Cemiyet hayatının tanınmış ailelerinden Alkoçlar Ailesi’nin en genç üyesi Aslışah Alkoçlar’ı büyütecim altına aldım. Yakında açacağı spor ve beslenme merkezinin heyecanını yaşayan Aslışah Alkoçlar’ın gezdiği, gördüğü her yer, giydiği her şey büyük ilgi görüyor ve merak ediliyor.
Kendini hangi üç kelimeyle tanımlarsın?
Beni tanımlayan ilk kelime enerjik. Sabah 6.00’da uyanırım, koşa koşa spora giderim. Akşam arkadaşlarımla eğlenip sabah yine spora gidebilecek enerjiye sahibim. Eğlenceliyimdir.
Beni tanıyan herkes söyler, gülmeyi ve etrafımdakileri güldürmeyi çok seviyorum. Çok ama çok çalışkanım. Okul hayatımda da böyleydim, şimdi kurduğum işte de böyleyim. Yerimde durmam, hayat hep çok hızlı ve dinamiktir benim için.
Göz önünde olan insanlar kendi yaşlarının üzerinde davranıyorlar genellikle. Sen 27 yaşındasın ve tam olarak yaşını yaşıyorsun. Nasıl başarıyorsun bunu?
Arkadaşlarım dahil olmak üzere, etrafımdaki herkes yaşından büyük davranıyor. Zaman çok kıymetli ve çok hızlı geçiyor. Anı yaşıyorum, bir daha bu zamanı istesem bile geri alamayacağım. Hiçbir şey için acele etmiyorum çünkü her şeyin bir zamanı olduğunu düşünüyorum. Ailemden yana çok şanslıyım. Beni çok desteklediler, hiçbir zaman kısıtlamadılar, kalıplara sokmadılar, onlar sayesinde bugün olduğum insanım.
ÖZGÜRLÜĞÜMÜN KISITLANDIĞINI HİSSETTİĞİM AN KAÇARIM
Instagram’ını bir dönem kapattın şimdi tekrar aktifsin. Sana sosyal medyanı kapattıran neydi?
O zamanlar yapılan kötü yorumlardan çok etkileniyordum. İlginin yoğun olmasından da... Bali’deydim, bir terapiye katıldım... Orada iç ses ve huzur hakkında konuşurken o gazla çat diye kapattım.
Sosyal medyasız dünya nasıldı?
Az insan çok huzur! Gerçekten kendime döndüm, çok iyi geldi. Kim ne yapıyor? Ne giymiş? Ne olmuş? Bunlardan kopmanın, telefonunun şarjının hiç bitmemesinin ve bir şeyleri Instagram’dan değil arkadaşlarınla muhabbet ederken öğrenmenin tadı bambaşka. Fakat bu modern dünyadan o kadar kopuk yaşamak çok iyi değilmiş. Geri döndüm ama artık hem insanlara hem kendime faydam olacak şekilde yöneteceğim Instagram hesabımı.
İnsanların tanımadığı kişilere nefret içerikli yorumlar yapmasını neye bağlıyorsun?
Kimse kimsenin başarısıyla övünmüyor, diğeri adına mutluluk duymuyor. Eğer bir başkasının başarısını küçümsüyorsan veya yaptığı şeyi değersizleştirme çabası içine giriyorsan bil ki güvensizsindir.
Instagram’da seni stalk’layanlar olduğunu düşünüyor musun?
Evet hahaha. Herkes stalk yapıyor meraklı bir milletiz. Aynı zamanda çok egoluyuz. O yüzden Instagram’da takip etmeden gizlice takip ediyoruz.
Özgürlüğüne çok düşkünsün. Kısıtlandığını hissettiğin zaman tepkin nasıl olur?
Kaçarım. Olduğum yerden hemen uzaklaşırım. Bu belki yanlış ama ben hep bunu yaptım. O an iyi gelmeyen her şeyden anında uzaklaşırım.
EVDEN 5 DAKİKADA ÇIKARIM
Tarzını nasıl tanımlarsın?
Moduma göre değişiyor ama genelde maskülen bir tarza sahibim diyebiliriz. Yani bir elbise giyiyorsam onu bir botla daha cool bir şekle çeviriyorum. Her şeyi beş dakika içinde kombinleyip beş dakika içinde hazır olup evden çıkarım.
