Giriş
Birkaç kez seviştiğim erkekten sıkılıyorum
Erkeklerle çıkmaya başlıyorum ve 2-3 kez seviştikten sonra o erkekten zevk almıyorum. Hemen ondan ayrılıyorum. Acaba benim sorunum nedir?
CEVAP
Sevgili okurum, Anadolu kadını, koymuş bunun adını; ‘Doyumluk değil, tadımlık’ demiş. Fukara kadın, komşuda pişer, bize de düşer diye hayal ediyor. Komşuda pişen ise zaten onlara yetmeyecek. Yemeği pişiren ufak bir kaba 2 kaşık yiyecek koyar, ezile büzüle “Komşu, kusura bakma, doyumluk değil, tadımlık” der, durumu kurtarır. Sen ki bu yola girmişsin. Tadım işini seçmiş gibisin.
Var ya yemekte gurme derler, içki de özellikle şarapta bir yudumda şarabın kalitesini belgelerler. Hangi yöredeki bardan, hangi üzümden ve kaç yıllık olduğunu söylerler. Sen bir seks eksperi olma yolundasın. Üç yıl kalmaz, doktorayı bitirir, uzman olursun da, kendine derman olamazsın. Zaman zevki nankördür. Hep daha iyisini ister. Daha iyisini bulayım derken ömür biter be kızım. Ben de sana çok acırım.
35 kere ilişkiye girdim, zarımı diktirmek istiyorum
18 yaşındayım, kızlığım bozuldu. Bozulduktan sonra 35 kere ilişkiye girdim. Şimdiki sevgilim benimle evlenmek istiyor. Ama kabul edemiyorum. Kızlığımı diktirmek mümkün mü? Bana yol gösterir misiniz?
CEVAP
Kızım, 35 iyi sayı. Nasıl aklında tuttun? İnsan 1-2 derken şaşırıverir. Çok mu etkilendin? Ve gün saydın. Yoksa çetele mi tuttun? Erkekler böyle yaparlar. Her ilişkide duvara ya da kapı arkasına bir çentik atarlar. Arkadaşlarıyla buluştuklarında da çentik yarışı yaparlar. Çentik yalan söylemez. Kaç çizik attıysan odur.
Ama el bazen şaşırıverir, bir çizik yerine 2-3 çizik atıverir. Seninki nasıl başladı? Birinciyi anladın, ikinciye bakalım. Aa 3!!! Oluyormuş. Beşincide belki uçarız. Ya 7 oldu, zevkliydi ama uçmadım. Sanıyorum, sen işin peşini bırakamadın. Sanki tadı damağında kalmış gibi. Oysa 35 değil, 32’ydi. Üçünde adam erken boşaldı. Benden raporun. Kana gelince; ara yavrum. Kutsal kan. Damlası hayat kurtarır.
Yokluğunda bulunmaz Hint kumaşı olur. Sizleri de nelere mahkum eder. Evleneceğin eşine de ‘Esnektir’ deyiver. İnanırsa ne ala. İnanmazsa cilve, gözyaşları, talihsizliğin, ona olan aşkın... Biraz döktür yavrum. Şöyle ki, dizi filmciler bile etkilensin, senden rol çalsın. Erkeğin de kalbi taş değil ya. Hadi yavrum, kolay gelsin.
Kilo alırsam sevgilim beni terk edecekmiş
20 yaşında kızım. Bir yıllık ilişkim var. 1.57 boyunda, 60 kiloyum. Sevgilim daha fazla kilo alırsam benimle ilişkiye girmekte zorlanacağını, bu yüzden ayrılabileceğini söyledi. Sizce böyle düşünmesi normal mi? Yoksa beni dış görünüşüm için seven biriyle mi beraberim?
CEVAP
Gel, gel vatandaş, seç seç al. Bunlar Karaman’ın koyunu, boşver huyunu, suyunu. Sana et lazım. Mangal döner, ye oğlum Mehmet ye! Masada kah kah, kih kih... Sohbet bol, ağırlığı dedikodu. Sen güçlüsün Mehmet, karpuzun, kavunun iyisi sana emanet. Sevgilin, bu sınıfın takdirli öğrencisi. Sana da vermiş ilk dersini.
Ne demiş? “Kilo alma ha! Alırsan beni bulamazsan ya!” İşte bu kadar basit. Aslında bana göre de kendin için kilo alma. O bunu seks pratiğine engel sayarsa, sen iki ders aldın demektir. Birincisi hemen bu arkadaşını terk et, vallahi derini bile yüzmeye kalkar. İkinci dersin, sen bu konuda hayatı öğrendin.
Ben tercüme edeyim: Ruhtan kopuk, el, ayak ve topuk, et üzerine kurulacak bir ilişki, insan ruhunda yaratır derin bir çelişki. Duygu, özveri, estetik, güven. Haydi kızım, bunların en yarısını bulamadığın birine asla selam verme. Bunun için de önüne konulanı yeme,”Sen bilirsin” deme, acele etme ve en önemlisi kimliğini bataklıkta eritme.
