A Milli takımımız dün akşam Türk Telekom Stadyumu'nda oynanan karşılaşmada Sırbistan ile 2-2 berabere kaldı.
Millilerimiz tıpkı Almanya ve Rusya maçlarında olduğu gibi kötü başlayınca oyun üstünlüğünü kısa sürede Sırplar'a verdik.
Bunun üstüne Sırplar Hasan Ali'nin üstünden kolayca kafayı vuran Savic'in golüyle öne geçince iyice moral bularak millilerimizi sürklase ettiler.
"Okay belki milli takımda olduğu hatırlar" diye diye maçın sonu geldi. Ortaya koyduğu performans berbattan halliceydi. Tek kelimeyle Sırbistan'ı 12 kişi oynattı. "Mert Müldür dururken neden Okay stoper oynadı?" sorusunun ise bende mantıklı bir cevabı yok.
Rakip penaltı uğruna kendini de atar, hakemi de kandırır
Okay Yokuşlu ikinci yarının hemen başında da ilk yarıdaki kötü oyununu taçlandırarak Sırbistan'ı 2-0 öne geçiren penaltıya sebebiyet verdi.
Ha "Penaltı, penaltı mı?" diye soracak olursanız, bence kesinlikle değil. Hatta VAR uygulaması olsaydı karar büyük ihtimalle video yardımcı hakemden geri dönecekti. Ama olmuşla ölmüşe çare yok. Sen eğer o ayağı oraya öyle dengesiz sokarsan, rakip penaltı uğruna kendini de atar, hakemi de kandırır.
Ayrıca Uluslar Ligi gibi bir turnuvada video yardımcı hakem sistemi niye kullanılmıyor, bunu da anlamak güç.
Penaltıdan yediğimiz gol sonrası geçen birkaç dakika içinde her iki takım da neler olup bittiğini kavramaya çalışırken 56'da Hakan Çalhanoğlu, Kenan Karaman ile birlikte muazzam bir şekilde hazırladıkları pozisyon sonrasında golü bularak hepimizi umutlandırdı.
Zaten o gol sonrasında 2-2'nin geleceği belliydi. Ben maçı izlerken etrafımdakilerle maç henüz 2-1 iken "3. gol gelir mi acaba?" diye muhabbet ederken beklenen oldu ve 76'da Ozan'ın golü geldi.
Beraberlik sonrası biz maçı izleyenler olarak galibiyet golünü beklerken maçın başındaki oyunumuza geri döndük. Sırbistan rahatça top yapmaya başladı. Biz ise izlemeye...
Son 15 dakikada iki takım da gol pozisyonları buldu bulmasına ama Sırbistan çok çok daha fazlasını ve netlerini buldu. Ozan'ın golü sonrası galibiyet umuduyla maçı izleyen milyonlar maçın son 15 dakikasındaki oyun sonrası beraberliğe şükretti.
Sezar'ın hakkı Sezar'a
2-0'dan geri gelen biz olmamıza rağmen beraberlik sonrası dağılan tarafın Türkiye olması, son üç maçta (Almanya, Rusya, Sırbistan) da ikinci yarılarda bir şekilde işleri yoluna koyup kendi oyunumuzu oynasak da ilk yarılarda gösterdiğimiz inanılmaz kötü performanslar, son olarak da kadro ve oyuncu değişiklikleri tercihlerindeki büyük hatalar ancak ve ancak Şenol Güneş'in eksi hanesine yazar. Geri dönüşler ise artı hanesine... Sezar'ın hakkı Sezar'a.
Arap atı misali sonradan açılmamız bize Fatih Terim önderliğindeki Euro 2008 maceramızı hatırlatıyor olsa da o takımın yaptığı gibi maç sonlarında indirilen son darbeyle rakibi nakavt edemiyorsan bu geri dönüşlerin de maalesef ki somut bir kazancı olmuyor, olamıyor.
Türk milli takımı maçlarını son 35-40 dakikadan ibaretmişçesine oynamamalı. Giydiğiniz formaya ayıp.