Asla giymem dediğin bir şey?
Neon renkleri sevmiyorum ama “Asla” dememeyi öğrendiğim bir yaştayım.
İçinde kendini en seksi hissettiğin kıyafet nedir?
Kapalı, hiç dekoltesi olmayan, dar, uzun kollu bir elbise.
Dolabında gözüme ilk ne çarpar?
Her renkte, her tonda birçok jean.
Karın kaslı fotoğraflarını gördüğüm zaman motive olup “Hadi spora!” diyorum kendime. Spor bilincin nasıl oluştu?
Ben Uludağ’da büyüdüm. Üç yaşında kayak yapıyordum. 12 yaşında milli takım için yarışıyordum. O yüzden sporla doğdum ve büyüyorum. Spora gitmediğim gün kendimi hasta gibi hissediyorum. Sporun salgıladığı mutluluk hormonunun bağımlısıyım.
Vücudunda rahatsız olduğun bir yer var mı?
Kendimle barışık bir insanım. Kusurlar, insanı özellikli yapan unsurlardır. Beğeniyorum kendimi, çok şükür genlerim sağlam.
TÜRKİYE’DE KADIN OLMAK ÇOK ZOR. HAY ALLAH’IM DELİRECEĞİM DEDİĞİM GÜNLER OLUYOR
Türkiye’de kadın olmanın gerçeği ne sence?
Çok zor... Arkadaşlarınla gece çıkarsın, eğleniyorsun diye laf ederler. Bekarsındır, kiminle konuşsan hemen sevgili derler. Valla ben her hafta biriyle sevgili olduğumu okuyorum. Artık ne diyeceğimi şaşırıyorum. Geçen gün bir arkadaşımla konuşuyordum, işimle ilgili bana akıl veriyordu. Ertesi gün paat “Sabahın ilk ışıklarına kadar konuşup, eğlendiler.” “Hay Allah’ım delireceğim” dediğim günler oluyor.
Peki, bir kez daha dünyaya gelme şansın olsa...
Ben yine kadın olmak isterdim.
DİLİMİN KEMİĞİ YOK. ÇOK FİLTRESİZ KONUŞUYORUM
Aşkın dili olsaydı senin için ne söylerdi?
Bir gün beni bulacaksın.
Aşıkken ayna karşısında geçirdiğin süre ne kadar uzuyor?
Biraz daha uzuyor.
Senden iyi bir arkadaş mı olur iyi bir sevgili mi?
İyi bir sevgili…
Bir erkekte ilk önce neye bakarsın?
Karakterine bakarım.
Bugüne kadar kendini en mutlu hissettiğin an ne zamandı?
Ailemle olduğum her an.
Bir sabah uyandın ve 100 yıl geçmiş, Google’da ilk neyi aratırdın?
Teknolojide hangi noktadayız?
Asla “Hayır” diyemeyeceğin bir yiyecek?
Kazandibi.
Seni samimi bulmayan birini samimi olduğuna nasıl ikna edersin?
“E gel tanışalım” derim.
Birinin samimi olduğunu nasıl anlarsın?
Güler yüzlü, kendiyle barışık insanlar samimi insanlar bence.
Kıskançlık kelimesi sende nasıl bir his uyandırıyor?
İki türlü kıskançlık var. Biri sevdiğini kıskanmak, bu kötü bir şey değil. Diğeri ise tanımadığın birini kıskanmak, işte bunu anlamıyorum.
Kendine bir konuda iltifat etsen...
“Helal olsun sana” derim kendime hep. En basit şeyde bile, mesela sporda veya pot kırmadığım bir zaman.
Başkası olsan kendinin hangi huyuna sinir olurdun?
Açık sözlülüğüme sinir olurdum. Dilimin kemiği yok, çok filtresiz konuşuyorum.
ANNEANNEM ÜLKENİN EN GÜZEL KADINI
Sence Türkiye’nin en güzel kadını kim?
Anneannem Hülya Koçyiğit.
Kadınlarla mı erkeklerle mi daha iyi anlaşırsın?
Erkeklerle daha iyi anlaşırım.
En iyi sır saklayan arkadaşın kadın mı erkek mi?
Kadın.