Ben anaerkil kodları olan demokratik bir ailede yetiştim. Annemin ve sonra da benim yani kadın varlığının evimizde baskılandığını hatırlamam. Muhakkak toplumdan üstümüze ve hatta evin erkeklerine sinen bazı ataerkil tecrübeler de edinmişizdir ancak hafızamda bunlar önemli bir yer kaplamıyor. Konuşabildiğim, düşüncelerimi savunabildiğim, kararlarımı alabildiğim ve arkamda değil yanımda yer alındığını hissettiğim bir evdi bizimki. Bu bakımdan şanslı olduğumu bile ancak etrafta olup bitenleri gördüğümde, olumsuz tanıklıklarım esnasında anlayabiliyordum. Benim doğalım oydu ve bir yaşa kadar herkesin doğalı bu sanıyordum. Kadın aydınlanması belki de şöyle bir ışıkla gerçekleşiyor; “Toplumda her insan eşit değil, hatta her kadın da eşit değil”. Bunu görmek, yıllar içinde tecrübe etmek çok sancılı oldu.
SANSÜR VE BLOKAJ
Kişisel aydınlanmam sürüyor. Ancak gerçekten üzücü tanıklıklarla başladı ve öyle sürüyor. Ailede, okulda, iş hayatında, sosyal yaşamda kadın fikrinin ve eyleminin nasıl kalıcı bir sansüre ve blokaja uğradığını görmek canımı çok sıkıyor. Çünkü bu, bu yüzyıla ait bir yoksunluk değil. Bu, çok gerilerde kalmalıydı. Bir utanç olarak. Kadının toplumdaki ve dünyadaki varlığının sayısız tehdit altında olması ruhumu çok yaralıyor ve bilhassa mesleğim üzerinden bu konuda elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Kadının yalnızca etten ve kemikten ibaret olmadığını, onun duygu ve fikir bakımından ne denli zengin ve dahası “haklı” olduğunu anlatma gayretim sürüyor.
Hakları olan bir haklı. Bundandır ki kadının emeğini gören, onu işaret eden, diğer kadınları da aynı doyum için teşvik eden ve erkek egemen dünyada kadına dair söz söyleyen işleri büyük bir ilgiyle takip ediyorum. Zira erkeklerin birbirlerinin sırtını sıvazlayıp kadınların merdivenlerini de hadleri olmadan üçer beşer çıktıkları yeter. Erkekler, kadın zekasını, yaratıcılığını, azmini, başarısını ve tutkusunu görüyor ve tanıyorlar, bundan eminim artık. Hatta bastırmak istedikleri, korktukları da tam olarak bu; bu ruh ve bu uyanış. Bir kadının, hakkı olan şeyler için bile bir erkekten katbekat fazla çabalamak zorunda kalmasının mantıklı bir açıklaması elbette yok. Ancak bir kadının, her gün kutlanacak bir şeyler bulmasının çok mantıklı bir açıklaması var; dünya bizimle güzel.
GÜÇLÜ KADINLAR BİR ARADA OLACAK
Düşüncelerimin ışığında, önümüzdeki günlerde kadının toplumdaki yerini ve rolünü vurgulamak üzere gerçekleştirilen çok önemli bir etkinliğe davetli olmanın mutluluğunu yaşıyorum. 19 Kasım’da Bakü’de düzenlenecek ‘Global Woman Summit’te konuşmacı olacak ve mesleki başarılarımla layık görüldüğüm ödülümü de ‘Global Woman Awards’ gecesinde alacağım. Türkiye, İtalya, Ukrayna, Fransa, Rusya, Kazakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Katar ve daha pek çok ülkeden güçlü, başarılı, pırıl pırıl kadınlarla bir arada olacağım. Hayatımın son gününe dek kadın dayanışmasına inancını soldurmayacak bir kadın olarak, erkeklerin parsellediği iş dünyasında benim de topuk seslerim var.
HAYATIN HER ANI BİZİM İÇİN
Bir kadının; eğitimini, donanımını, ilgisini, merakını, sevgisini, saygısını ve arzularını amaçları doğrultusunda nasıl da iyi yönetebileceğinin kanıtı olan kadınlarla bir arada olacağız. Işığın ardında olan, ışığa yön veren ve ışığı büyüten kadınlar... Dünyanın başka bir yerinde başka ışıkların peşinde olan kadınlara Bakü’den selam duracağız. Ve eğleneceğiz. Çünkü hayatın her anı bizim için, her duygusuna, durumuna bir kadın için de yer var. Parlayacağız.