Omega 3, vücut için gerekli olan ama vücudun yeterince üretemediği yağ asitleridir. Besinlerle alınamadığı durumlarda takviye edici gıda ile alınmaları gerekir.
Temel Omega 3 yağ asitleri içeriği Alfa linoleik asit, EPA ve DHA’dır. Alfa-linoleik yağ asidi bitkisel kaynaklı olup dereotu, semizotu, tere gibi yeşil yapraklı sebzelerde bulunurken, hayvansal kaynaklı olan EPA ve DHA yağlı balıklarda, balık yağı gibi Omega-3 içeren takviye edici gıdalarda bulunur.
Ceviz, semizotu, keten tohumu gibi bitkilerden de Omega 3 alabiliriz ancak hayvansal Omega 3'ün yerine geçmez maalesef.
Vücudumuzda besinlerle alınan α-linoleik yağ asidinden EPA ve DHA dönüşümü olmakla beraber, bu dönüşümün çocuklarda ve yaşlılarda yeterli olmaması nedeniyle, doğrudan EPA ve DHA alımını sağlayacak beslenme düzeninin sağlanması ya da kaliteli besin desteklerinin alınması gerekir.
Hocam Omega 6 ne olacak?
Omega 3 kadar Omega 6 da önemli, ancak bizler beslenme şeklimizle, kızartma alışkanlıklarımız sebebiyle maalesef lüzumundan çok daha fazla Omega 6 alıyoruz.
Bu sebeple amacımız, Omega 3/ Omega 6 oranını, Omega 3 lehine artırmak. Genele baktığımızda oran 1/25 gibi…
Önerdiğim oran 1/6. Bu sebeple Omega 3 alımımızı artırırken Omega 6 alımını (özellikle kızartmalarla vücudumuza aldığımız bitkisel yağlar) azaltmamız gerekiyor.
Peki ne işe yarıyor bu Omega 3?
Hücrelerimizin zar yapısındaki en önemli bileşen, yağ. Bu zar yapısı ne kadar yumuşak ve geçirgen olursa hücreler arası alışveriş o kadar kolay oluyor. Hücre, serbest radikal dediğimiz ajanlardan o kadar kolay temizleniyor.
Vücutta yüksek oranda Omega3 varlığı, inflamasyon dediğimiz; kanserde, romatizmal hastalıklarda, tip II diyabette, kalp-damar hastalıklarında başımızın derdi olan mikropsuz iltihap oluşumuna da engel oluyor.
Özellikle içeriğindeki DHA, zihinsel- bilişsel- nörolojik fonksiyonlarımızın güçlenmesinde önem taşıyor.
Yüksek DHA oranı içeren Omega 3'lerin yaşlılıkta karşımıza çıkabilecek Alzheimer gibi hastalıkların önlenmesinde de önemi olduğunu vurgulamadan geçemeyeceğim. Yine yaşlılıkta karşımıza çıkabilecek kemik erimeleri için D vitamini içeren Omega 3'lerin işe yaradığını düşünüyorum.
Çocuklarda Omega 3'ün önemi daha anne karnındayken başlıyor. Çocuğun sinir sisteminin gelişimi, yüksek DHA varlığında çok daha iyi oluyor. Bazı Omega 3'lerin içeriğinde bulunan A ve D vitaminleri çocuğun beyin, göz ve kemik gelişimine çok önemli katkı sağlıyor.
Omega 3 seçiminde önemli bir konu, balıklardan elde edilen Omega 3 yağ asitleri içeriğinde, deniz kirliliğinden kaynaklanan cıva, kadmiyum gibi ağır metallerin olup olmadığı.
Bu aşamada üretici firmanın tecrübesi ve titizliği meydana çıkıyor. Balık yağının üretimi sırasında kullanılan moleküler distilasyon gibi kıymetli saflaştırma, temizleme ve ayrıştırma yöntemleri, firmaların bu konudaki tecrübesine, teknolojisine bağlı olarak değişiyor.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da işini düzgün yapan firmalar, yıllardır pazarda yerini koruyor ve öne çıkıyor. GOED (Global EPA ve DHA organizasyonu) üyesi firmaların hata yapma şansları pek yok gibi görünüyor. Bu gruba en iyi Omega 3 üreticileri alınıyor. Omega 3 ürünlerini mutlaka eczaneden almanızı, eczaneden satın alırken de bu işareti aramanızı öneririm.
