Kadın hastalıklarına dair “az bilinen ama önemli” diye bir kategori açsam içine mutlaka pelvik venöz konjesyon sendromunu koyardım. Pelvik bölgede, yani rahim ve yumurtalıklar etrafında gelişen ve tanı konması bazen zor olabilen bir hastalık bu. Tedavisi elbette mümkün. Ama her zaman söylediğim gibi; küçük büyük demeden şikayetlerinizde doktora başvuracaksınız ki olasılıkları değerlendirip elesin ve sağlık sorununuz her neyse tedaviyi vakitlice düzenlesin. Geç kalmak sizi öldürmese dahi inanın ilerleme nedeniyle süründürebiliyor. Pelvik venöz ise çok kişinin yaşadığı ama ne olduğunu bilmediği bir rahim hastalığı. Şimdi anlayacaksınız.
AĞRI YÜZÜNDEN SOKAĞA ÇIKMIYORUM
SORU: Hocam, karnımın altından kalçamın altına kadar sınırlarını bile tam çizemediğim yaygın ve kuvvetli ağrılarım oluyor. İdrar kaçırma sorunum, kistim falan yok. Kadın doğum, üroloji ve genel cerrahi baktı, bir şey bulamadı. Ama bu ağrılar beni adet görmekten, cinsel ilişkiden, sokağa çıkmaktan bile soğuttu. Kanser böyle kendini göstermeden ağrı yapabilir mi?
CEVAP: Son cümlenize istinaden söylüyorum; muayene, bu kötü olasılığı aklınızdan silmiştir sanırım. Benim aklıma, diğer bölümler bir şey bulamadığı ve çok atlanan bir konu olduğu için pelvik venöz konjesyon sendromu geliyor. Belki ‘rahim varisi’ olarak duymuşsunuzdur. Genelde 30-50 yaş arası kadınlarda gördüğümüz, yumurtalık ve rahim etrafındaki toplardamarların tıkanması ve bu bölgede fazlaca kan birikmesi sonucu oluşur ve ağrı yapar. Bu ağrı tam da söylediğiniz bölgede kronik olarak yaşanır. Yani dönemsel değildir ve şiddeti zamanla artabilir. Muayene olmanız şart. Damar cerrahı olan doktorunuz tespit ettiğinde gerekli tedaviyi düzenleyecektir.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ NELER?
SORU: Hocam, bana rahim varisim olduğu ve çok da yayıldığı söylendi. Önümüzdeki aya randevu alabildim. Tedavi için gecikmekten korkuyorum. Ve tedavi seçeneklerimin neler olduğunu bile bilmiyorum. Bana bilgi verir misiniz?
CEVAP: Geçmiş olsun. Çok yayıldığı bilgisi benim için tam aydınlatıcı olmamakla birlikte, erişim sağlayabileceğiniz başka bir devlet hastanesinde daha erken müsaitlik var mı diye bir bakın isterseniz. Erken dönem hastalarda genelde ilaçlı tedavi deneniyor. Damarın genişlemesini durduracak ve hormon dengesi sağlayacak bazı ilaçlarla hastalığın ilerleme hızı azaltılabiliyor. Ayrıca ağrı kesicilerden de destek alabiliniyor. Kasıktan, boyundan ya da koltuk altından toplardamara ulaşıp onu bağlamak veya kapatmak yoluyla yapılıyor. Bu büyük bir ameliyat değil, basit bir yöntem ve korkmanıza gerek yok diyor damar cerrahı hekim arkadaşlarım. Laparoskopik tedavi de gerekebilir ama bunu net işaret edecek kişi, sizi muayene eden doktordur.
UTANDIĞIM İÇİN İHMAL ETTİM
SORU: Hocam, karnımın altından başlayan ağrıyı uzun zaman idrar torbasıyla ilgili sandım ve utandığım için ihmal ettim. Oysa idrar torbamda bir sorun yokmuş. Kan ve idrar testlerimde de sorun çıkmadı. Neyim olabilir bilmiyorum. Kistlerimi de aldırmıştım çünkü. Ama ağrılarım ve adet kanamalarım çok fazla. Fazla kilom olmamasına rağmen hep bel ağrısı çekiyorum ve şişkinliğim var.
CEVAP: Maalesef pelvik venöz, sistit, bağırsak enfeksiyonu, kist, taş, idrar torbası sarkması, adenomyozis, iç yapışıklık ihtimaller dahilinde. Ayırt edici teşhisi koyabilmek için hastanın muayenesi şart. İlaçlı tomografi, doppler ultrason ya da transvajinal ultrasonografi görüntülemeleriyle doktorunuz tanı koyabilir. Eğer konumuz itibarıyla pelvik venöz teşhisi koyarsa da tedavinizi düzenler. 10 kadından 1’inde gördüğümüz ve başarıyla da tedavi edilen bir hastalık. Korkmayın ve ihmal etmeyin. Mutlaka bir damar cerrahı hekimden destek alın.