Son iki sezonun şampiyonu Galatasaray bu sezona girerken kadro yapılanmasında büyük bir hata yapmıştı.
Yazın yapılan hatalı transferlerin sonucunda Florya’da nurtopu gibi bir hantallık problemi doğdu. Babel ve Feghouli kanatları ile hızlı hücum yapılamıyordu. Hızlı hücumu bir kenara bırakırsak, yardıma gelmediği için savunma da aksıyordu. Buna rağmen Muslera’nın bazı maçlardaki üstün performansı sayesinde Galatasaray ligin en az gol yiyen takımı konumunda.
Ligin son haftasında Seyrantepe’de oynanan Antalyaspor maçı herkese olmasa da bir kısım taraftara umut ışığı olmayı başarmıştı.
Devre arası transfer dönemine geldiğimizde, şampiyonluk yarışındaki takımlar arasında maddi olarak en rahat takım, geçen senenin şampiyonu olmanın da sağladığı hareket alanı sayesinde Galatasaray'dı.
Önce Babel Ajax’a kiralanıp yerine Onyekuru geri kiralandı. Bu değişim, sarı kırmızılıların ağır aksak gelişen ataklarına çözüm olacaktı. Saracchi de Leipzig’den kiralandı. O da sol bekteki sol ayaklı, hızlı sol bek sorununu giderecekti. Eskişehirspor’dan Jesse Sekidika cuzi bir fiyata takıma katıldı. Emre Akbaba ve Martin Linnes’in lisansları çıktı. Luyindama ve Nagatomo’nun lisansları donduruldu.
Lige ikinci yarısında iyi giren Galatasaray’ın Fenerbahçe derbisine kadar, önünde 5 haftalık görece kolay bir fikstür vardı. Ama ilk yarıdaki oyunun ardından Galatasaray taraftarı bile bu 5 haftalık periyottan en az kayıpla çıkılacağından emin değildi. Sarı kırmızılı ekip Denizlispor, Konyaspor, Kayserispor ve Kasımpaşa maçlarını kayıpsız geçerken rakipler her hafta birbirleriyle karşılaştı ve üst sıradaki takımlar tabiri caizse birbirlerini yerlerken Galatasaray’ın her galibiyeti, ilk yarıda uzak kaldığı liderlik mücadelesine tutunmasını sağladı.
Galatasaray’ın birazcık kıpırdanması, çoğu yorumcunun ligin en iyi takımı dediği Fenerbahçe’nin önüne geçmesini sağladı. Galatasaray son 3 haftada lider Sivasspor ile olan puan farkını 10’dan 3’e indirdi. Bu kadar kısa süre içinde inen bu puan farkı, takıma hiç şüphesiz bir şampiyonluk havası getirdi.
Ama dikkat edilmesi gereken bir husus var. Galatasaray kolay fikstürü çok iyi değerlendirdi. Adı üstünde, kolay fikstür. Önümüzdeki hafta oynanacak Yeni Malatyaspor maçı ile birlikte Galatasaray’ın kolay fikstürünün sonuna geliyoruz ve bu sefer de rakiplerin görece kolay maçları başlıyor. Galatasaray sakatların da iyileşmesi ile birlikte iyi yolda. Ama önündeki Fenerbahçe, Başakşehir, Sivasspor ve Alanyaspor deplasmanları ile evinde oynayacağı Beşiktaş ve Trabzonspor derbileri şampiyonluğun kaderini belirleyecek. Eğer Galatasaray bu 6 maçtan en az 3 galibiyet 2 beraberlik alırsa Mayıs’ta cemiyette kutlama hazırlıkları başlar.
Ama şu da unutulmamalı. Galatasaray ligin ilk yarısında o kadar saçma puan kayıpları yaşadı ki, bu aldığı seri galibiyetler onları sadece 4.’lüğe taşıyabildi. Hala avantajlı bir konumda değil. Sadece eksiden sıfır noktasına gelindi. Artıya geçmesi için deplasman galibiyetlerine devam edilmesi şart. Galatasaray için lig daha yeni başlıyor.