Guatr, tiroid bezinin büyümesi hastalığıdır. Tiroid bezi, metabolizma ve büyümede etkin olan birçok önemli hormonun üretiminde büyük rol oynar. Eskiden, iyot eksikliği, guatrın en yaygın nedeniydi ancak artık Türkiye’de de daha çok rağbet gören, iyotlu tuzlar sayesinde bu yaygınlık azaldı. İyot, tiroid hormonu üretimi için çok gereklidir ve vücudunuz iyot eksikliği saptadığında tiroid bezleri muhafaza etme çabasıyla büyür. Bu da guatra yol açar. Aynı zamanda, fazla miktarda, guatr tetikleyici gıdalar tüketmek de guatra neden olabilir.
Lahana, soya fasulyesi, yer fıstığı ve şalgam gibi gıdalar tiroid bezindeki iyot üretimini engelleyerek iyot eksikliğine benzer bir tepkimeyi tetikler. Guatrın bütün nedenleri beslenmeyle alakalı değildir. Guatrın bir diğer nedeni hipertiroidizm dediğimiz aşırı faaliyet gösteren tiroid bezidir. Bu hastalıkta, tiroid bezi, çok fazla tiroid hormonu üretir ve bu da bezin şişerek guatra dönüşmesine yol açar. Bir de, bunun tam tersi olan bir durum vardır. Hipotiroidizm dediğimiz, az faaliyet gösteren tiroid bezi de guatra yol açabilir.
Vücudunuz tiroid bezinin yeteri kadar tiroid hormonu üretmediğini anladığında beyniniz tiroid uyarıcı hormon gönderir ve bu da bezin şişmesine neden olur. Guatr ayrıca bir hastalık nedeniyle oluşabilir. İki otoimmün hastalık olan Basedow hastalığı ve Hashimoto tiroidi, tiroid bezine zarar vererek guatr oluşumuna yol açar. Tiroid kanseri de guatra neden olabilir. Tiroid kanseri çoğunlukla, tiroid bezinin bir tarafında meydana gelen büyümeyle ortaya çıkar. Bazı durumlarda iyi huylu tümörler tiroid bezi nodüllerinde oluşabilir ancak bütün nodüler büyümeler incelenmeli ve kanser kontrolü yapılmalıdır.
Guatr ve nodüllerin belirtileri
Küçük guatrlar boynun ön kısmında görülebilir. Daha büyük guatrlar kolayca görülebilen şişlikler halindedir. Ancak, her guatr görülemeyebilir. Guatrın belirtileri öksürük, boğazda gerginlik, ses kısılması ve eğer guatr çok büyükse, yutmada veya nefes almada güçlük olarak görülebilir.
Guatr ameliyatı hangi durumlarda gereklidir?
Guatr ameliyatı, guatrın büyüklüğünden dolayı yutma veya nefes almada güçlük yarattığında veya kanserli olduğu zaman gereklidir. Guatr, hipertiroidizme neden oluyorsa da ameliyat gereklidir. Guatr ameliyatı sırasında tiroid bezi tümüyle veya yalnızca bir parçası alınır. Ameliyatı takiben, alınan tiroid miktarına bağlı olarak tiroid hormon replasman ilaç tedavisi gerekebilir.
Beslenme şeklinizle reflüyü nasıl tedavi edersiniz?
Gastroözofageal reflü veya mide yanması, mide asidinin gırtlakla mideyi bağlayan yemek borusuna sürekli olarak geri gitmesi durumudur. Midede aşırı asit üretimi, özofagusu (yemek borusu) kontrol eden kasların elastikiyetinin azalması ve fazla miktarda asitli yiyecek tüketilmesi gibi reflüye yol açan birçok neden vardır. Yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme şeklindeki değişiklikler ve ilaçlara bağlı olarak reflü tedavisi çoğunlukla değişkenlik gösterir. Öğünlerinizin zamanını ve içeriğini ayarlamak reflüyü tedavi etmede yardımcı olabilir.
Örneğin, öğünlerinizi yatmadan en az 3-4 saat önce yemek ve uyku öncesi atıştırmalıklardan kaçınmak özofagusta oluşabilecek mide asidi miktarının azalmasına neden olabilir. Yatağınızın başını 15 santime kadar yükseltmek de, yer çekimi sayesinde mide asidinin özofagusa çıkmasına engel olarak reflü belirtilerinin azalmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, mide asidi ve reflü belirtilerini artıran belirli yiyecekler vardır.
Bunların arasında; yağlı yiyecekler, çikolata, nane, kafein (kahve, çay ve gazlı içeceklerde bulunur) ve alkolü sayabiliriz. Baharatlı ve asitli yiyecekler de (domates, turunçgiller ve turunçgillerden yapılan meyve suları) yemek borusunun tahriş olmasına sebep olur. Ne zaman ve ne yediğinizi değiştirmenin yanı sıra, reflü tedavisinde işe yarayabilecek diğer yaşam tarzı değişiklikleri de vardır. Sigara içmek, özofagustaki kasların elastikiyetini azalttığından ve mide asidinin özofagusa yükselmesini kolaylaştırdığından reflü semptomlarını daha da kötüleştirebilir. Sağlıklı bir kilo elde etmek de oldukça önemlidir çünkü karındaki yağların artması, karın içi basıncını artırır ve mide asidinin özofagusa geriye akışını artırır. Reflüyü en çok tetikleyen yiyecekler Yediklerimiz, reflüyü 3 şekilde tetikleyebilir.
