Sezona belki de 2017/18 sezonundan beri ilk defa bu kadar etkili giren Galatasaray, dün akşam Başakşehir Fatih Terim Stadyumu'nda oynanan maçta son şampiyon Başakşehir'i 2-0 mağlup etti.
Gaziantep karşısında sezona galibiyetle başladıktan sonra 5 senedir galip gelemediği Başakşehir deplasmanında da kazanmasını bildi.
Galatasaray önce Gaziantep, sonra da Neftçi Bakü galibiyetleriyle sezona moralli girmişken, Başakşehir ise ligin yeni takımı Hatayspor'a karşı 2-0 mağlup olmuştu.
Başakşehir, Galatasaray'a ters gelen bir takım.
Başakşehir'in rakibine kendi evinde beş senedir yenilmemesinin yanında geçen sezon Türk Telekom Stadyumu'nda Galatasaray'ın Süper Lig özelinde kendi evindeki 41 maçlık yenilmezlik serisini bitiren takım olduğunu da unutmamak gerek.
Son şampiyon Başakşehir'e karşı Galatasaray maça gayet iyi başladı.
13. dakikada Demba Ba'nın koluna çarpan pozisyonda hakem Atilla Karaoğlan beyaz noktayı gösterdi ve Galatasaray 14. dakikada Falcao ile penaltıdan golü buldu.
Bazı futbol ve hakem yorumcuları penaltı pozisyonunu tartışmalı veya hatalı bulsa da hakemin kararı bence doğruydu.
Hem penaltıya kadar olan ilk 15 dakikalık bölümde hem de ilk yarının bitimine kadar olan yarım saatlik bölümde Galatasaray açıkça üstün olan taraftı.
İkinci yarıya ise Başakşehir daha baskılı başlayan taraftı. Ev sahibi ekip girdiği gol pozisyonlarını gole çevirmeyi başaramadı.
72. dakikada Arda, Feghouli ve Falcao'nun yerine Diagne, Babel ve Etebo'yu sahaya süren Terim maçın kaderini değiştirdi.
Maç her iki tarafa da gidip gelebilecekken geçen senelerin en çok eleştirilen isimleri olan Diagne, Babel ve Belhanda'nın ortaklığıyla gelen ikinci gol Galatasaray'ı rahatlattı.
Ama Diagne biraz fazla rahatlamış olacak ki net gollük bazı pozisyonlarda saçma sapan kararlar vererek pozisyonları amatörce öldürdü. Bazen de Diagne fiziğinde bir santrafora yakışmayacak şutlar çekerek Mert Günok'a resmen şut idmanı yaptırdı.
Son 20 dakikada maçın 2-2 veya 5-0 olmasını Galatasaray kalecisi Fatih ve Başakşehir kalecisi Mert engelledi desek yanlış olmaz.
FATİH ÖZTÜRK: Taraftar Muslera'nın yokluğunda kalede başka birisini görünce hala huzursuzluğa kapılsa da dün elinden geleni yaparak kalesini böylesine zor ve önemli bir maçta gole kapatmayı başardı. Hajduk ve Fenerbahçe maçlarında da bu performansı göstermesi çok önemli.
MARCELO SARACCHI: Sezona inanılmaz girdi. Galatasaray'ın sol, rakiplerin sağ gölgesinin tartışmasız patronu. Arda'nın dinamizm zaaflarını tek başına kapattı. Ama o kadar efor sarf etti ki bu kadar git gele kasığı dayanamadı. Büyük ihtimal Hajduk ve Fenerbahçe maçlarında yok. Sakatlık sonrasında şimdiki formunu koruyarak dönmesi takım için hayati önem taşıyor.
MARCAO: Roma'ya transferi spor medyasının gündeminde kalmaya devam ededursun kendisi inanılmaz formda. Geçen seneye nasıl kötü bir halde girdiyse bu seneye de inanılmaz başladı. Kendi görevini kusursuz yapmasının yanında Luyindama'nın da defolarını kapatmaya çalıştı.
CHRISTIAN LUYINDAMA: Her geçen maç sakatlık öncesi Luyindama'ya biraz daha yaklaşıyor olsa da hala hazır değil. Ekim ayındaki milli aradan sonra bildiğimiz Luyindama'yı tam olarak izleyeceğimizi düşünüyorum.
