Soru: Küçük kardeşimle aynı gün ve aynı saatte nüfusa kaydoldum. Nüfus memuru yanlışlıkla 1967 olan doğum tarihimi 1969 olarak kaydetmiş. Benden bir yaş küçük olan kardeşimi de gerçek doğumu olan 1968 olarak kaydetmiş. Bu durumda benden bir yaş küçük olan kardeşim bir yaş büyük olarak nüfusa işlendi. Bu tarihler üzerinden 1 Haziran 1984’te kardeşimle birlikte sigortalı olarak çalışmaya başladık. Askerliğimiz yaklaştığından, 1986’da hatanın düzeltilmesi için mahkemeye dava açtık. Mahkeme araştırmaları ve doktor raporları sonucunda yaşımın gerçek doğumum olan 1 Mart 1967 olarak düzeltilmesine karar verildi. 48 yaşında emekli olmam gerektiği söyleniyor. Bu durumda, hangi doğum tarihine göre emekli olmam gerekiyor? Kenan TOSUN Cevap: Emeklilik işlemlerinde ilk defa sigortalı olunduğu tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı olan doğum tarihi esas alınır. İlk defa sigortalı olunduğu tarihten sonraki yaş düzeltmeleri, emeklilik işlemlerinde dikkate alınmaz. Yaş düzeltmesini ilk defa sigortalı olduğunuz 1 Haziran 1984’ten sonra yaptığınızdan, emekli işlemlerinizde doğum tarihi olarak, 1969 dikkate alınacaktır. 25 yıl sigorta, 5255 gün prim ve 48 yaş şartlarına tabisiniz. 5225 gün prim ödemek şartıyla, 2017’de 48 yaşınızı dolduracağınız tarihte emekli olabilirsiniz.
Babanızın 95 gün askerlik borçlanması yeterli
Soru: Babam 1 Aralık 1962 doğumlu. 27 Şubat 1987 ile 31 Aralık 2005 arasında, Bağ-Kur’a ara vermeden prim ödedi. 1 Mart 2006’da da SSK’ya kaydoldu. Babam askerliğini Kasım 1982-Nisan 1984 arasında yaptı. Askerliğini saydırması durumunda, ne zaman emekli olabilir? Ve hangisinden emekli olursa avantajlı olur? Sami ÖZ Cevap: Primi ödenen son yedi yılda fazla prim ödenen kurumdan emekli olunuyor. Babanız 1 Mart 2006’dan itibaren ara vermeden SSK’ya prim ödemişse, SSK’dan emekli olacak. Sigorta başlangıç tarihinden önce yaptığı askerlik süresinin 95 gününü borçlanması halinde, sigorta başlangıç tarihi 95 gün geri gider ve 25 yıl sigorta, 5300 gün prim ile 49 yaş şartlarına tabi olur. Babanızın prim ödemesi yeterli olduğundan bundan sonra prim ödemese de 1 Aralık 2011’de emekli olabilir.
