? Kendimiz için mi, başkaları için mi? Okuduğumuz kitabı, içtiğimiz kahveyi, gördüğümüz manzarayı paylaşırken hangi duygularla, neyi, neden paylaştığımızı sorguluyor muyuz? Yaptığın işle ilgili bilinirliğinin artması için kullandığını düşündüğün sosyal medya, bazen bileylenmiş keskin bir bıçak gibi sana dönüveriyor.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder