Pazar günü, Türkiye’nin önemli köşe yazarlarından Ertuğrul Özkök’ün ‘Ve Allah 50 yaş kadınını yarattı’ başlıklı yazısını okuyunca bu haftaki yazımın konusu kendiliğinden oluştu. Yazıda, 51 yaşındaki Madonna’nın bir moda markası için çekilmiş şahane fotoğrafı ve bir kadının bu yaşta bile hala erkeklerin başını döndürecek kadar güzel, seksi ve bakımlı olabileceğine dair düşünceleri gördüğümde bunun kesinlikle mümkün olduğunu hatırlatmak istedim...
Bugün özellikle de Hollywood çevrelerinde 60 yaş civarı kadınların bile olanca güzellikleriyle kırmızı halı üzerinde salınışlarını görmüyor muyuz? Onların diğerlerinden farklı bir genetik yapısı olmadığına göre bütün bu görüntünün ardında yatanın kozmetik ve estetik alandaki yeni teknolojik imkanlar olduğu aşikar... Bu kadınlar güzelliklerini korumak için elbette beslenmelerine, sporlarına, giydiklerine büyük özen gösteriyorlar ama işin asıl marifet denebilecek kısmı sadece yüz değil bütün vücutları için faydalandıkları güzellik yöntemleri...
MADONNA BU MUHTEŞEM GÖRÜNTÜSÜNÜ NELERE BORÇLU?
Madonna spora fazlasıyla önem veren bir kadın. Kaslı vücudu her daim gözlerimin önünde. Ancak özellikle göğüsler yağ dokusu ve meme bezlerinden oluşur, kas içermezler. Göğüs kaslarımız vardır fakat bunların asıl görevi göğüslerimizi dik tutmak değildir, o yüzden de göğüslerimiz en çabuk sarkan yerlerimizdir! Belli bir yaştan sonra iyice belirginleşen bu sarkma ve dekoltedeki kırışıklıkları için Madonna aşikar bir şekilde görünüyor ki; günlük bakım uygulamalarının yanı sıra dolgu, botox ya da happy lift gibi minimal invaziv tekniklerden yararlanmış. Bu tekniklerle, sarkmış ve kırışmış dekolte bölgesini eski diriliğine kavuşturmakta ve sıkılaştırmakta giderek daha büyük bir başarı elde ediliyor zaten...
Dudaklarımız, dişiliğimizin bir diğer cezp edici unsuru. Bakımlı, dolgun ve kırmızı bir dudağa kim karşı koyabilir ki? Dudakların günlük bakımını yaparken düzenli olarak nemlendirmek, soğuğa karşı korumak ve üzerinde oluşan çatlakları bir diş fırçası yardımıyla temizlemek bilinen metotlardır. Bunları yapsanız bile belli bir yaştan sonra belli belirsiz dudaklarınızdaki incelmeyi eski fotoğraflarınıza bakarak görebilirsiniz. İşte Madonna da yılların yarattığı tahribattan hasar alıp bunun tek çaresi olan dolguyu ölçülü kullanma akıllılığı göstermiş bir kadın. Doğallığı koruyup başka bir kadın olmadan azalanı yerine koymuş! Bu alandaki en zor işlerden biri dudak çevresindeki kırışıklıkları gidermek tabii. İster istemez 50 yaş civarındaki her kadının dudak çevresi bozulacaktır. Bu konuda da kendisinden ‘mucize’ diye söz ettiğimiz botoks imdada yetişiyor. Dudak çevresine botoks emin ellerde uygulanırsa kesinlikle çok ciddi sonuç alınan bir metod. Madonna belli ki dudak çevresinde de bu imkandan yararlanmış...
Botoks deyince akla gelen ilk yer tabii aslında dudak değil göz ve alın çevresi... Madonna’nın çok uzun bir süredir bu yöntemi kullandığı kesin. Yüzünde yıllara rağmen hiç eksilmeyen gençlik ve ışıltılı ifade tanrı vergisi değil, pek çok kadında olduğu gibi botoks vergisi... Botoksun çok geç yaşlara bırakılmaması, mümkün olduğunca erken bir yaşta başlanması da biz hekimlerin ortak görüşü... Ne kadar erken, ileride o kadar iyi sonuç...
Özellikle yanaklarda dikkat çeken ters kalp görüntüsü, yaşla birlikte gelen sarkmanın en yoğun görüldüğü yer. Bu bölgede denenen ve olumlu sonuçlar alınan dolgular mevcut. Farklı ve insan sağlığına zararsız olduğu ispat edilmiş dolgu maddeleriyle usta ellerde yaptıracağınız yanak dolguları da kararında uygulanırsa gençlik görüntünüzü bugüne büyük ölçüde taşıyacaktır. Yalnız bu hassas bir alan ve sonucun hiç de doğal görünmemesi mümkün. Onun için yaptıracağınız işlemin ucuzluğunu değil, emniyetini öncelikle tutun... Madonna’nın yüzünde belli belirsiz dikkat çeken dolgudan öte son dönemde çok iyi sonuçlar alınan, cilt altına ısı vererek uygulanan lazer var.
Son olarak kaşlar ve saçlar... Kaşlar ve saçlar zamanla azalıyor. Bu kaçınılmaz. Ama son dönemde yeni kaş ve saç ektirme yöntemleri Hollywood’da pek çok kadın yıldızın 50’li yaşlara geldiğinde başvurduğu yöntemler. Her ikisinin de püf noktası, azalma iyice belli olmadan müdahale edilmesi. Bu şekilde kimsenin sizdeki değişikliği anlamasına imkan yok. Azalan yerlere yaptıracağınız küçük kaş ve saç ekimleri acısız ve garantili olarak uygulanabiliyor artık. Ünlü yıldızların geçen yıllara rağmen gürlüğünden hiç kaybetmeyen kaşları ve saçları işte bir süredir bu yeni tekniklerin eseri...