Giriş
O kadar çok insan, o kadar çok karakter, o kadar çok öykü var ki... Birbirlerinden iyi ya da kötü değiller, farklılar. Herkesin doğruları kendine. Gerçek ve su götürmez yanlışlar dışında, bir ilişkide olanlar kimseyi ilgilendirmez. Bazen uzman yardımı gerektirebilirler tabii.
17 YILLIK EŞİMLE ARKADAŞ GİBİ OLDUK BU EVLİLİĞİMİZİ BİTİRİR Mİ?
SORU: Hocam, ben 17 yıllık evliyim, eşimle artık arkadaş gibi olduk. Ve benim bundan hiçbir şikayetim yok. Kötü bir şey mi bilmiyorum. Ama onun da hiçbir şikayeti yok. Bunca yıl birbirimize dokunmuşuz da şimdi ruhlarımıza dokunmaya başlamışız gibi geliyor hatta. Evde her şey daha adil artık. Sizce bu bir evliliği bitirir mi? Bir kadın olarak eksik hissetmem gerekir mi?
CEVAP: Şahsi fikrimi paylaşayım; bunu yıllar içinde aile terapilerinde, cinsel terapilerde de çok açıkça gördüm ki her ailenin, her çiftin reçetesi başka. Size iyi gelen şey, sizin için en iyidir diye düşünüyorum. Cinsel anlamda da herkesin dinamikleri farklıdır. Başlangıç yaşı, bitiş yaşı değişebilir. İnsanların beklentileri değişebilir, muadil duygular keşfedip onlardan daha çok hoşlanabilirler. İhmal ettikleri şeyleri keşfetmek, yaşamak iyi gelebilir. Yani hayır kadın da erkek de bu halden memnunsa bence hiçbir sakıncası yok. İlişkinize yararı olduğunu söylüyorsunuz; yıllarca klasik karı koca ilişkisi yaşayıp paydaşlık halini ihmal etmişsiniz ve şimdi onu yaşamak sizi tatmin ediyor belli ki. Mutluluğunuzun katlanarak artmasını dilerim. Kumandayı da paylaşmaya başladıysanız bu iş tamamdır. Eve demokrasi gelmiş.
3’ÜNCÜ EVLİLİĞİMİ YAPACAĞIM ÇEVREMDEKİLER YADIRGIYOR
SORU: Sevgili hocam, çok yakında 3’üncü evliliğimi yapacağım. İlk evliliğim 12 yıl sürdü, ikincisi 9 yıl. Ve insanlar yeniden evlenmemi yadırgıyor. Ama ben gerçekten severek evleniyorum ve evlilik kurumuna da saygı duyuyorum. İnanın iki evliliğimde de çok emek vardı ama yürümeyince zorla sürdürmek gerektiğine inanmıyorum. Bu beni ayran gönüllü mü yapar? Ya da erkek bağımlı bir tip miyim? O kadar suçlanıyorum ki imayla karışık; size de danışmak istedim.
CEVAP: Bir başkasını, bize ait olmayan bir yaşamın sahibini bu tür ithamlarla nasıl suçlarız aklım almıyor sahiden. Kısa da sürebilirdi bu evlilikler, o da suç değil. Ama gayet uzun yıllar evli kalmışsınız ve evet olmuyorsa sırf boşanmamak için sürdürmek anlamlı değil. Maddi manevi tüm boyutlarıyla, insan evliliği de boşanmayı da kendisi karşılıyor. Bunda dışarıdakileri ilgilendiren bir şey yok bana kalırsa. Hem aşkın, sevginin yaşı da yok. Bazı insanlar, ilişkilerini nikahla resmiyete dökmek isterler, bazı insanlar istemezler. Biri 2 defa evlendi diye bu hakkını kayıp mı ediyor yani? Yasalarımız bu konuda bir kısıtlama getirmiyor. İsterseniz 3 kez daha evlenirsiniz. Ve kendinizde yalnız kalamamak, buna dayanarak seçimler yapmak gibi bir şey fark ederseniz de (bu hepimiz için geçerli) temeline inmek için uzman yardımı da alabiliriz. Ama şu an mutlusunuz, severek evleniyorsunuz, kime ne? Cesareti olan Seda Sayan’a hesap sorsun.
ÇOK ÖFKELİYİZ 3’ÜNCÜ KEZ BOŞANDIK AMA BU İ LİŞKİMİZE HEYECAN KATIYOR
SORU: Hocam, ben erkek bir takipçinizim ve eşimle, aynı kadınla 3’üncü kez boşandık. Çünkü ikimiz de aşırı öfkeli tipleriz. Ve ‘boşayacağım seni’ diye başlayan inat, mahkemede bitiyor. Ama garip bir şekilde bu ilişkimize heyecan da katıyor. Bunun sağlıklı hatta bize yararlı bir ilişki olma ihtimali var mı, ben öyle hissediyorum.
CEVAP: Siz yine de fazla alışmayın. Hukuk sistemini de tatlı inatlarla ilişkiye heyecan katmak uğruna meşgul etmeyin derim. Her ilişki başkadır, bu sizin ilişkinize heyecan katıyor da olabilir. Ama genel itibarıyla evlenme, boşanma gibi hallerin günlük yaşamın basit ve üzerinde oynanabilir birer parçası haline getirilmesi çok da doğru değil. Bir tür yorgunluk yaratabilir siz farkında olmadan. Belli ki birbirinizi seviyorsunuz. Kriz ve kavga anlarında ille de bir şey yapacaksanız, biraz daha kontrollü olup kafa tatiline çıkabilir ya da bir otele yerleşip oda servisinin tadını çıkarabilirsiniz. Barışmak isteyen taraf otele gelir. Filmin senaryosu değişir biraz.