Kobrayı soğuk suya tutsam düzelir mi?
Çok acılı çiğ köfte yedim, benim kobra küçüldü. Acaba soğuk suya tutsam düzelir mi? RUMUZ: ÇİĞKÖFTECİ
CEVAP
Bu dünya böyledir okurum. Kimine şifa diye acılı şeyler yedirir, kimine de “Neden acılı yedin?” diye kök söktürür. Şu çiğ köftenin kimyasına gelelim. İyi bir etten, yani yağsız yerinden aldın ve 2 kere makinede çektirdin. Eve geldin, baharatını koydun, eldivenlerini giydin. Kıl ve ter düşmesin diye saçını başını bağladın.
Ağzının suyu akmasın diye de yanına bir yardımcı aldın. Onun da gözü alnında ve nefesinde. Yoruldun ama çiğ köftenin hakkını verdin. Marul yapraklarının üzerine koydun. Ne kaldı? Hoca’na da bir porsiyon servis, bekliyorum. Benimkinin acısı az olsun. Soğuk suyu da onun başına değil, yanan ağzına dök.
Şişme kadın ile evlenemez miyim?
Şişme kadınsız yapamıyorum. Acaba onunla evlenmem mümkün olamaz mı?
CEVAP
Tabii evlenebilirsin okurum. ‘İki gönül bir olunca samanlık seyran olurmuş.’ Sende bir gönül var. Kendi gönlünü yani aşkını ikiye katlar, birini şişmene sayarsın! Böylece o lastik balonu gözünün önünden ayırmazsın. İşe giderken de çanta gibi taşırsın. Sorun nikahta. Öyle ya nikah töresine uygun olmalı.
Annenin de gönlünü almalısın. Önce onu lastik balonun pardon şişme bebeğin ailesine yani mağaza sahibine kız istemeye gönderirsin. Üstelik seçici de olur. Sonunda gelin-kaynana sorunu çıkarsa, annen “Bana çay bile yapmıyor” derse. Anne “Sen seçtin” deyip paçayı kurtarırsın. Sıra nikaha geldi. Kırtasiyeden kırmızı kaplı bir defter al.
Bir sayfasına kendi kimliğini, öteki sayfaya da şişmeye bir isim bul, onu yaz. Çünkü ben bulamadım. Karın olacak, sonra “İsmini sevmedim” dersen aile ocağınıza mutsuzluk sokmayayım. Ben asla nikah şahidiniz olmam. Eğer olursam nikahı kıyan bana sorduğunda ‘Erkeğin ruh sağlığı bozuk’ diye seni akıl hastanesine kapattırırım.
Nikahı kıyacak birini bulamazsan, sen kırmızı yakalı bir pardesü giy, deftere mühürü bas. Ancak mühür de yok. Kendinde mühüre uygun bir yerinle onu mühürle. Al lastiği koynuna, uyut onu koynunda doya doya.
Maça çıkınca benimki eriyip gidiyor
35 yaşındayım. Karımla maça büyük bir keyifle başlıyorum. Isınma turu atıyoruz, her şey yolunda. Ama ne zaman maç başlıyor, benimki içeride yitip gidiyor. Ne olur bana yardım edin.
CEVAP
Değerli okurum, işi uzatıyorsun işte bu olmuyor! Örnek vereyim: Vatandaş ofisime geliyor. “Hocam, ben önce eşimi sonra kendimi düşünürüm. O orgazm olmadan ben asla boşalmam, kendimi tutarım” diyor. Böyle iyi yapıyorsun ama 10 ilişkinin 5’inde eşini, 5’inde de kendini düşün. Atını her şahlanmada dizginlersen, zamanla atın da şahlanmakta nazlanır.
Sonra bunu huy edinir. Ne kadar mahmuzlansan da o kendi bildiğini okur. Bu örnekle ‘kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla’ mesajını verdim. Bana göre ısınma turunu uzatıyorsun. Bu maçta amigolar olmadığından coşkuyu da yaratacak ‘En büyük sensin, senden büyük yok’ alkışları olmayınca organ nazlanıyor, bunu huy ediniyor.
Ve sana tıp gerçeğinden benim aracılığımla sesleniyor: “Patron, ben sabırlı değilim. Sofrada fazla bekleyemem. Damakta iştah varken mide ‘Hadi hadi’ derken, ben devlet töreni gibi seramoniye, VIP yolcuları gibi özel muameleye gelemem. Ülkede demokrasi varsa, benim de burada geleceğin mimarı olarak hakkım var. Çık sahaya, 3-5 tur at, kaleyi hedefle, bas gaza bas gaza. Ama bize gaz yapma ve de hava atma” diyor.