Hocam, bu Omega 3'ün corona ile mücadelemizde etkisi var mı?
Evet, güncel soru bu olmalı sanırım…
Omega 3 genel itibarı ile sağlığımıza dışarıdan sağlayabileceğimiz en önemli desteklerden biri.
Salgının başından beri, bir hekim gözüyle, ülkelerin corona pandemisi için aldığı önlemleri ve sonuçlarını izliyorum.
Refah seviyeleri aşağı yukarı birbirine yakın olan ülkeler arasında, pandemi başlangıcından, 20 Kasım tarihine kadar olan Covid19 vaka sayılarını araştırdım.
- Fransa'da 2 milyon 86 bin 288 vaka görülmüş; 47 bin 127 ölüm olmuş. Ölüm oranı yüzde 2,25.
- İngiltere'de 1 milyon 453 bin 256 vaka görülmüş; 53 bin 775 ölüm olmuş. Ölüm oranı yüzde 3,7.
- Almanya'da 878 bin 209 vaka görülmüş; 13 bin 788 ölüm olmuş. Ölüm oranı yüzde 1,57.
- İsveç'te 201 bin vaka görülmüş; 6 bin 340 ölüm olmuş. Ölüm oranı yüzde 3,15.
- Norveç'te 31 bin 441 vaka görülmüş; 305 ölüm olmuş. Ölüm oranı yüzde 0,97.
Elbette ülkelerin refah seviyesi, sağlık sisteminin gücü çok önemli.
Bu konuda, ülkemizin sağlık çalışanlarına ve sağlık sistemine tekrar teşekkür ediyorum. Yukarıdaki rakamları ve sonuçları incelerken Norveç’in diğer ülkelere göre düşük olan ölüm oranı dikkatimi çekti.
Ve sıkı durun...
Adamlar 1930’lu yıllardan bu yana, ilkokul birinci sınıftan itibaren, okulda öğrencilerine Oslo kahvaltısı içeriğinde ekmek, süt, meyve ve morina balığı karaciğeri kökenli Omega 3 veriyorlar. 70 bin kişide yapılmış bir çalışmaya ulaştım. Oslo Üniversitesi böyle bir çalışma yapmış bile.
Morina balığı karaciğeri kökenli Omega 3 (COD Liver Oil), içerdiği yüksek kaliteli Omega 3 yağ asitleri dışında, çocuk gelişiminde çok önemli olan A vitamini ve özellikle konumuz olan bağışıklık sisteminin gelişiminde büyük rol oynayan D vitaminini içermesiyle pandemi günlerinde erişkinler için de öne çıkıyor.
Her zaman bahsettiğim gibi doğal gıdalar ve doğal kökenli besin destekleri, uzun vadeli kullanımlarda çok daha etkili ve koruyucu. Norveçli çocuklara yıllardır verilen Oslo kahvaltısı içeriğindeki COD Liver Oil, bu çocukların büyüdüklerinde de sağlam bir bağışıklık sistemine sahip olmalarının ve bu düşük ölüm oranının sebeplerinden birisi olabilir gibi görünüyor.
Sevgili dostlar, bu süper molekülden faydalanmak için normal şartlarda haftada 2-3 kez yağlı balık yememizin önemini hiç unutmayalım. Eğer sık balık yiyemiyorsak, sağlıklı ve uzun ömür ve güçlü bir bağışıklık için dışarıdan Omega 3 alarak sağlığımızı destekleyelim.
Benim önerim günde en az 1000 mg Omega 3 kullanımı. Kendime 2000 mg kullanıyorum.
Omega 3'ünüzü de diğer besin desteklerinde olduğu gibi eczanelerden almanızı öneriyorum.
Sağlıklı günler diliyorum.
Hiç unutmayalım
Sağlık paha biçilmezdir.
info@dralperdolenmen.com