Dr. Mehmet ÖzMehmet Öz'ün acil durum el kitabı: ZEHİRLENME

HABERİ PAYLAŞ

Mehmet Öz'ün acil durum el kitabı: ZEHİRLENME

Haberin Devamı

Her zehirli maddede tehlikeyi işaret eden çapraz kemikler ve kurukafa işareti yoktur. Aslında tehlikesiz gibi görünen, her gün evde kullandığımız ürünlerin çoğu zehirlidir. Bu durum Amerika’daki evlerde zehirlenmenin kaza sonucu ölümlerin bir numaralı nedeni olmasını açıklıyor. Korunmanıza yardımcı olmak için size böyle durumlarda nasıl sakin düşünüleceğini ve hızlı hareket edip hayat kurtarmayı anlatacağım.

Zehirli bir maddeye maruz kalmış kişiye ne zaman ve nasıl müdahale edileceğini bilmeniz için önce zehrin ne olduğunu iyi bilmeniz gerekir. Zehirlenme 4 şekilde meydana gelir: Katı cisimler (hap veya tabletler gibi), sıvılar (benzin gibi), spreyler (evde kullanılan temizleyici spreyler gibi), ve gazlar (karbon monoksit gibi).

Sık görülen zehirlenmelerden bazıları şunlardır:

* Alkol
* Reçeteli, reçetesiz ve illegal ilaçlar
* Vitamin, mineral ve bitkisel ürünler gibi gıda takviyeleri
* Oje ve aseton
* Ağız gargarası
* Atık su borusu ve klozet temizleyicileri
* Yılan, örümcek ısırıkları, eşek arısı ve bal arısı sokmalarını da kapsayan ısırık ve sokmalar

Ayrıca zehirli maddeler;
1. Yanlış kullanıldığında
2. Yanlış kişi tarafından kullanıldığında (reçeteli ilaç verme durumunda)
3. Yanlış miktarlarda kullanıldığında, kişiye zarar verme durumunda tespit edilebilir.

Bir zehirlenme durumunda aramanız gereken numaraları evdeki telefonların yanında yazılı bulundurun. Eğer bir zehirlenme durumu olacağını düşünüyorsanız bu temel adımları takip edin. Unutmayın, şüphelenilen zehirlenmelere son derece ciddi bir şekilde yaklaşılmalıdır ve yaşam tehlikesi oluşturuyormuşçasına hareket edilmelidir. Acil servisi aramak için beklemeyin! Aramakta acele ederseniz, problem çoğunlukla telefondan halledilebilir. Zehirlenme belirtilerini yaşamayı beklemeyin. İşte bazı durumlarda yapmanız gerekenler:

Kişi zehir soluduysa; Anında temiz hava almalıdır. Bilgi alabileceğiniz bir hastaneyi arayın.
Zehir cilde temas ettiyse; Zehrin değdiği bütün kıyafetleri çıkarın. Ciltte yara varsa temiz bir kumaş parçasıyla kaplayın. Deriyi akan suda 15-20 dakika kadar yıkayın. Bilgi alabileceğiniz bir hastaneyi arayın.
Zehir göze temas ettiyse; Akan suda 15-20 dakika kadar yıkayın. Bilgi alabileceğiniz bir hastaneyi arayın.
Zehre ağız yoluyla maruz kalındıysa; Kişinin bilinci yerindeyse bilgi alabileceğiniz bir hastaneyi arayın, eğer kişinin bilinci yerinde değilse ambulans çağırın. Eğer kusma varsa parmakların etrafını kumaşla sararak hava alabileceği yolları temizleyin. Eğer kişi kusmadıysa, kusmasını sağlamaya çalışmayın. Yutma esnasında boğazı yakabilen güçlü zehirler, istifra sırasında da boğazı yakabilir. Bilmeniz gereken en önemli kural, sakin kalmaya çalışmaktır. Bütün maddeler zehirli değildir ve bir maddeyle her temas zehirlenmeyle sonuçlanmaz. Kendinizi bu konuda bilgilendirin ve uzman kişilerle telefondayken aşağıdaki bilgilerle karşılaşmaya hazırlıklı olun:

* Şüphe edilen maddenin yanınızda olmasına dikkat edin. Etiketinde yazan hayati bilgilere ihtiyacınız olacak.
* Zehirlenen kişinin yaşını, kilosunu ve başka herhangi bir hastalığı olup olmadığını, ürünün kişiyle nasıl temas ettiği (ağız yoluyla, cilt veya göze temasla), kişinin ürünü ne zaman kullandığını öğrenin. Herhangi bir ilkyardımda bulunulduysa neler uygulandığını da.
* Kişide kusma olup olmadığını, bulunduğunuz yeri, kişinin evden hastaneye ulaşmasının ne kadar zaman alacağını bilmeniz gerekir.