OMAR: Görevini yaptı. Savunmada olabildiğince az açık verdi. Savunmanın sağında hatasız oynamaya devam ediyor.
TAYLAN ANTALYALI: Ekstra bir şey söylemeye gerek yok. Takımın ve maçın en iyisiydi.
EMRE KILINÇ: Sol iç rolünü benimsemeye başlıyor. Bugünkü maçta da gayet iyiydi. Sivas'tan sol kanat olarak gelmişti ama Fatih Terim onu maç içinde serbest oyuncu gibi oynatıyor. Sezonun başlamasından bu yana pek zaman da geçmemesine rağmen şimdiye kadar sol kanat, sol iç, sağ iç, forvet arkası ve sağ kanat olarak oynadı.
YOUNES BELHANDA: Uzun zamandır takımın el freni modunda sahada dolaşan Belhanda gitmiş, Montpellier ve Nice forması giyen Belhanda gelmiş gibiydi. Sezar'ın hakkı Sezar'a. İyi oynadı.
ARDA TURAN: Oyun aklı ve kalite olarak ligin açık ara en iyisi ama fiziksel olarak güçlü olmayınca bunların bir anlamı olmuyor. Fiziksel olarak toparlanırsa takım başka bir seviyeye çıkar.
SOFIANE FEGHOULI: Arda için ne dediysem aynı şeyler Feghouli için de geçerli. Bazen beynin yapmak istediğini vücut yapmıyor. Galatasaray'ın iyi bir Feghouli'ye çok ihtiyacı olacak.
RADAMEL FALCAO: Fiziksel olarak o da hazır durumda değil. Tıpkı Arda, Feghouli ve Luyindama gibi Scott Piri tarafından üzerine düşülmesi gereken isimlerden. Sakatlık problemi yaşamaması büyük artı. Milli takım arası sonrası o da belli bir seviyeye ulaşacaktır.
MARTIN LINNES: Sakatlanıp oyundan çıkan Saracchi yerine girdi ve Neftçi maçındaki iyi oyununu bu sefer sol bekte devam ettirdi. Formda olmasaydı Galatasaray taraftarı Hajduk ve Fenerbahçe maçlarını kara kara düşünüyor olabilirdi.
OGHENEKARO ETEBO: Stoke'tan kiralanan Nijerjalı orta saha takıma hazır olarak gelmedi. Onun da milli takım arasından önce fiziksel olarak iyi duruma gelmesi beklenmiyor. İleride orta sahaya dinamizm katıp Galatasaray'ın bu baskılı oyununa katkı sağlayacaktır.
RYAN BABEL: Belhanda'ya yaptığı şık asist Galatasaray adına uzun zamandır yaptığı en yararlı şeydi. Buna rağmen ilk 11 için hala çok yetersiz, yedek kulübesini güçlendirmek için ise fazla maliyetli.
MBAYE DIAGNE: Çabasıyla ikinci gole ne kadar etki sağlayıp taraftarı mutlu etse de kaçırdığı gollerle tepkileri üzerinde çekti. Pozisyona girme konusunda elit seviyede. En olmadık anlarda kaleciyle karşı karşıya kalabiliyor ama dengesiz, güçsüz, mental olarak zayıf ve bitiricilik anlamında iyi değil. Çift forvette daha faydalı olabilir.
ÖMER BAYRAM: İyi durumda değil. Geçen seneki formuna ulaşması halinde takıma büyük fayda sağlar.
Galatasaray'da Fatih Hoca'nın geçen yılki formsuzluğundan eser yok gibi görünüyor. Son derece konsantre durumda.
Hafta içinde oynanacak Hajduk maçı kolay geçmeyecektir. Hafta sonu oynanacak derbi de düşünülerek bu maçta da Neftçi maçında olduğu gibi kontrollü bir rotasyona gidilecek gibi görünüyor.
Scott Piri hakkında da birkaç kelam etmezsek kendisine haksızlık etmiş oluruz. Takıma geç katılmış olsa da takımın kondisyon seviyesini kısa sürede iki katına çıkardığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Son olarak ise Galatasaray'a ve diğer temsilcilerimiz Beşiktaş ve Alanyaspor'a hafta içinde oynayacakları Avrupa Ligi 3. eleme turu maçlarında bir kez daha başarılar dilerim.