Giriş
Bugün erkeklere seslenmek istedim. Belki benden duymaya ihtiyaçları vardır bir şeyleri ve belki o kıvılcım aniden çakar.
KADINLARA SAYGI DUYAN ERKEKLER ARTACAK
Kadın olmanın gerçekten zor olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunu inkar eden taş olur. Bazen şaka yollu bahsediyorum erkeklerden ama bazen de kırgınlıkla. Hepsi olağan. Yine de çok iyi biliyorum ki kadınla, olması gerektiği gibi iş birliği ve dayanışma içinde olan, onun için onunla savaşan erkekler de var. Hayatındaki kadınları seven, onlara saygı duyan, onları yücelten erkekler de var. Olmaz mı hiç, elbette var. Az da değiller üstelik, daha da artacaklar.
KADINLARIN ASLİ GÖREVLERİ!
Anneleriniz, ninelerinizden kalan miras duygu ve öğretilerle, bedenlerini bir yaşa kadar herkesten ve her şeyden, hatta kendilerinden bile sakınarak ama sonra da kocalarına sınırsız ve sessiz biçimde açmaya ant içmiş biçimde yaşadılar. Asli görevleri, erkeklerini doyurmak, onlara bakım vermek, çocuk doğurmak ve onlara da bakım vermek oldu. Öfke, heyecan, arzu, neşe, kızgınlık, kırgınlık, aşk, tutku gibi hisleri kıyıda köşede kimselere belli etmeden ve dillendirmeden yaşamaya zorlandılar. Başkalarının istediği kadar seviştiler, başkalarının istediği kadar doğurdular. Yorgunlar.
BİR KADINI SEVDİNİZ DİYE HİÇ DAYAK YEDİNİZ Mİ? SİZİN BAŞINIZA GELİYOR MU BÖYLE ŞEYLER?
Bu ülkede hemen hiçbir kadın, akşam karanlığı çökünce ıssız bir sokaktan kalbi çarpmadan elleri titremeden yürüyemiyor. Otobüste, dolmuşta son kalan olmayı göze alamıyor. Gece bindiği taksinin plakasını birine atmadan rahat edemiyor. Eteğinin boyuna, rujunun rengine, sevgilisinin varlığına hep birileri karar vermek istiyor, tanımadığı birileri bile üstelik. Sizin başınıza geliyor mu böyle şeyler? Sevdiniz ve bir kadınla birlikte oldunuz diye dayak yediniz mi hiç öldüresiye? Kendinizi asmaya zorlandınız mı en yakınlarınız tarafından? Evlenirken evinize yalnızca kefenle girebileceğiniz söylendi mi? Çocuk sahibi olamıyorsunuz diye ikinci bir erkeği eve getirebildi mi karınız? Düşününce korkunç gelmiyor mu bütün bunlar?
DOĞURARAK ÖLMEKTEN KORKTUNUZ MU?
Geçin bu kara haberleri; doktora gitmeye imkan bulamadığınızdan ya da düpedüz yasak olduğu için size, kıyıda köşede gizlice hiç tanımadığınız bir doktora mektuplar yazdınız mı ağlayarak? Doğurarak ölmekten korktunuz mu yıllarca? Bu ülkede şehirde, kasabada, köyde, hiç fark etmeksizin her kadının burada saymakla bitiremeyeceğim dertleri var. Ve onlar yabancı değiller. Belki ailenizde değiller ama kimisi komşunuz, kimisi köylünüz, kimisi her zaman alışveriş yaptığınız esnafın karısı, merdivenleri silen kadın ya da bir başkası. Yöneticiniz mesela; gelmez aklınıza ama belki de her gece tecavüzüne uğruyor kocasının. Yıllarca manipüle edilerek sevdikleriyle tehdit edilmiş, psikolojik şiddetle sindirilmiş, çocuklarıyla korkutulmuş nice ‘güçlü’ kadın var bu ülkede ezilen.
KADINLARIN KADERİNİ BİRLİKTE DEĞİŞTİRELİM
Bu ülkede kadın, kadındır. Nedir, necidir, nasıldır fark etmiyor, erkeğin mutlak üstünlüğü altında ezilmeye itiliyor pek çok kadın. Ama siz konuşmak, anlamak, anlatmak zorundasınız. Siz bu yanlışı bilmeli, bunu kınamalı ve bunun düzeltilmesi için yanımızda durmalısınız. Asla önümüzde değil, daima yanımızda daima kol kola. Bu ülkede kadının kaderini, asla hak etmediği kaderi birlikte değiştirebiliriz. Biz vazgeçmez çabalarız ama bilirim ki insan insanla kuvvetlidir.