Zehirlenmeyi önlemek için bilmeniz gerekenler:

Ürünlerin, çocukların açamayacakları kaplarda olmasına özen gösterin ve ürünü kullandıktan sonra kabını sıkıca kapatın. Unutmayın: Hiçbir kabın çocuklar tarafından açılamayacağı garantisi yoktur. Evde kullanılan bütün ürünleri, diğer bütün kimyasalları ve ilaçları gözden uzakta ve kilit altında muhafaza edin. Ürünleri kullanırken küçük çocukların göz önünde olması gerekir. Telefon veya kapıya bakarken ürünü veya çocuğu yanınıza alın. Ürünleri geldikleri kaplarda muhafaza edin. Ürün etiketlerini ürünlerin üzerinde bırakın ve kullanmadan önce dikkatlice okuyun. İlaç alırken veya verirken aydınlık bir yerde olmaya özen gösterin. Dozunu her seferinde kontrol edin. Çocukların yanında ilaç almamaya dikkat edin. Özellikle şeker görünümlü üretilen vitaminlere ve hiçbir ilaca asla şeker demeyin. İlaç dolabını sık sık temizleyin. Son kullanım süresi dolmuş veya artık ihtiyacınız olmayan ilaçları atın.

Diyabetliyseniz kalbinizi nasıl korursunuz?

Diyabetin sağlığımızı tehdit eden bir unsur olduğunu biliyoruz. Gerçek şu ki; diyabet ve etkileri hayatınızın 3’te 1’ini çalabilir. Neyse ki bu konuda yapabileceğiniz başlıca 3 şey bulunuyor. Bunlar; tansiyonunuzu kontrol altına almak, günde 30 dakika yürümek ve kan şekerinizi dar bir aralıkta tutmaktan ibaret. Böylece diyabete bağlı kardiyovasküler yani kalp ve damarla ilişkili riski kolayca ortadan kaldırmış olursunuz. Bu da hepsinin içinde en korkutucu hastalıklardan biri olan diyabeti en kontrol edilebilir hastalıklardan biri haline getirir. Eğer yapmanız gerekenleri biliyorsanız çoğu zaman ağızdan ilaç ve insülin iğnesi almaya gerek kalmadan diyabetle başa çıkılabilir.

Süt alerjisi nasıl kontrol altına alınır?

Eğer süt alerjiniz varsa bu midenizde durulama aşamasında bir çamaşır makinesi varmış hissi verebilir. İşte kontrol edebilmeniz için uygulayabileceğiniz bazı öneriler: Süt yerine fırınlama ve pişirmede eşit miktarda konulan su, meyve suyu, soya veya pirinç sütü kullanılabilir.

1. Gizli süt ürünlerine dikkat edin. Örneğin bazı konserve ton balığı ve diğer süt ürünü içermeyen ürünler bir süt proteini olan kasein içerebilir. Bugünlerde, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) süt yan ürünleri içeren ürünlerden süt ürünü içermez yazısını kaldırma üzerine çalışıyor.
2. Gittiğiniz restoranlara alerjinizden bahsedin. Birçok restoran etler piştikten sonra ekstra lezzet katmak için tereyağı (sütten üretilen) koyuyor ancak, eridiği için göremiyorsunuz.
3. Bazı malzemeler süt ürünleri veya yan ürün içeriyor gibi gözüküyor ama içermiyor. Laktoz alerjiniz varsa bu ürünleri kullanmak güvenlidir: Kakao yağı, tartar kreması ve kalsiyum laktat.

Partnerinizde gerçekten uyku apnesi olduğunu nasıl anlarsınız?

Eşinizin horlaması boğazına bir tenis topu tıkma isteği uyandırıyor olabilir ama kendinizi tutun ve bu istenmeyen uyanıklığı, parterinizde uyku apnesi olup olmadığını anlamak için kullanın. Bakılması gereken en önemli şey, nefes alınmasındaki 10 saniyelik duraksamadır. Ancak dikkatli olun: nefes alma bir aldanma olabilir. Eşiniz birden sessizliğe gömüldüğünde nefes aldığını anlamak için karın hareketlerine bakıyor olabilirsiniz. Ama aslında nefes almıyor olabilir. Bu hareket havayı aşağı çekmeye çalışan diyaframdan kaynaklanıyor olabilir. Nefes almadığında bile midesi hareket edebilir. Yapacağınız şey, nefes almasındaki değişiklikleri dinlemek olmalıdır. Horlama, aslında iyi bir şeydir (bunu duyacağınızı hiç tahmin etmezdiniz değil mi?). Horlama, vücuda hava giriş çıkışının olduğunu gösterir. Her zamanki horlaması aniden durursa, hava alışverişi olmadığının uyarıcı bir işareti olabilir. 10 saniye veya daha fazla süre boyunca ses gelmiyorsa, ağız ve burnundan hava giriş çıkışı olduğuna dair ses gelmiyorsa, bu nefes almadığının bir göstergesidir.

Arter kalsifikasyonu (kireçlenmesi) kadın ve erkekler arasında nasıl farklılık gösterir?

Damar sertleşmesi (ateroskleroz) olan erkeklerin yaklaşık yüzde 90’ında arter kalsifikasyonu görülürken bu oran kadınlarda yüzde 30’dur. Bu, kadınların damarlarının kalsiyum yığınlarıyla dizili olmadığı için kalp krizi önleme programlarına erkeklerden daha iyi yanıt verdiği ancak, plaklarının daha tehlike arz eden, kopmaya ve ani pıhtı oluşumuna daha meyilli olduğu anlamına geliyor.

( 14.08.2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır. )

Sıradaki haber yükleniyor...
holder