Petrolden sonra ticareti en çok yapılan ürün olan kahvenin faydalarına ya da olası zararlarına bakalım:
Güvenilir düzeyde kahve tüketiminin bir çok faydası var. Herkesin bildiği ve deneyimlediği üzerine konsantrasyona birebir. Kahvede doğal olarak bulunan kafein uyanıklık durumunu arttırıyor ve konsantrasyonu sağlıyor. İşte, okulda dayanıklılığımızı arttırıyor.
Kahvede kafein dışında 400'den fazla kimyasal bileşik bulunuyor. Antioksidan maddeler de bunların içinde. Yani vücuda zarar veren serbest radikallerle savaşıyor. Hücrelerinizi ve dolayısıyla sizi genç tutuyor.
Araştırmalarda görünen en büyük faydalardan biri de Tip 2 diyabet gelişim riskini azaltması. Günde 3-4 fincan kahve tüketiminin tip2 diyabet üzerinde olumlu faydaları var. Tabii burada kahveyi sade tüketiminin altını çizmek lazım.
Kahve bilinenin aksine ödem oluşturmaz, tabii tüketimi aşırıya kaçmadıkça... Güvenilir düzeyde kahve tüketiminin hidrasyon üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığını gösteren çalışmalar mevcut.
Kadınların büyük düşmanı selülit ile ilgili yalanlardan biri de, kahvenin buna sebebiyet vermesi. Eğer kahveyi süt tozlu ya da şekerli tüketiyorsanız evet ama tek başına kahvenin selülit oluşturduğu koca bir yalan.
Diyet yaparken de içebilirsiniz
Kahve tüketiminin kısa vadede tansiyonu arttırdığı ortaya konulmuş olsa da, çalışmalar gösteriyor ki orta düzeyde tüketimde, kalp damar hastalıkları riskinde doğrudan olumsuz etki beklenmez.
Konsantrasyon ya da bilişsel fonksiyonlara geri dönecek olursak... Özellikle alzheimer’a yakalanma riskinde azalma olabileceğini gösteren yayınlar mevcut. Bilişsel zayıflamayı azaltmak için 1-2 fincan kahvenin olası faydalarından yararlanalım. Tabii yanında da sudoku, bulmaca çözmeye de devam edelim.
Ve başımızın belası kaloriler.. Kahve mi? Yaşasın, kalorisiz. Diyetlerde istediğiniz şekilde -abartmadan- içebilirsiniz. Tabii süt, şeker, krema ya da şurup ekleyerek kalorili hale getirmezseniz.
Her şeyin bir dozu var
Kahve 15 dakika içinde midede etkilerini göstermeye başlıyor. Kana karışan kafein beyine ulaşıyor ve norepinefrin, dopamin salgılanıyor. Daha aktif ve enerjik hissetmeye başladık değil mi?
Dün gece bitirmeye çalıştığınız dizi yüzünden uykusuz kaldınız ve bir kahve... Konsantrasyon arttır yola devam! Mailler birikmiş, daha toplantı notları toparlanacak ve bir telefon trafiği devam ediyor, bir kahve daha ve çalışmaya devam! Mailler birikmiş, işler uzuyor ve yine mesai.. Hemen bir kahve daha; yorgunluk baskılanıyor, güzler gülüyor… Ne sendrom ne depresyon…
HAYIR DUR!
Güvenilir kafein alımı 300 mg.
Bardak hesabına vuracak olursak;
3-4 fincan Türk kahvesi.
2-3 fincan espresso.
2 bardak filtre kahve.
Kahvedeki kafein miktarı, kahvenin kavurma oranına, çekirdek cinsine, demlenme şekline, kahvenin miktarına ya da hazırlama süresi gibi birçok parametreye göre değişir. Fakat bilinen gerçek şu: TOKSİK OLAN DOZDUR!
Kahvenin fazlası zarar!
Aşırı kahve tüketimi kan basıncında ani yükselmelere sebep olur; kalp aritmisini arttırır.
Nasıl konsantrasyonu arttırıyor diyorsak, fazlası uyku problemlerine neden olur. Ram uykusuna geçişi engeller ve uyku süresini azaltabilir.
Yapılan çalışmalarda günde 300 mg'dan daha fazla kafein alımının gebe kalmayı geciktirdiği bulunmuş. Aşırı miktarda kafein tüketimi yumurtlamayı olumsuz etkiliyor ve kadınlarda doğurganlık oranını azaltabiliyor.
Birçoğumuz kahve tükettikten sonra idrara çıkmanın hızlandığını fark ederiz. Kafeinin diüretik etkisi miktarına bağlıdır; kafein arttıkça sıvı atımı artar. Fazla idrarla mineral kayıpları oluşabilir. Bunlardan en önemlisi kalsiyum atımı. Bu, ilerleyen süreçte kemik kayıplarına neden olabilir. Kahve tüketimiyle doğru orantılı su ile hidrasyonu sağlayamazsak sorun oluşturur. Bizim kırk yıllık Türk kahvemizin yanında boşuna su verilmiyor.
Kahve tüketiminin fazla olması mide asit salgısında aşırı artışa neden olur. Bu durum reflü ya da mide bulantısı gibi durumları beraberinde getirir.
Kahveyi bir anda kesmeye çalışmak huzursuzluk ve sinirlilik hali yaratır. Yavaş yavaş azaltmalı ve semptomları en aza indirmelisiniz.