Midedeki asit miktarını artırabilir, özofagustaki kasların elastikiyetini azaltarak asidin geri kaçmasını kolaylaştırabilir veya midenin boşaltma sürecini yavaşlatarak midede asit birikmesine yol açabilirler. Herkesin bünyesi farklıdır ve herkes yediği yiyeceklere birbirinden farklı tepkimeler gösterir. Hangi yiyeceklerin reflünüzü tetiklediğini belirlemenin en iyi yolu yediklerinizi yazdığınız bir günlük tutmak ve belirli yiyecekleri semptomlarınızla bağdaştırmaktır.
Yaygın olarak reflüyle bağdaştırılan bazı yiyecekler:
- Baharatlı yiyecekler (acılı sos ve biberler gibi)
- Kızartmalar
- Yağlı yiyecekler
- Kafein (çay, kahve ve gazlı içeceklerde bulunur)
- Domates ve domatesten yapılan yiyecekler
- Turunçgiller ve turunçgillerden elde edilen meyve suları
- Çikolata
- Nane
-Sarımsak ve soğan
- Alkol (özellikle şarap)
Göz tembelliği nedir ve nasıl tedavi edilir?
Çocukluk dönemi boyunca, düzgün görüşün gelişmesi için iki gözün de normal gelişim seyretmesi gerekir. Bazı çocuklarda, gözlerden birinde kas fonksiyonları zayıflar veya gözün içe doğru kaymasına neden olan strabismus (şaşılık) görülür. Bu kas zayıflığı, sorunun olduğu gözde ‘ambliyopi’ olarak da bilinen görüş bozukluğuna yol açabilir. Beyin, biri güçlü biri zayıf gözlerden farklı sinyaller aldığında zayıf olan gözdeki görüntüyü reddeder. Zayıf olan göz sürekli reddedilirse, gelişimini düzgün bir şekilde tamamlayamaz. Şaşılığın kesin tedavisi uzman bir doktor tarafından yapılan cerrahi düzeltmedir. Kas zayıflığı çok ciddi boyutta değilse, bazen sağlam gözü kapamak tembel gözün görüşünü güçlendirmeye yardımcı olabilir. Kapama tedavisi genellikle haftalar, aylar, hatta yıllarca sürebilir. Cerrahi müdahale tercih etseniz bile müdahaleden önce zayıf gözü güçlendirerek görüşün iki gözde de eşitlenmesini sağlamak önemlidir.
Çocuklarda reflü tedavisi nasıl olur?
Reflü, çocuklarda oldukça yaygındır. Sürekli tekrarlayan regürjitasyon (geri kaçma) ve reflü semptomları 3 aylıktan daha küçük bebeklerin yüzde 50’sinde ve bu semptomlar 4 aylık sağlıklı bebeklerin yüzde 67’sinde görülür. 1 yaşına geldiklerinde, bebeklerin çoğunda bu semptomlar geçmiş olur. Çocuklarda reflünün nedenleri de çok fazladır ve yetişkinlerdeki nedenleri benzemektedir:
- Anatomik anormallik.
- Mide boşalması hızının yavaşlaması.
- Kistik fibroz gibi kronik hastalıklara bağlı olarak mide asidinin artması.
Bebek ve çocukların aşırı beslenmesi, abdominal basıncın artması (ağlamak, öksürmek veya obezite gibi nedenlerle) ve yetişkinlerde reflüye neden olan beslenmeyle ilgili faktörlerin aynıları da reflüyü artırabilir. Besin alerjileri bazen reflüyle aynı belirtileri gösterebilir ama bu belirtiler çoğunlukla, zaman içinde veya besinsel kısıtlamalarla kaybolur.
Bebeklerin midelerini boşaltamama ve beslenme sonrasında tekrarlayan kusmaları olarak nitelendirilen pilor stenozu hastalığı da reflüyle aynı belirtileri gösterebilir. Çocuklarda reflü, yetişkinlerdeki reflüye benzer şekilde tedavi edilir ve tedavi yaşam tarzı değişiklikleri ve asidin azaltılması gibi çözümleri içerir. Çok ciddi vakalarda cerrahi tedavi tercihler arasında sayılabilir.
Bebeklerde yaşam tarzı değişiklikleri, her öğündeki gıda miktarını azaltmak veya besinlerin yoğunluğunu artırmak gibi uygulamaları kapsar. Bebeğinizi beslerken sık sık gazını çıkarmak ve bebeği dik tutarak yer çekimi sayesinde asidin midede kalmasını sağlamak da önemlidir. Yetişkinlerde, reflü tedavisi için kullanılan ilaçlar, pediatrist tarafından verildiği sürece çocuklarda da güvenle kullanılabilir.
Çocuklarda, yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçlara yanıt vermeyen durumlarda cerrahi tedavi de uygulanabilir ama bu mümkün olduğu sürece, son çare olmalıdır.
(25.03.2012 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)