Beyan edilen değer üstünden Emlak Vergisi ödeme devri çoktan sona erdi
Soru: Arsamı satmak içinAralık 2009’da emlakçı ile anlaştım. Civardaki fiyatlar mertebesinde bir değerle fiyatladım. 2009’da belediyenin belirlediği metrekare birim fiyatı 800 liraydı. Ancak bu yıl TOKİ’nin arsamın bulunduğu bölgede çalışmalara başladığını biliyorum. Belediyeden öğrendiğim kadarıyla, arsanın metrekare değerini düşürmüşler. Tahminim odur ki, burada istimlâk söz konusu olacak. Geçen yılın birim fiyatlarından beyan edip, vergimi ödeyebilir miyim? Ayrıca istimlâk durumu söz konusu olursa, nasıl bir yol izlemeliyim? A.Kemal AYDIN Cevap: Emlak Vergisi 9 Nisan 2002’ye kadar mükelleflerin her 4 yılda beyan ettikleri vergi değerleri üstünden hesaplanıyor, takip eden yıllarda ise vergi beyan edilen değerlerin, enflasyon oranında artırılması ile bulunan artırılmış vergi değerleri üstünden hesaplanıyordu. 9 Nisan 2002’den itibaren beyan usulü terk edildi. Yerine her dört yılda bir belediye takdir komisyonlarınca belirlenen emlak vergi değerleri üstünden, takip eden yıllarda da yeniden değerleme oranın yarısı kadar artırılan vergi değerleri üstünden alınmaya başladı. 9 Nisan 2002’den itibaren mükellef, beyanda değil, bildirimde bulunuyor (yeni aldığı gayrimenkulü bildirmesi gibi). Yaptığı bildirimde gayrimenkule ve nüfus kaydına ilişkin bilgiler yer alıyor. Gayrimenkulün değerine ilişkin bilgi yer almıyor. Üstünden vergi hesaplanacak vergi değerini belediye belirliyor. Bu nedenle, arsanız için beyanda bulunarak, beyan ettiğiniz değer üstünden vergi ödeyemezsiniz. Belediyenin belirlediği değer ne ise o değer üstünden vergi ödemek zorundasınız. Şayet arsanız rayiç değerinin altında bir değer üstünden istimlâk edilirse, dava açarak, istimlâk bedelini mahkeme yoluyla yükseltmeniz mümkün.
Limitet şirket hissesi satışından elde edilen kazanç vergiye tabi
Soru: Limitet şirket hissesi satılırsa sağlanan kazanç vergiye tabi midir? Adnan UYAR Cevap: Limitet şirket hissesi ne zaman satılırsa satılsın elde edilen kazanç, ‘değer artış kazancı’ kapsamında Gelir Vergisi’ne tabi tutulmaktadır. Vergiye tabi tutulan kazanç hesaplanırken limitet şirket hissesi edinme bedeli, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere, Türkiye İstatistik Kurumu’nca belirlenen TEFE (1 Ocak 2006’dan itibaren ÜFE) endeksindeki aylık artış oranında artırılır (artış oranının yüzde 10’un üstünde olması şartıyla). Limitet şirket hissesi satış bedelinden, artırılmış edinme bedeli düşülerek satış kazancı bulunur. Satış kazancının 2009’da 7600 lirası, 2010’da ise 7700 lirası vergiden müstesna tutulmuştur. 2009’da elde edilen ve tutarı 7600 lirayı aşan satış kazancının beyan edilmesi ve kazançtan 7600 lira (2010’da 7700 lira) düşüldükten sonra kalan kısmı üzerinden Gelir Vergisi hesaplanması gerekmektedir.
Babanızın 3600 günle 58 yaşını doldurması gerekiyor
Soru: Babam 1990’da SSK’lı oldu. 3600 gün primi var. 55 yaşında. 3600 günden emekli olabilir mi? Tuğba BAŞAK Cevap: Babanızın yaş haddinden emekli olması için 15 yıl sigorta süresi, 3600 gün prim ödemesi ve 58 yaşını doldurmuş olması gerekiyor. Babanız bundan sonra prim ödemse de 58 yaşını dolduracağı tarihte emekli olabilir.
Eşi emekli olan memura aile ödeneği kesilir
Soru: 2007’de Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalı olarak emekli oldum. Eşim memur olarak çalışıyor. Eşimin memur olması sebebiyle aile yardımı ödemesini alabilir miyiz? A.Y. Cevap: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun aile ödeneğine ilişkin 202’nci maddesi, ‘Evli bulunan devlet memurlarına aile yardımı ödeneği verilir. Bu yardım, memurun her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi için’ hükmünü içermektedir. Bu hükme göre eşi emekli olan ve sosyal güvenlik kurumdan emekli aylığı almaya başlayan memura ödenen aile ödeneği kesilir.